FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 8 Mart 2022 531 Görüntüleme

ŞEYH BEDRETTİN (*)

“Tasada, gaygıda yarın yanağından başka ortağız.”

Trakya’da, Ege’de Rum’u, Türk’ü, Çerkez’i bir araya getirip, onları bir arada ikrar verip, yola koymak, sonrada onları musahip kılmak. İmece çalışma ile üretmek, üretmek, sonrada ürettiğine sahip çıkmak. Balıkçı tüccarına, ağalığa, halkı ezen devlet çarkına karşı bir olmak. İNSAN sevgisi içinde toplumsal bir yaşam sürecini ortaya koymak. Ege’nin üzümünü, incirini, tütününü, balığını daha güzel verimli üretmek, bolca üretip, hakça tüketmek. İşte Şeyh Bedrettin ruhu. Çelebi Musa ile devlet çarkında Hak, Hukuk , Adalet çarkını yerleştirmek, sonrada Torlak Kemal, Börklüce Mustafa ile eylemlerin içinde olmak.
Şeyh Bedrettin çağında okumuş, bilgi edinmiş, yaşamı okumak, okumak ve onları o dönemin aydınları ile tartışmak, yeni yol haritası çizmek. Ona inanlar her gün çoğalmış. Selçuklu, Osmanlı onun hak, hukuk anlayışı ile ülkeyi doğru yönetmiş. Ama o Mısır’dan halife ile gelen Emevi ulemaları, 15. ve 16. y.yılda Ebüssuud Efendi, Hoca Sadettin Efendi ve onların fetvası esas alınarak 1826 yılında verilen ölüm fermanları yayınlanmıştır.
Şeyh Bedrettin’i astıran ferman, Anadolu’da yüz binlerce alevi, kızılbaşı da öldürtüp, kuyulara atmışlardır. Aynı fetvalar ile Pir Sultan Abdal asılmıştır. O fetva referans alınarak 1826’da yayınlanan fetva ile zorunlu iskan yasaları ile Anadolu’da Alevi ve Kızılbaşlar sürülmüş, sünni olup, yoldan dönenler yerlerinde kalabilmişler.
Dağların başına çıkan Tahtacısı, Kürdü, Lazı, Ermeni, Gagavuzlar ile inançlarını özürce sürdürmeye devam etmişlerdir.
Yakın dönemde Maraş, Sivas, Çorum gibi yerlerde Cuma namazı çıkışlarında bir araya gelen ümmet grupları bu fetvaları esas alarak Alevi – Kızılbaş – Aydın insanları katletmişler, yakmışlardır.
Halifelik kalkmıştır. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum hala bu fetvaları esas alarak fetvalar vermektedir. Onun için Emevi inancını esas alan bu kurum biran önce kaldırılmalı, bu fetvalar geçersiz kılınmalıdır. O zaman insanlar yakılıp, katledilmeyecektir.
1357 – 1420 yılları arasında yaşayan Şeyh Bedrettin ile ilgili yazılan bir çok kitap ile birlikte okumuş olduğum Şeyh Bedrettin Sivaveni / Bezmi Nusret Kaygusuz’un yazmış dolduğu kitabı Haydar Ersöz yayına hazırlamış. Emeklerine sağlık. O dönemin yakın tarihi mercek altına alınmış.
Günümüzde İnsanlık adına yaraşır bir yaşam düzenin tanımı yapılmış. Hak, Hukuk, Adalet kuralları konmuş. İnsanlar bir birleri ile dostça yaşam içinde kalmaları için bir düzen tanımı yapılmış.
“Herkes tam bir hürriyet içinde kendi fikir ve yolunun sahibi olabilmeli, komşusunun yol inancına hürmet etmelidir.”
“Zalimlere kan içicilere ihtiyacımız yoktur. Allah insanları hür ve kardeş olmak, birbirlerini kucaklamak, sevmek üzere halk etmiştir. Birbirini kesmek, doğramak, mala, ırza ve cana tecavüz etmek, canavar olmak için yaratmamıştır. Yaşasın eşitlik, kardeşlik, var olsun hürriyet.”
Şeyh Bedrettin, müritleri Börklüce ve Torlak Kemal’i anlamak için iki paragraf alıntı yetiyor.
Aydın Ortaklar’ı gezerken hep bunları gördüm. Ortaklar’da hala kadınlar sabah ellerine süpürgeyi alıp, sokağı birlikte temizliyorlar. Temizliğin bittiği yerde, bir incir ağacı, çam ağacı, çınar ya da ulu bir zeytin ağacı gölgesinde birlikte çay içiyorlar.
Bir Ağustos ayında gittiğim Ortaklar’da bunu gördüm. Dökülen ağaç yaprakları toplanmış, yakılmış. Külleri hala sıcaktı. Bir kadın az ilerden incir topladı getirdi. İşte o Aydın incirini yerken, Börklüce Mustafa, Torlak Kemal’in imece ruhunun yaşadığını gördüm.
Okuduğum kitabı paylaşırken, La Kitap Yayınları Sahibi Leyla Akgül’ün alıntısı ile emeklerine sağlık demek istiyorum.
“Zahidin efsanesin koy söyle aşkın halini
Aşığın sebine sığmaz zahidin efsanesi diyor Nesimi.
Bedrettin’i de bir efsaneye sığdırmak mümkün değil.”

(*) Şeyh Bedrettin Simaveni / Bezmi Nusret Kaygusuz.
Yayına Hazırlayan: Haydar Ersöz. La Kitap Yayınları.
info@lakitap.com. Ankara.

Tema Tasarım | Osgaka.com