Kargayla kuzgun konusunda hiçbir araştırma yapmadım. Burada söyleyecek olduklarım tümüyle gördüklerime, gözlemlerime dayalı. İşte kargayla kuzgunun benzerlikleri ve farklılıkları:
- İlk başta adları birbirine çok yakın, müziksi bir tat; karga, kuzgun!..
- İkisi de kara, ama kuzgun daha kara…
- Kuzgun karganın iki katı büyüklükte…
- İkisi de “gak gak” diye öter, zaman zaman ikisi de a’ları azaltır ve çoğaltır, üzerlerine inceltme imleri kor, yer yer çığlıksı, ama karganınki daha bir çığlıksı, daha derinden, daha yayvan, ağzını sonuna kadar aça aça, kuzgununki ise daha derli toplu, daha tok, daha dolgun, daha kalın, ağzının ucundan…
- Kargalar daha bir evcil, daha bir insana yakın sanki. İstanbul’da balkonlarda çok karga gördüm. Bundan ve çocukluğumdan söylüyorum bunu da…
- Karga kanat çırparak uçar, kuzgunsa ilk başta kanat çırpar, sonra daha çok süzülerek uçar…
- Kesin emin değilim ama karga daha zekidir. Kuzgununsa hisleri güçlüdür. Marmara depremini ben 12 saat önce kuzgunlardan öğrendim…
- Kuzgun kargadan hızlı uçar…
- İkisinin de tüneme yerleri ağaçlardır… Ağaçsız yerlerde kayalara da tünerler mi bilmiyorum…
- Genellikle ikisi de toplu yaşar…
- Köyümüzde karga çok olurdu. Sürü halinde yaşarlardı. Karanlık çökerken gak gak sesleriyle “Goca cevize” gelirler, ala şafakta da yine gak gak sesleriyle uçup giderlerdi. Hiçbirimiz bilmezdik nereye gittiklerini. Gelişleri de gidişleri de bulunmaz bir güzellikti. Ne zaman ki “Goca ceviz” kesildi, kargalar da köyümüzü terk edip gitti…
- Kuzgunu, kırk yaşımdan sonra Sertavul yaylasında gördüm ilk…
- Sanki aynı şeyin biri büyüğüdür biri küçüğü…
- Kuzgun öyküsü olmasa da, herkesin bir karga öyküsü vardır…
- Konu karga olunca, nasıl gelmez aklıma çocukluğumun karga tekerlemesi:
Karga karga gak dedi
Çık şu dala bak dedi
Çıktım baktım bu dala
Bu karga ne budala
Karga fındık getirdi
Sıçan yedi bitirdi
Miyav dedi av dedi
Sıçanı tuttu kedi…
Dağlarımız, köylerimiz ve hatta kentlerimiz kargasız, kuzgunsuz kalmasın!..