Dünyanın değiştiğini ve artık dijitalleşmenin olacağını hepimiz biliyorduk. Ancak salgın ve dünya üzerindeki etkileri düşündüğümüzden hatta hayal edebileceğimizden çok daha hızlı bir değişim getirdi yaşamlarımıza. Eğitimciler ve uzmanlar toplumda çocukların ekranlar karşısında geçireceği zamanı sınırlandırmakla ilgili çalışmalar yapıp ve bununla ilgili uyarılarda bulunurken, çocuklar zaruri sebeplerden ekranlardan ayrılamaz bir duruma geldi. Sadece çocuklar mı peki; ekrana zorunlu tabi olanlar? Hayır, tabii ki dünya olarak hayatımızın büyük bir kısmını ekranlara ayırmak zorunda kaldık bu süreçte. Eğitim, çalışma hayatı, dünyadaki gelişmelerden haberdar olma isteği bizleri ekranlara bağladı desek abartmış olmayız. Bu durumların dışında bir de evde geçirilmesi gereken bir zaman, çocukların birikmiş enerjileri, sosyal yaşamdan uzak neredeyse birbirini takip eden aynı denecek günleri de düşünürsek maalesef dijital dünyanın bizleri içine çekip yutmak için çok da uğraşmasına gerek kalmadı.
Zaten salgın sürecinden önce ekran bağımlısı olan kişi sayısı fazlayken bu sayı günümüzde ikiye katlamış durumda. Karşı karşıya kaldığımız durum can sıkıcı ve ekranın cazibesi de çok güçlü, çünkü nörobilimsel testler sonucunda, uzmanlar elektronik cihazların dopamin, kortizon üretimini arttırdığını söylüyor. Bu hormonlarda mutlulukla ilgili olduğundan bireylerin de gençlerin bu tarz oyunları cazip bulmasının önemli nedenlerinden birisi ve gençler bu nedenle çok hızlı bir şekilde ve yüksek seviyelerde bağımlı olma yoluna giriyorlar. Yine iletişim becerilerinde sıkıntı yaşayan, sosyal becerileri zayıf, kendini yeterince ifade edemeyen çocuk ve gençlerin daha çok ekran bağımlılığına yöneldiği de bilinmektedir. Aslında buradan şunu anlıyoruz; mutluluk ihtiyacı, sevgi ve ilgi ihtiyacı çocukları bağımlılığa sürüklüyor. Öyleyse bizlere de çocuklarımızla daha kaliteli zaman geçirmek, onların gelişim alanlarını desteklemek için farklı uğraşları bulmak ve çocukları/gençleri bu uğraşlara yönlendirmek düşüyor. Çocuklarımıza evde veya dışarıda yapabileceği, yaparken de keyif alıp mutlu olacağı uğraşılar bulup yönlendirebiliriz. Hobi (uğraşı) insanların esas işlerinin dışında keyif alarak yaptıkları işlerdir. Çocuklarında dersler ve ödevler haricinde keyif aldıkları ve ilgi duydukları uğraşılarla vakit geçirmelerine katkı sağlamak onlar adına büyük bir destek olacaktır.
Peki, çocuğumuzun ne ile uğraşmaktan hoşlandığını, ilgi alanlarını nasıl bileceğiz, bulacağız?
Anne baba olmak aynı zamanda iyi bir gözlemci olmayı gerektirir. Çocuğumuzun oyunlarını ne ile nasıl oynadığını bilmek önemli bir yaklaşımdır. Böylece çocuğumuzun ilgi alanlarını daha rahat görebiliriz.
Çocuklar küçük yaşlarda; boyama, resim, müzik, yapı inşa oyunları, kitap okuma-yazma, çeşitli kutu oyunları oynama veya açık havada yapılan faaliyetlerle daha fazla ilgileniyorken, yaşları ilerledikçe sportif aktivitelere yönelme daha çok görülmektedir. Çocuklara hobi edindirirken onun ne istediği ve nelerden keyif aldığı belirleyici çizgi olmalı. Anne babalar olarak kendi içimizde yaşattığımız ukdelerimizle ilgilenmesi konusunda çocukları zorlamaya veya aşırı ısrarcı olmaya yeltenirsek emin olun bu iş elimizde patlar. Yukarıda da belirttik; hobi severek yapılırsa bireyi rahatlatır ve keyif verir.
Büyük küçük herkesin kendini iyi hissettiği bir uğraşının olması gerçekten de hayatın zorlu ve stres dolu yollarında koşarken bir nebzede olsa nefes ve hayata mola tadında olacaktır. O nedenle çocuklara bir hobi edinmelerini tavsiye etmekten ziyade yetişkinler olarak eğer hala kendi ilgi alanlarımızı keşfetmediysek; fırsat bu fırsat hem çocuklara model olalım, hem de kendimize kısa hayat molaları için zaman ayırmış olalım. Bir kaç yıl önce yaptığım bir proje çalışmamda ebeveynler artık malzemeleri kullanarak çocuklarıyla beraber oyuncak yapmışlardı. Çoğu bu çalışmayla çocukluğuna doğru bir zaman yolculuğu yaptığını söyleyerek çocukluk oyuncaklarını yeniden yapmışlardı. Ve aslında oyuncak yapmaktan çok büyük bir keyif aldıklarını belirterek proje bittikten sonra da bunu hobi olarak yapmaya devam edenler olmuştu. Projeyi hatırlamışken, sizinle de kısa bir zaman yolculuğuna çıkalım mı? Sizler en çok neleri yapmaktan keyif alıyordunuz ya da alıyorsunuz sevgili ebeveynler. Bazen unuttuğumuz bir uğraşımız yeniden bize nefes olabilir. Unutmayın mutlu edebilmek için önce mutlu olabilmek gerekir. Hobiler de bireyi mutlu eden önemli faktörlerdendir.
Dolu dolu mutluklular için küçük uğraşların sizin ve evlatlarınızın hayatlarınızda yerini almasına izin verin.
Unutmayın mutluluk her yerde, görmesini bilene…
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
Hayat Yolculuğunda Kısa Molalar
Benzer Haberler
-
MUT TURİZM ÇALIŞTAYI YAPILDI
-
Zeytin üreticileri zor durumda
-
KADIN KATLİNE VE TACİZE ARTIK YETER!
-
Başkan Orhan: “Festivalde yaşananları tasvip etmiyoruz.”
-
Ekim Ayı Mut Belediye Meclis Toplantısı Yapıldı
-
DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜRK BAYRAĞI BOYANDI
-
MUT KAYMAKAMI AYRANCI’DAN 30 AĞUSTOS MESAJI
-
ANAYASAYA ERİŞİLEMİYOR
-
MUT’TA 15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ
-
VALİ PEHLİVAN’DAN 15 TEMMUZ MESAJI
-
BİR SİYAH YUMURTA HİKAYESİ
-
Tüm Emekliler Sendikası’ndan basın açıklaması: “Emeklileri aç bırakarak tasarruf yapılamaz.”