Kadın ve erkekler tarafından gerçekleştirilmesi beklenen roller, genellikle kadın ya da erkek olmalarının doğal bir sonucu olarak görülür. Bireylerden beklenen roller; kadın ve erkeğe atfedilen kalıp yargıları da beraberinde getirmektedir. Toplumsal cinsiyete dair bu basmakalıp düşünceler, kadın ve erkeklerin algılanışını şekillendirmekte bu bağlamda basmakalıp düşünceler, kadınların ve erkeklerin kendilerine yönelik bir algı olup davranışları üzerinde de etkili olmaktadır.Basmakalıp düşüncelerin oluşmasının temelinde, cinsiyet rollerinin yanlış algılanması yatmaktadır.
Kadına ve erkeğe ilişkin cinsiyet rolleri, çocukluk döneminde oluşmaya başlamaktadır. Dünyaya gelişiyle birlikte çocuk anne babaların onlar için hazırladığı giysi ve eşyanın rengi ve biçimi konusundaki tercihleri, onları bekleyen cinsiyete yönelik rollerin alt yapısını oluşturmaktadır. Doğum sonrasında bile çocuk için belirlenen elbiseler, saçın biçimi, oyuncaklar, hitap şekli, oturması kalkması, çocuk için uygun bulunan ve bulunmayan davranışlar, önerilen meslekler gibi birçok durum cinsiyet rollerinin oluşumunu besleyen durumlardır. Bu durumların beraberinde getirdiği toplumsal kalıp yargılar, çocukların ileride nasıl bir yetişkin olacağının belirlenmesinde büyük bir role sahiptir.
Cinsiyet rollerinin doğru bir şekilde kazanılması, ilk olarak çocuğun cinsel kimliğini tanıması ve kendi cinsiyetinin farkına varması ile mümkündür. Bu süreç çocukların erken yaşlarda ailelerinin cinsiyetle ilgili mesajlarını doğru vermesi ile sağlıklı olabilmektedir. Çocukların cinsiyet rollerini doğru bir şekilde algılaması sürecinde, kalıplaşmış davranışlar sunmak yerine farklılıkları yaşatmanın, çocuğun kendi kimliğini bulmasına daha çok yardımcı olacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla, cinsiyet rollerini kadın-erkek rolleri şeklinde keskin bir şekilde sınırlamamak gerekmekte ve çocuk doğmadan onlar adına cinsiyeti üzerinden sorumluluk yüklememek gerekmektedir. Bu süreci kendilerinin deneyimlemesi ve kendi cinsel kimliklerini kendilerinin bulmaları adına ortam ve imkan sağlamak sağlıklı bir süreci beraberinde getirir.