TARİHÇESİ:
Toroslarda yaşayan Yörükler kış aylarında sahilde, yaz aylarında ise yaylalarda sürüleri ile (koyun, keçi) ordan oraya göçerlermiş. Bu yaşam biçimi halk oyunlarını oluşumunda büyük etken olmuştur. 1940 yıllarına kadar tek tek veya iki kişi oynanan oyunların türküleri 1940 sonrası TRT Ankara Radyosu araştırmacılarından Muzaffer Sarısözen, Halil Bedi Yönetken, Ahmet Kutsi Tecer tarafından derlenmiş ve radyoda yayınlanmaya başlamıştır. Bunu takip eden yıllarda oyunlar grup halinde oynanmaya başlamış, halk kültürü araştırmacıları tarafından derlenmiştir. Erkekler kızlar derken, karışık oyunlar ortaya çıkmıştır. 1959 yılında Yapı ve Kredi Bankası’nın halk oyunları yarışmasına yöremizden katılan halk oyunları ekiplerini görmeye başladık.
Bu oyunları iki kısımda incelersek, kızların oynadığı Sallama, Silifke’nin Yoğurdu, Yayla Yolları, Türkmen Kızı, Ham Çökelek vb. İkinci grup oyunları ise, zeybekler Portakal Zeybeği, Kıbrıs Zeybeği, Çaya Vardım, Tek Zeybek, Köroğlu. Üçüncü grup ise, ağır oturak oyunları, Eğlencelerde, düğünlerde genellikle yaşlıların arasında oynanan oyunlardır. Bu oyunlarda oyuncu hem oynar, hem türkü çağırır. Örnek olarak, Urfani, Kerem, Ceviz Arasında. Daha sonraları ekipler bu üç grup oyunu sahnede birlikte oynamışlardır.
Bu yörede ilk oyuncu olarak; Sadık Sayım, Hiso (Hüseyin Sayım), İsmet Karaduman, memlili Osman (Göbekçi), Anam Ali (Arayıcı), Metin Çayırlı, Kemal Taşkıran, Hacı Keya, Oktay Yılmaz, Nalan Yılmaz’ı görürüz.
Sallama: Güzelin yürüyüşü, edasını simgeler. Yaşamın taklidi vardır. Denizde yüzüş, zıplama.
Keklik: Yörede ava düşkünlük vardır. Boş kalan zamanlarında omzunda tüfeği oradan, oraya gider. Keklik, bıldırcın avlar. İşte keklik oyununda kekliğin sekişi, silkinişi canlandırılır.
Türkmen Kızı: Çıkış noktası Erdemli Taburelli Köyünde yaşayan bir Kürt ailesi vardır. Onun kızına yakılan türkü oyuna yansımıştır. Yörük kızı inek, keçi, koyunu sağar. Hamur yuğurur, ekmek atar, gezerken kirmen eğirir. İpleri ilmik ilmik çul örer.
Yayla Yolları: Göçün simgelenmesi vardır. Devenin yokuşta yürüyüşü düze çıkınca dombalayarak koşması vardır.
Ham Çökelek: Bu oyun oturak havalarına örnektir. Oyuncu hem oynar, hem türkü söyler. Gerali diye bir ozanın türküsü dile gelir. Biraz espri vardır. İçinde kadınları aşağılayıcı sözler olduğu düşüncesi ile bir süre yasaklanmıştır.
Zeybekler: Taşeli yöresinin kültürünün, Kıbrıs, Girit kültürü ile kaynaşması. Yörede yaşayan Türk ve Rumların ortak payda kültürlerini taşır. Çok hareketlilik taşır. İçinde türkülere göre adlar taşır. Portakal Zeybeği, Köroğlu, Tek Zeybek, Zeytin Dalı.
Taşeli yöresinde ortak olan bu oyunlar, Silifke, Mut, Anamur gibi yerlerde kurulan ekipler ile zenginleşmiş; Silifke halk oyunları ekipleri İtalya, İngiltere, Japonya, Almanya, Amerika, Kartaca, İspanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde gösteri yapmışlar, büyük ilgi ile izlenmiştir. Akdeniz’in verdiği coşku, ritmik hareketler izleyenlere heyecan vermiş, bütün ülkeler kendi halk dansları gibi benimsemişlerdir. Silifke’de Müzik ve Folklor Derneği, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, Turizm Derneği ve belediyede ekipler kurulmuştur. Ayrıca bu oyunlar üniversitelerde öğretilip, oynanmaktadır.
GİYSİLER:
Erkek: Ayakta şalvar, işlemeli deriden yapılma yemeni, örme çorap, üzerinde dokuma gömlek, işlemeli cepken, belde kuşak, başta örme başlık (Beyaz.)
Kadın: Ayakta kırımızı edik. Üç etek zubun. Belde kuşak. Ön tarafta öncek, başta paralı tellik. Üzerinde al, yeşil renkte yazmalar. Üzerinde gümüşten tomakalar.
ÇALGILAR:
Kabak Kemane (Kıbrıs’tan kemanın girmesi ile yerini kemana bırakmıştır.) Kaval (Kıbrıs üzerinden klarnet- gırnatanın girmesi ile yerini klarnete bırakmıştır.) Def, zilli delbek, davulun gelmesi ile yerini davula bırakmıştır. Bu yörede çirpi ile çalınan kucak davulları öne çıkmıştır. Oyuncunun elinde yer alan tahta kaşık ise ayrı bir ritim sazı olur. Oyuncu hem oynar, hem ritme göre kaşıkları birbirine vurarak oyuna renk katar.
EZGİLER:
Koşma türünde aşk türküleri, sevgi üzerine yakılmış türküler. Karacaoğlan (17. yy.), Silifkeli Karacaoğlan (19. yy.), Kerem, İrfani gibi elinde sazı ile gezen aşıkların sözleri. Kah onların yolunda giden ozanların türküleri, oyunlarda yer alır.
Sallama
Açıl Ey Ömrümün Varı (Amman)
Bad-I Sabah Olmadan (Ben Yandım)
Has Bahçenin Gonca Gülü (Amman)
Sararıp da Solmadan (Ben Yandım)
Eşim Eşim Gel Gel
Uğrun Uğrun Gel Gel
Can Yoldaşım Gel
(Nakarat )
Yürü Dilber Yürü (Amman)
Saçın Sürünsün Aslanım (Ben Yandım)
Aç Beyaz Gerdanın (Amman)
Sinen Görünsün Aslanım (Ben Yandım)
Güzeller Güzeller (Amman)
Nerde Gezerler Aslanım (Ben Yandım)
Nerde Düğün Orda Bayram (Amman)
Seyran Ederler Aslanım (Ben Yandım)
Hüseyin Say – Mersin / Silifke
KEKLİK
Yar yar nereden gelirsin
Silifke kalesinden (Zirzop Kalesinden)
Nerede yattın, beyin konağında
Ne varımış kupkuru yerde heyyy…
Kekliğim heyyy…
Kekliği düz ovada avlarlar
Kanadını çam dalına bağlarlar
Şıkıdık, mıkıdık oynarlar
Şıkıdık, mıkıdık oynarlar.
Buyurun arkadaşlar davetim var benim
Herkes kesesinden yesin, içsin saltanatım var benim
Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var benim heyy…
Kekliğim heyyy…
Hüseyin Say – Silifke.
YAYLA YOLLARI
Aşıp aşıp gider yaylanın yolu
Sahile dayanmaz dağların gülü
Gayet güzel olsa yiğidin yari
O da gelir bin bir iki naz ile
Varıp gidip yaylaları gezmeli
Kalem alıp, kaşın gözün yazmalı
Önü gök öncekli, sarı çizmeli
Göç gününde bir yosmaya vuruldum.
Yağar yağmur ışılaşır sayları
Eli göçmüş buzulaşır daylağı
Allı gelin koç yiğidin yaylağı
Gelinden usanmış kız ister gönül.
Musa Yıldız
Sarı Aydın Köyü / Silifke
SİLİFKE’NİN YOĞURDU
(KOCA AYŞA’NIN YOĞURDU)
Silifke’nin yoğurdu
Ah seni kimler doğurdu
Seni doğuran ana
Bal ilen mi yoğurdu?
Beşiği çamdan
Ah yuvarlandı damdan
Keşke sevmez olaydın
Usandırdın bu candan
Kale kaleye bakar
Kaleden kanlar akar
Delikanlı dururken
İhtiyara kim bakar
Bağa girdim üzüme
Çubuk battı gözüme
Çubuk seni keserim
Yar göründü gözüme.
Musa Yıldız – Sarı Aydın Köyü / Silifke
GERALİ – HAM ÇÖKELEK
(Amman aman)
Gerali dedikleri bir gençten uşak
Gerali dedikleri bir gençten uşak yar yar
Başına şal bağlar da belinde kuşak
Gerali’m hey hey hey
Dönü dönüver de ah sekerek
Boğazına dursun ham çökelek
Geli geliver de gız sekerek
Ümüğüne dursun ham çökelek (Amman aman)
Gır eşeğime biner daş oluktan aşarım
Gır eşeğime biner daş oluktan aşarım yar yar
Canımı sıkmayın avratlar da ikinizi birden boşarım
Kurtulamadım kötü avrat elinden hey hey hey
Dönü dönüver de ah sekerek
Boğazına dursun ham çökelek
Geli geliver de gız sekerek
Ümüğüne dursun ham çökelek (Amman aman)
Birine aldık bir metre astar
Biri de şalvarlık ister yar yar
Kadir Mevlam ikisinin acısını birden göster
Kurtulamadım kötü avrat elinden hey hey hey
Dönü dönüver de ah sekerek
Boğazına dursun ham çökelek
Geli geliver de gız sekerek
Ümüğüne dursun ham çökelek.
Hüseyin Say – Silifke
TÜRKMEN KIZI (KÜRDÜN KIZI)
Türkmen kızı Türkmen kızı
Türkmen kızı Türkmen kızı
Yayık yayar Türkmen kızı
Yayık yayar Türkmen kızı
Sen allar giy ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gülü topla ben nergizi
Aman Ayşem yaman Ayşem
Dağlar başı duman Ayşem
Türkmen kızı Türkmen kızı
Türkmen kızı Türkmen kızı
İnek sağar Türkmen kızı
İnek sağar Türkmen kızı
Sen allar giy ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gül topla ben nergizi
Aman Ayşem yaman Ayşem
Dağlar başı duman Ayşem
Türkmen kızı Türkmen kızı
Türkmen kızı Türkmen kızı
Hamur yoğrur Türkmen kızı
Hamur yoğrur Türkmen kızı
Hüseyin Say – Silifke
Musa Yıldız – Silifke