AFFET EY GÖNÜL
Affet ey gönül, kin tutmaya gücün mü var?
Affet ey gönül kendinle savaşmaya vaktin mi var?
Affet ey gönül bu dünyada iyilik ve güzellikten başka servetin mi var?
Affet ey gönül, affet ki affedenlerin de çok olsun…
Affetmek yaşanılan olayı değiştirmez belki, ama gelecek günlerin daha mutlu olmasını sağlar.
Affedebilmek en büyük erdemlerin başında geliyor. Affedebildiğimiz kadar özgürüz. Çünkü affetmek zihnimizi ve yüreğimizi meşgul eden tüm kötü anlardan ve kötü düşüncelerden kurtulmaktır. Affetmek yapılan yanlış bir davranışa karşı; görmezden gelmek, göz yummak, müsamaha göstermek ya da bu davranışı yapan kişiyle hiçbir şey olmamış gibi ilişkide kalmak da değildir. Affetmek bilakis her şeyi fark ederek, kabul ederek, açığa çıkartarak bilinçli ve gönüllü yapılan bir davranıştır. Affetmek kişinin zihnini ve yüreğini meşgul eden; kin, nefret, intikam alma, gücenme gibi nefsi davranışlardan ruhu arındırmaktır bir bakıma. Affetmeyi gerçek anlamda becerebilen insanların hem beden sağlığı hem ruh sağlığı daha iyidir. Çünkü affedilemeyen her durum insanın beynini kemiren bir kurt gibidir ve sürekli kulağınıza aynı şeyleri fısıldar. Affedebilmenin gerçek anlamda çok az kişinin başarabildiği durum olduğunun da altını çizmek isterim. Çünkü genellikle insanlar; içine atarak, yok sayarak, görmezden gelerek ya da araya biraz zaman girince eskisi kadar tepkili olmadığı için unutmaya başlar ama affettiklerini varsayarlar. Ama bu durumda aynı konular hep zihnin arka planında çalışır durur ve ilk fırsatta önümüze getirir aynı konuları (o bana şunu yaptı, o ban şunu söyledi vs vs…) O nedenle gerçekten affedin ve yüklerinizden kurtulun.
Affetmek dediğimiz şey tabii ki daima karşımızdakine karşı gerçekleşmez bazen de kişi kendini affetmek durumundadır. Bazen de affedilmeye ihtiyaç duyar insan. Affetmek kadar affedildiğini bilmek de kişiye olumlu katkılar sağlayan bir durumdur. Ancak gel gelelim kişinin kendini affetmesi durumuna ki, en zor olanı da budur. Çünkü kişinin kendi kendine veya başkasına isteyerek/istemeden yaptığı davranışların sonucunda kendini affedebilmesi zordur ama pozitif ve mutlu bir yaşam için de gereklidir.
“Kendini inceleme ve affetme süreci oldukça güç ve acı olabilir. Kendini affetme gerçekleşmezse birey farklı negatif baş etme yöntemlerine başvurabilir; gerçekleri görmezden gelebilir, yaptıklarını küçümseyerek sorumluluktan uzak durabilir, sahte bir kendini affedicilik yaşayabilir, başkalarını suçlayabilir veya utanç ve pişmanlık duygularıyla yüzleşebilir.” Tangney (1995)
“The Journal of Happiness & Well-Being, 2017, 5(1), 1-22 1 Pozitif bir karakter gücü olarak affedicilik Forgiveness as a positive character strength Fatma Tuba Aydın, (s.3)”
Yapılan birçok araştırmada başkalarını affetmenin ruh sağlığına olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir. Başkalarını affetmek ile depresyon ve anksiyetenin azaldığı,madde kullanımı gibi zararlı alışkanlıkların azaldığı, yaşam doyumu ve iyi oluş durumunda artış ve pozitif bir ilişki olduğu gözlenmiştir.
Yine bireyin kendini affetmemesi halinde pişmanlık, utanç ve suçluluk duygularının görüldüğü ve bunun da sağlığı olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Kendini affetmemek depresyon, anksiyete ve düşük özsaygı ile yakından ilişkilidir. Aynı şekilde kişinin kendisinin affedilmesiyle yaşam doyumu ve iyi oluş arasında pozitif bir bağ, depresyon ve ölüm korkusu arasında negatif bir bağ olduğu belirtilmiştir. Affedilmenin aynı zamanda kişinin kendini affetmesine de yardımcı olabileceği söylenmiştir.
Affetmek bireyin kendine yapacağı en büyük iyiliklerden olduğu kadar çevresindekilere de örnek teşkil etmesi bakımından oldukça önemlidir. Çocuklarımıza gelince küçük yaşlarda özür dilemek ve onlarında özür dilemesine katkı sağlamak önemli. Hatayı kabullenmek, hoş görmek; çocuklarımızın da aynı şekilde davranmasına katkıda bulunacaktır. O nedenle ebeveyn olmak affetme erdemine mutlaka ama mutlaka sahip olmayı gerektiriyor. Çocuklarımızın da affetmeyi, affedilmeyi erken yaşlarda öğrenebileceğini unutmayalım. Aile bireylerinin de birbirleriyle olumlu ilişkiler geliştirebilmesi için özellikle eşlerin affedici ve hoşgörülü tavır sergilemeleri gerekmektedir. Uzun süren evlilikler incelendiğinde yine affetme davranışının anlamlı bir şekilde gösterildiği de yapılan araştırmaların bir sonucu. Kısaca özetlemek gerekirse; kendimizden başlamak üzere tüm aile bireylerini ve bize yanlış yapan herkesi affetmek hayatımızı güzelleştirecek önemli bir adımdır.
Tabii affetmek bireyler için vardır, yanlış yapanı,suç işleyeni, insanoğlu affetse de kanunlar ve devlet affetmemeli, zaten affetmezde diyelim.
Affetme ve affedilmenin keyfini tatmanız ve evlatlarınıza bu güzel erdemi kazandırabilmeniz dileğiyle…
HAFTANIN ÖNERİSİ: Öncelikli olarak kendinizde affedemediğiniz ne varsa gün yüzüne çıkartıp birer birer kurtulmaya çalışınız. Malum bahar geldi. Bu bahar temizliğine ilk önce ruhumuzu yüklerinden arındırarak başlayalım, ne dersiniz?