Yusuf Maksudi hocamla Mut Karacaoğlan Kayısı Kültür Sanat Festivallerinden, özellikle de halk koşularından tanışırız. Beden Eğitimi öğretmenidir.
Pers Yolu tanıtım çalışmalarım kapsamında iletişimleştik.
Olimpiyat Spor Kulübü’ne yönlendirdi.
Bir süre sonra, Kulüp ofisindeyim.
Antrenör Halil Uçar. Antrenör Ümit Atsan.
İki profesyonel ile iki saate yakın, destansı bir sohbetin ardından, Pers Yolu’nda bir yürüyüş düzenleme fikir birliği ile ayrıldık.
Bir kasım yirmi iki. Saat 09.00.
Her zamanki merkez üs, başlama noktası, İnce Gıda Zeytinyağı buluşma yerimiz.
Taraflar profesyonel, ben de öğrenci olunca, saat şaşmıyor. 09.00’da bizi Pers Yolu başlama noktasına taşıyacak araçtayız.
Ümit hocam ve burada tanıştığımız, Olimpiyat kadrosundan Antrenör Murat hocamla beraberiz.
Sohbet sıcak, içerikli, felsefi olunca, yol kısa sürdü her zamanki gibi.
Planladığımız saatte Pers Yolu’na saptık.
Araçla geçeceğiz bu defa Pers Yolu’nu.
27 Kasım’da gerçekleştirilecek geçiş için, olası rehber aksamalarını savuşturma amaçlı.
Pers Yolu’nun tek rehberiyim, şimdilik.
İnce Bukay olarak, zeytinyağı sezonundayım. Ne olur ne olmaz. Geçişin aksamaması için, bu geçiş olmalıydı.
Pers yolu, başlama noktası beş yüz metre kadar ilerisinde, Karaman doğu çevre yolu çalışmasından dolayı araç geçişine kapatılmış.
Hemen o arada bulunan tarihi köprü restore oluyor.
Buradan zorunlu olarak geri dönüp, ulaşıma açık yerlerden, tekrar döndüğümüz noktaya geldik.
İki kilometre sonra, ikinci bir tarihi köprüden yeniden döndük. Bu köprü de restore oluyor. Restore işlerinden haberimiz var aslında. Ümit ve Murat hocaların, yolu öğrenmesi gerekiyor.
Tekrar geri dönüp, aracımızla Dere Köyü’ne, Kadim Fisandon kentine girdik.
Her Pers Yolu yolcusunun göreceği, bizim Türkler tarafından camiye dönüştürülmüş Ermeni kilisesini görüyoruz.
Muhteşem sanatsal taş yapı, her uğradığımda beni benden alıyor.
Gödet Barajı’nı, eteklerindeki piknik alanlarını geçip, efsanevi Yedigöz Boğazı’na giriyoruz.
Yedigöz Boğazı; vadisi, bitki örtüsü, akan suları, çayı, sıra tekneli çeşmeleri, minikte olsa şelalesi, insanı yormayan yükselişiyle, herkesin adımlamaktan büyük keyif alacağı, Pers Yolu şiirinin esin kaynağı, Kızıl Sincapların oynaştığı, bütün yürüyüşçülerin ayrılmak istemeyeceği, yaklaşık dört kilometre kadar muhteşem bir doğa harikası.
Yolumuz, yaklaşık dokuzuncu kilometreden sonra, Gökçe Köyü sınırlarına geçer. On ikinci kilometrelerde de Gökçe Köyü asfaltını geçer.
İsteyen Pers Yolcusu Kızıl Sincaplar, beş yüz metre kadar, kuzey yönde, asfalttan ilerleyerek, Gökçe’ye girer, görür. Merkezdeki taş yapı, açık köy çeşmesinden buz gibi suyunu içer. Şayet, Yedigöz’den suyunu almamışsa, Lale su kaynaklarına varıncaya kadar gerekli olan, yaz günü için ihtiyaç olacak, üç litre kadar suyunu alır. Aslen Çerkez olan köy halkı ile kaynaşır. Çeşme çevresinde, kısa da olsa dinlenmek için gölge alanlar mevcuttur.
Buradan itibaren, kısa yürüyüşler için ikinci, uzun yürüyüşler için birinci kamp yeri olacak olan Eski Lale merkezi yolu üzerindeki taş çeşmeye yedi kilometre, Kaynar kamp alanına on kilometre var.
04.11.22
Devam edecek.