Tahtacılarda Muharrem ayı geldiğinde Matem Orucu ya da Aşır Orucu tutarlar.
Hacı Emirli (İbrahim Sani Ocağında) 10 gün, Yan Yatır (Durhasan Dede) ocağında ise 12 gün oruç tutulur.
Rivayet olunur ki, “Galu Beladan bu yana tutulmakta olan 9 gün oruç, Kerbela’da Şahım Hüseyin şehit olduktan sonra 3 gün de Kerbela Yası olarak ilave olur, 12 gün oruç tutulmaya başlar. 10 Muharrem günü oruç bitmiştir. Ama Aşır Çorbası kaynatmaya Yezit izin vermemiştir. Fırat nehrinin önünü keserek onları susuzluğa terk etmiştir.
O tarihten sonra Kerbela’yı anma, 12 İmamlar Orucu olarak tutulmaya başlandığı söylenir.
Kurban Bayramında, kurban kesildikten sonra 20 gün sayılır. O gün erliğe kalkılır.
Oruca başlarken:
“Bismişah Allah, Allah
Hak Muhammed Ali aşkına
Şehitler serdarı İmam Hüseyin aşkına
Kerbela meydanında şehit düşen masumların aşkına
On iki İmam, On dört Masumu-u Pak, On yedi Kemerbest efendilerimizin hürmetine
Hz. Fatma Ana’nın şefaatine
Hazır, gaip gerçek erenlerine himmetine niyet ettim yarin matem orucunu tutmaya
Niyetimiz kabul ve makbul ola
Hak dergahına yazıla
Evliya kerimine, İmam Hüseyin demine Allah eyvallah
Gerçeğe Hü.”
O akşam sazlar kılıfına girer, duvara asılır. Oruç süresince saz çalınmaz. Ancak kadınlı-erkekli birlikte nefesler demeler, ağıtlar çığrılır.
İçinde et olan gıdalı yemekler yerine, hafif yemekler seçilir. Bu süre içinde su içilmez. Yemeklerin yanında hoşaf-komposto, ayran, çay içilir.
Ormanda kesim yapan tahtacılar bu süre içinde yaş ağaç kesmezler. Yani çalışmazlar.
Mut’un Kumaçukur köyünde Muharrem ayı ekin ekme zamanına gelir. Tarlada çalı, çırpı temizlenmeze, ekin ekilmez inancı vardır. Ekin ekme yapılmazsa, zamanda geçecektir.
Köye bir kokucu gelir. Musa Eroğlu’da çocuktur. Onlara konuk olur.
“Dedem hoş geldin”
“Hoş Bulduk.”
“Ne yapıyorsunuz?”
“Tarlaya çalı kesmeye gideceğim, ama atalarımız bu ayda yaş kesilmez diye, çalı temizlemeye gitmiyoruz, zaman da geçiyor. Ekin ekmeye gidemiyoruz.”
“Çocuk siz yanlış anlamışsız. Yaş derken, matem ayında yas tutacaksınız, gözünüzden yaşı eksik etmeyeceksiniz demişler. Sizler bunu çalı çırpı kesmeyeceksiniz diye yorumlamışsınız. Köyünüzde mürebbi yok mu? Beni ona götür.”
Musa Eroğlu hemen köyün mürebbisi Abidin Çavuş’a götürür. Dede ona mihman olur.
“Mürebbim, tarlada çalı temizleme zamanı gelmiş, yaş kesmeyeceğiz diye çalıları temizlememişsiniz. Ben Çorumlu Dedeyim, matem ayında yas tutacaksınız, gözünüzden yaşı hiç eksik etmeyeceksiniz, ama gidin çalılarınızı kesin. Yağmurlar başlamadan ekinizi ekin.”
Abidin Çavuş köylüleri Cem evinde toplar, dede bir de onlara anlatır. Giderler çalıları keserler, ekinlerini ekerler. O yıl bol ürün olur.
O günden sonra bir şeyler olur. Kumaçukuru köyünde ağıtlar başka yakılır. Nefesler başka söylenir. Abidin Çavuş, Kanimini Goca, Alma Çocuk, Musa Eroğlu, Hasan Şahin, Kul Mutlu Yılmaz hep sazı eline alınca önce ağıt söylerler, sonra Mengi çalarlar, samah çalarlar.
Gün batarken, kızıllık dağlar, tepeler morlaşmaya başlayınca, konu, komşu bir araya gelir, orucu açarlar.
“Bismişah Allah, Allah
Niyetlerimiz kabul, lokmalarımız makbul, muratlarımız hasıl ola
Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, Kırkların, Oniki İmamların, Ondört Masum-u Pakların, Onyedi Kemerbestlerin dergahına yazıla
Kerbela şehitlerimizin, gelmiş geçmiş cümle ulularımızın, atalarımızın ruhu revanları şad u handan ola
Allah bizleri görünür görünmez kazalardan, belalardan, afetlerden, ve her türlü kötülüklerden koruya
Bizleri Ehlibeytin katarından, didarından ayırmaya
Cümlemize sağlık, huzur, birlik, dirlik, hayırlı kazançlar ve hayırlı kısmetler nasip eyleye
Gerçeğe Hü.”
Her şahıs da orucunu açarken eline tuz alır.
“Desdir İman Desdir Şah. Bu gün tuttuğum oruçun hayrı … olsun.” der.
Eba Müslüm’ün kitapları, Kerbela, On İki İmamlar kitapları okunur. Saz olmadan tek tek ya da koşan alayı nefesler, ağıtlar çığırılır (Kul Himmet, Şahatay’ın nefesleri seçilir.)
Arife günü sabah kalkarlar, dövmelik buğdayını alan dibeğin başına gelir. Taşını toprağını temizleyip, hafif ıslatırlar. Tahtadan veya taştan yapılmış dibeklerde onu döverler. Solgularla dövme sırasında etrafa buğday taneleri dökülmesin diye dibeğin etrafına bez konur.
Rivayet olunur ki; Nuh Tufanı sonrası ambarda son kalan tahıl, ürünler ile bir çorba pişer. İşte onun anısına, Aşure içine su ile birlikte 12 çeşit ürün konur. Buğday dövmesi, nohut, ceviz, kuru üzüm, nar, badem, tuz, şeker, kaysı, baharatlar, kurban bayramından kalan bir parça et hazırlanır. O gün oruç açıldıktan sonra sabaha kadar AŞIR GECESİ beklenir. Nefesler okunur. Ağıtlar söylenir. Çeşmeden getirilen su ile bir gün önce hazırlanan aşure kaynatılmaya başlar.
On iki gün oruç tutanlar için Cebrail kurbanı, horoz kesilir. Onun ciğeri, taşlığı ocakta pişirilir. Cem evinde veya geniş bir evde toplanılan yere getirilir. Orada dede veya mürebbi, o lokmaları ekmek içinde dağıtır. Hayırlı duası ile oruçlar açılır. Sazlar kılıfından çıkarılır. Aşır çorbası sıcak sıcak ortaya gelir. Hep birlikte içilir. Sakkacı gece çeşmeden alınan suyu tek tek dağıtır. Oruç, matem bitmiştir. Sazlar nefesler çalar, ağıtlar yakılır. Gözlerden yaşlar akar. İmam Hüseyin, Kerbela’da şehit düşen ehlibeyt anılır.
Akşam olunca cem evinde sabah kesilen horozlar tencerede parçalanmadan pişirilir. Ortaya getirilir. Dede veya mürebbi onu pay ederek, lokma olarak dağıtır. Hayırlı duası verilir. Sazlar çalar, nefesler okunur, ağıtlar yakılır. Musahipli olanlar samah döner.
Hacı Emirli Ocağı 10. Gün, Yanyatır Ocağı ise 12. Gün aşır çorbasını kaynatırlar. Nedeni sormayın dediler. “ERKAN, BUYRUK BÖYLE YAZILMIŞ.”
Meydan açılan Tahtacı yerleşim yerlerinde matem orucu ya da AŞIR ORUCU tutulmaya devam ediyor. Orucununu tutmasalar da, bu ayda düğün, eğlence yapılmamakta, yemekler ona göre hazırlanmakta.
Eba Müslüm Kerbela’da ehlibeyti şehit eden, onları acımasızca katledenleri tek tek öldürmüş, cezalarını kesmiş, Kerbala’nın öcü alınmış. Ama 1400 yıldır, bu insanlık ayıbı anılmaya devam ediyor. İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin. Kin, nefret yerine sevgi tohumları ekilsin. Mehdi sen gelince ortalık düzelecekse gel gayrı. Tutulan oruçlar hak katına yazılsın. Yapılacak Aşır Çorbaları bereket getirsin.
KAYNAK:
1. Felteş Dede (Ahmet Duman). Kırtıl Köyü – Silifke.
2. Taki Özcan Dede. Köprübaşı Köyü – Mut.
3. Mustafa Ak (Yaz Alanı Cem Evi Mürebbisi) – Mut.
4. Döndü Üçyıldız. 1338 doğumlu. Kırtıl Köyü – Silifke.