Bir karar verirken, uykuya dalmadan önce veya gün için kendimizi düşünceler arasında bulabiliriz. Düşünmenin neresi kötü diye düşünebilirsiniz, fakat eğer bu düşüncelerin fazla olması hayatımızı etkiliyor ve işin içinden çıkılmaz bir hale geliyorsa sıkıntı teşkil etmektedir. Peki bu sorun teşkil eden çok düşünme neden oluşur? Kendimizi gün içinde bir noktaya dalmış şekilde buluruz, sürekli kafamızda dolaşan düşüncelerle baş başa kalırız. Eğer endişeli bir durumla karşı karşıyaysak zihnimiz olumsuz senaryolar üretmeye başlar, sürekli kendi yaptıkları ve söylediklerini aklından geçirerek kendine baskı oluşturup kendini yargılama eğiliminde olur. Bu anlarda olumsuz düşüncelerimizin farkına varıp yerini olumlu düşüncelerle değiştirmemiz gerekmektedir. Aynı zamanda bu durumda farkına varıp kendimizi stresli, gergin veya şüpheci hissettiğiniz anlarda bir adım geri çekilip olayın farkına varmak, fazla düşünme döngüsünden çıkmamıza yardımcı olacaktır.
Bu fazla düşüncelerin pençesindeyken yapabileceğimiz bir öneri de bulunmak isterim. Bu egzersiz, fazla düşünmenize sebep olan düşüncelerin varlığından bağımsız olarak dikkatinizin kontrolünüz altında olduğunu daha da gösterecektir. Bir cama veya dolaba yıkanabilir mürekkeple bir veya iki sorun teşkil eden düşünce yazın (örneğin: sınavda düşük alırsam ne olur? Neden ona o sözleri söyledim?) ve kelimelere bakın. Sonrasında, kelimelerin ötesindeki manzarayı fark edin, ağaçlar, gökyüzü, binalar, pencereden görünen manzara ne olursa olsun. Sonra dikkatinizi tekrar kelimelere, ardından tekrar manzaraya ve bu sefer manzaradaki ayrıntılara yöneltin. Buradaki amaç, dikkatimizi kontrol edebileceğimiz hissine alıştırmaktır. Yazılı düşünceler görüş alanındayken onlara odaklanmayı bilinçli bir şekilde kontrol edebileceğinizi göreceksiniz. Eğer bu egzersiz fazla düşüncelerle boğuşurken alışkanlık haline gelirse o düşünce denizinde boğulurken can simidi niteliği taşımaktadır.
“İnsanı en çok üzen olaylar değil, olaylar hakkındaki düşüncedir.”
MONTAIGNE