PERS YOLU / BİR SU DEĞİRMENİ
Daha az yetkin dağcıların, burada çok yavaş ve dikkatli iniş yapması gerekir. Bu ilk gidişimde bu çarşağı kullandım, kanyonu geçmek için. Ancak Kara Kale yerleşimi için Mut kentine ulaşım yolu burası değildir. Burası dağcıların, bireysel yolculuk yapan Kara Kalelilerin inip çıkabileceği bir kestirmedir. Çarşak inişin doğu yönünde bir de düzenlenmiş yol var. Bu yol Kara Kale halkı tarafından yapılmış bir yol olup, yük hayvanları ulaşımına da iyi kötü uygun olup, kanyonu geçtiği yer, çarşak yolun kanyonu geçtiği yerdir. Burada Kanyonu geçen dağcı ya da Kara Kaleli zaman içinde burada oluşmuş patikayı takip ederek, yanı sıra topoğrafyanın zorunlu kıldığı patika olan patikayı da takip ederek, Tekesuyu’na ulaşır. Çok az ama muhteşem bir sudur, Tekesuyu. Önünde iki adet, bugün çürümeye yüz tutmuş, ahşap, küçük teknesi var. Olduğu yerde çevre düzenlemesi yapılmış. Hemen ilk tekneye suyun döküldüğü yerde yabani incir, üzüm, nar ağaçları var. Son geçişimizde pek keyifli olmasa da incirinden yemiştim. Bu aradaki tek su kaynağı bura olduğu için yaban hayatta buradan sulanmaktadır. Bizim orada olduğumuz, yaklaşık on beş saat zamanında oldukça bol arı ve zambır vardı. Tekesuyu’nun hüzünlü bir hikâyesi vardır. Ayrı bir çalışma konusu olacağından, burada onu kapatıyorum. Buradan ilerleyerek, Kızlar Taşı eteğine gelinir. Burası aynı zamanda Pers Yolu çatağıdır ve yolun ilerisi, aynı zamanda Pers Yolu’dur. Devamla hemen altı boyunca, ürpererek yürüdüğümüz kaya kütlesini geçtikten bir süre sonra, kadim Ketis’in Pirindu Çayı üzerindeki Roma Köprüsü geçilir. Doğu yöndeki Karabelalı Köyü ve ilerisindeki Masara ve Perakende köylerine ve de Masara ve Karabelalı köylerinin güneyine düşen ve kısa görüş alanında bulunan Dalisandos isimli Roma kentine de buradan ulaşılır. Mut merkeze ulaşmak için, Roma Köprüsü’nden sonra Pirinç Çayı akışında, güney yönde ilerleyip devam etmek gerekir. Yüksüz ulaşım için çok uygun olan bu yol, aşağıda anlatacağım, Doğu kanyondan geçen yola göre, az da olsa daha uzundur. Burada anlatı konusu yolu başka bir çalışma konusu olacağından burada kapatıyorum.
Kara Kale’ye ulaşım, doğu yönden ve hemen yukarıda anlattığım kanyona inen, yol üzerinden de mümkündür. Doğu ulaşımı, Kestel Dağı’nın zirve eteklerinde bulunan, bir altı kanyonların sarp yamaçları üstü olan, düzlük diyebileceğimiz alanlardan geçerek, Doğu Kestel Kanyonu içindeki ulaşıma uzanır. Kara Kale ile Doğu Kestel Kanyonu, Kara Köprü geçişi arasında oldukça uzun bir mesafe vardır. Geçişe inilebilen tek yerde, Beyler Kayası denilen, barınmaya uygun bir kaya kütlesi vardır. Kara Belalı ve Masara yerleşimlerinden Kestel Dağı’na gidip gelenler, geceleri bu Beyler Konağı kayasında yatarlarmış. Beyler Konağı’ndan kanyona indik yerde arazi, özelikle yüklü ulaşıma izin vermediği için, kuru duvar dediğimiz yöntemle düzlükler oluşturulup ulaşım sağlanmış. Beyler Konağı ile kanyon içine yapılmış iki gözlü ahşap Kara Köprü arasındaki mesafe yaklaşık yüz metre civarıdır. Köprüyü geçince yine arazi doğrudan ulaşıma izin vermediği için ağaçlar ve taşlar kullanılarak yol çalışması yapılmış, ama biz buna patika çalışması desek daha uygun olur. Kara Köprü ile Karabelalı ve Masara köyleri arasında mesafe uzak olmamakla beraber yüzde yetmiş eğimli, tamama yakını çarşak olan bir zeminde ilerler. Beyler Konağı üzeri ile Masara ve Karabelalı arasını, iyi bir sporcu olan ben, sadece su yüküm ile dört saatte geçebilmekteyim. Bin dokuz yüz seksenli yıllar civarına kadar iki köy halkı yaz aylarında Kestel Dağı’na yaylaya çıkarmış. Dağın zirve eteğindeki düzlükleri ekip biçerlermiş. Harmanın ürünlerini bu hat üzerinden taşırlarmış. Kara Köprü ile iki köy arasındaki mesafenin yaklaşık orta noktasında kudretli bir kayanın, doğal oluşum gövde boşluğu önüne sağlam duvarlar yapılarak bir han oluşturulmuş. Bölge insanı bu yapıyı, Kudret Kalesi ve Cinibis Kalesi diye anar. 06.12.23
Devam edecek…