Silifke Belediyesince düzenlenen Seleukeia’dan Silifke’ye adlı konferans 15 Kasım 2024 Cuma günü saat 15.00 Belediye Kültür Merkezinde yapıldı.
Etkinliği düzenleyen Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, İlçe Kaymakamı Abdullah Aslaner başta, kültür aşıklarının izlediği söyleşi çok anlamlı oldu.
Sunumunu Dr. İlkay Göçmen’in yaptığı konferansta, Silifke, Kilikya bölgesinin tarihine doğru gittik. Süreç içinde gördük ki; Bizans, Roma, Hitit, Selçuklu özellikle Karaman Oğulları bu bölgede yaşam bulmuşlar. Barış zamanlarında tapınaklar, anıt mezarlar, antik tiyatrolar yapılmış. Akdeniz’de tüm dünyaya açılan deniz ticareti. Yağmaya gelen Araplar, Persler. Taşan Göksu altında kalan bir tarih hazinesi. Kazı bekliyor. Selefkiya Limanı nerede? Cennet Cehennem Anıtı nerede? Olba, Ayatekla, Liman Kalesi, Tisan, Boğsak, Barbaros Koyu, Akbük her bir yerde tarih geçmiş.
Kazılar yapılırsa gün yüzüne çıkacak. Konuşmacıların deyimi ile Narlıkuyu sıkma börek yerine, Cennet Cehennem abidesini ziyarete gelenlerle anılacak.
Kazısı tamamlanmak üzere olan Silifke Kalesi, Olba, ortaya çıkacak; Cennet Cehennem hikayesi ile oralarda şenlikler, anma günleri düzenlemek. Yerel yönetimler ve Kültür Bakanlığı’na çok iş düşüyor. Olba’da 3-4 bin yıl önce yapılan antik tiyatro yanına 5000 kişilik amfi tiyatro hemen yapılmalı.
Konuşmacılardan Doç. Dr. Erkan Alkaç; Selevkiya deniz ticaretini, limanları, ticaret merkezlerini ortaya koydu. Kıyıda bir liman ve kent merkezine gelen uzantısı. O dönemi belgeleyen amhoralar. Taşucu Arslan Eyce Müzesinde bulunan amforaların dünyanın en büyük, önemli, tarihe ışık tutan eserleri kapsadığını, ona sahip çıkma gereğini, o dönemde amfora kapları ile zeytinyağı, şarap, buğday ihraç edildiği, dünyanın değişik yerlerinden seramik tabakların geldiği, kazılarda onları gördüklerini; Dr. İlkay Göçmen ise, tarih içinde mitolojilerden günümüze gelen destanımsı akışı bize sundu. Tanrı Zeus, Hermes ve Pan ve Cennet Cehennem’i anlatımları il bizleri o tarihlere götürdü. Hermes ile Likya’da binlerce yıllık gelen keçi, davar gütme sevdasını gördük. Hala makilikte onlar yaşama devam ediyor. Çobanlar, davarları, konar göçer yaşamları. Zor ama inadına üretim. Sütü yoğurdu. Koca Ayşa’nın Yoğurdu, Silifke’nin Yoğurdu. Hermes’in çobanlarından yoğurda gelen öyküler. Cennet Cehennemde Üç Güzeller, Yunanistan, Roma’da görülen Hermes’in, Pan’ın melekleri. Magaralarda ibadetler. Cennet Cehennem’de sade mağara yerine mabetler, anıtlar yer almış. Bunları tanıtmak, gerçek değerini vermek.
Prof. Dr. Murat Durukan ise Kilikya Bölgesini kendine hedef bölge olarak kabul edip yola çıkmış. Tarih içinde gezerken bizleri de oralara götürdü. Özellikle Cennet Cehennem Narlıkuyu’da önemli çalışmalar yapıp, mabetlerini, anıtlarını bulup ortaya çıkarmak. 19. yy. uzmanların gün ışığına çıkardığı bulgulardan yola çıkarak, eksik olan bütünü bulmak. Bunun için çalışmaların devam edeceğini, tek önlerinin açık olması, kazılara destek olunması gerektiğini, özellikle kent merkezinde gizlerin olduğu, bunların kazılarla ortaya çıkacağı.
Üç konuşmacıdan çıkardığımız sonuç şu:
Kilikya Bölgesi, İçel Bölgesi ya da Taşeli Bölgesinde yerin altında yatan bir tarih var. Onu deşelemek lazım.
Silifke Kalesi kazı çalışmalarında Adana, Mersin Büyükşehir Belediyeleri kazı ekibine malzeme desteği verdi. Kazı ekibi çalışmaları yaparken bir hikaye ortaya çıkardı. Cem Sultan’ın mescidi. Güzel bir hikaye idi. Şimdi ödenekler geldi. Kale’de restorasyon bitiyor. Olba’da , Boğsak’ta kazı çalışmaları devam ediyor.
Konya Selçuk ve Mersin Üniversitesi hatta bu konuda duyarlı olan Avrupa ülkelerinden üniversite arkeoloji bölümleri el ele verip kazılara devam etmesi. Yani Cennet Cehennem Obrukları içinde bir hikaye ortaya çıkarmaları gerekiyor.
Anladığımız kadar, bu konuda da yerel yönetimler, merkezi yönetim el ele verip yola koyulmak, onlara destek vermek.
O zaman yeni hikayeler gelecek. Tarihi Kilikya ortaya çıkacak.
Kız Kalesi, Cennet Cehennem, Olba, Ayatekla, Silifke Kalesi, Alahan Kalesi ve doğa güzelliği ile donanmış Göksu Vadisi. Akdeniz’den efil efil esen meltem, Toroslardan esen poyraz ile akort tutan sazlar, kemanlar, kavallar.
Zor mu?
Başlamak yeter. Haydin hikayeler yazmaya.