Göksu’da çim çim çimiyorsun
Bir kez Göksu demiyorsun!
+++
Birisi yalanlarıyla inandırır insanları, birisi doğrularıyla inandıramaz kimseyi.
+++
Kalemin kılıçtan keskin olduğunu Türkiye’nin ve dünyanın alnına assak!
+++
Öykü, şiir,vs. yazmanın yeri ve zamanı yok ki. Bir bakıyorsunuz çarşıdasınız; yolda sokaktasınız, düğünde cenazedesiniz, kaptırmışsınız kendinizi öykü, şiir yazıyorsunuz…
+++
Salgın var diye paslandırma yaşamı, kafesini örersin değilse.
+++
İnsani olmayan bir şeyin esiri olma kardeşim!
+++
Suriyeli demiş ki, “Herkes yurduna dönerse ben de dönerim!
+++
On, dokuz, sekiz, yedi, altı…
N’olacak senin bu durumun!?..
+++
Birisi bana dedi ki, “Bırak Göksu’nun kollarını, Göksu’yla söyleşi yapmalısın!”
+++
Ben özgür değilim, sense “Ben özgürüm” diyorsun!
+++
Bataklıkla değil de, sivrisinekle uğraşıyorlar diplomalı diplomalı insanalar!
+++
Birisi haksız yere birkaç yıldır içeride. Yarın dışarıya çıktığında yüzüne hangi yüzle bakacağız ki, bilmiyorum!?
+++
Kimi insanlar sarar sarmalar sizi, okudukça çoğalan öyküdür bunlar. Kimi insanlarsa, kapısından seslenirsiniz onlara, o kadar!
+++
İnsan kendisini anlatırken ille de kendisini anlatmaz ki, insanı anlatır.
+++
Yıllar önce birisi “Vatan haini” demişti bana. “Ölçümzat” demiştim ben de ona. Kapana kalmıştı çenesi!
+++
Çok ağır kuralları olsa bile avcılığa hayır, bin kere hayır!