“Kara tren gelmez mola,
Düdüğünü çalmaz mola
Gurbet ele yar yolladım,
Mektubumu almaz ola”
Çocuktum, Gökbelen Bağ arasında rahmetli Sadık Taşucu bana Fransızca dersi veriyordu. Beyrut’ta okumuş, bildiklerini bana anlattı. İki aylık kurs ile Fransızca gramer alt yapısını öğretti. Orta ikide okuyordum. Liseyi bitirinceye kadar en iyi öğrenci oldum.
Ama orada benim içime bir sevda düşürdü. O günden sonra ateş beni yaktı kül eyledi. Ben de bu ateşin alavından dağıtmak istedim.
Demir yolları ile Osmanlı’nın, Anadolu’nun kaderi değişmişti. Türkülerde yer alan “Kara tren gelmez mi ola, Düdüğünü çalmaz mı ola?” ile aylarca süren yolculuk günlere, saatlere inmişti. Arka arkaya tirkelenmiş vagonlar, madenleri, askeri, silahları taşıyordu. Konya’nın buğdayı, arpası, pancarı, nohut, patatesi trenle denize iniyor, gemilerle dünyanın bir ucundan bir ucuna gidiyordu.
Süveyş Kanalı yapımı başlamış, kereste lazım. Toros’lardan keresteler kesiliyor, ırmaktan Akdeniz’e ulaşıyor, sonra gemilerle Mısır’a taşınıyor. Bölgemizde binlerce kişi iş bulmuş; Çanakkale, İzmir, Aydın, Denizli, Antalya, Balıkesir’den tahtacılar gelmişler, ormanda tomruk soyuyorlar. İşte Sadık Taşucu’nun babası Hacı Paşa bu bölgede ormanın patronu. Onların ağası.
19. y.y. demir yolu projesi yapılırken; Karaman – Kravga – Zeyne – Gökbelen üstünden Taşucu’na ulaşıyor. Ama bölgeye çok katkı sunan Hacı Paşa, tekelinde olan orman işletmeciliği tehlikeye girer diye karşı çıkıyor. (Eğer tren yolu bölgeden geçerse, orman tekeli ondan alınacağı endişesi vardır.) Demir yolu projesi Karaman – Adana üzerinden gidiyor.
1973 yıllarında Vural Barlas, Sadık Ateş, Mehmet Ali Ünlü ile Ayşe Ünlü’nün evinde bir akşam sohbeti olmuştu. Eh kafalarda iyi. Sohbet konusu demir yolu. O akşam gece yarılarına kadar tartıştık. Demir yolunu Taşucu’na getirmeye karar verdik.
1984 yerel seçimlerinde rahmetli arkadaşım Mehmet Ali Ünlü Anavatan Partisi’nden Taşucu Belediye Başkanı adayı olmuştu. Baktım seçim bildirgesinde, “Taşucu’na demir yolu getireceğim” diyor. Alay etmek isteyenlerin karşısına dikildim.
“Arkadaşlar biz 10 yıl önce bunu kararlaştırdık. Bu ortak fikir, düşünce, hayalimiz” dedim. Arkadaşım seçilemedi. Ama denize bir maya atılmıştı.
Yıllar sonra bu projeyi görünce çok üzülmüştüm. 2002 yılında CHP Taşucu Belde Başkanı olarak bir ulaşım raporu hazırladık. (Hayrettin Sütlüoğlu, Ali Zeytun ile birlikte.) Karaman, Konya, İçel’de bulunan dostlar ile paylaştım.
Karaman – Taşucu – Mersin demir yolu yapılır ise; Mersin Limanında yer bulamayan Konya, Karaman ürünlerinin Seka Limanı aracılığıyla Dünya’ya açılabileceğini vurguladım.
2002 yılında bir dostum müjdeli haberi verdi: “Haydi gözün aydın olsun. Mersin, Taşucu demir yolu projesi devlet planlamada onaylandı.”
Irak savaşı ile ilgili teskere meclisten geçmeyince, proje askıda kaldı. Bizim demir yolu sevdamız bir başka bahara kaldı.
6 Mayıs 2021 günü Ayrancı Hıdır Ellez Şenliklerinde o dönem Karaman Milletvekili Meclis Bütçe Komisyonu Başkanı olan Lütfi Elvan ile sohbet ederken; “Haydin gözünüz aydın, hızlı tren Ayrancı – Taşucu – Mersin hattında yer alması planlanıyor. Mara üzerinden 3 tünel ile geçecek.” dedi.
O dönem gerek Silifke Kaymakamı, Belediye Başkanı ve siyasilere bilgilendirme yapıp, konuya sahip çıkmalarını istedim. Sosyal medyada haftalık yazım ile paylaştım.
Ufku açık, bizim sevdamıza ortak olacak kimseler çıkmadı. Bir süre sonra baktık lobiler harekete geçti, Ulukışla – Adana olarak değiştirildi. Bizim tren sevdası daha başka bahara kaldı.
Bu demir yolu sevdası bizim bireysel aşkımız olsa, sorun kolay unutur gideriz. Ama konu bölgenin sosyo – ekonomik yapısına uygun olduğundan unutamıyoruz. İç Anadolu’nun tarım ürünleri, kurulan organize sanayi ve fabrikalarda üretilen sanayi ürünlerinin pazarlanması için deniz yoluna ulaşmasına gereksinim var. Karaman’dan Mut’a gelen çift şeritli yol bir türlü bitirilemedi. Bir de demir yolu ile taşımacılık hala tırlar ile kamyonlarla taşımacılıktan karlı durumunu koruyor.
Mersin Limanında Harran Ovasının, Adana, Gaziantep sanayinin ürünlerinin rekabeti devam ediyor. İç Anadolu’ya nefes aldırılmıyor. Mersin limanı yetersiz hale gelmiş durumda, liman genişletme çalışmaları sorunu çözmüyor. Oysa Taşucu’nda Seka Limanı, büyütülmeye uygun eski Taşucu iskelesi ve işlev görmeyen Liman Kalesi limanı bir bütün olarak planlanır ise; Konya, Karaman, eski İçel’de üretim patlaması yaşanır, bu ürünlerde Avrupa’ya, Dünya’ya gider.
Seka Limanı ve arkasında yer alan 700 bin m2 alanın bir serbest bölge haline gelmesi ile pazarlama ağı çok daha ileri safhalara dönüşür.
Bunun için öncelikle eski İçel Vilayetinin tekrar kurulması, İçel, Karaman, Konya illerinin ortaklaşa lobi çalışmaları ile Karaman – Taşucu demir yolu yapılır, serbest bölge kurulur. Üretim ekonomisinin yolu da açılırsa, bölgemiz İç Anadolu’dan Akdeniz’e açılan bir yeni bir sanayi kenti olur.
Yani tarım, sanayi ve pazarlama. Eh bizimde demir yolu sevdamız sona erer. Mutlu mutlu yaşar gideriz.