63. Mut Karacaoğlan Kayısı Kültür ve Sanat Festivali’nin (MUTFEST 2025) açılış programında konuşan Mut Belediye Başkanı Murat Orhan ile festival konuklarından İYİ Parti Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz ve CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, yaptıkları konuşmalarda, orman alanlarındaki zeytinliklerin kesilmesini gündeme getirdiler. Zeytin ağaçlarının kesilmesiyle ilgili süreler verildiğini belirten ve çiftçilerin, üreticilerin bu konuda mağdur olduklarını dillendiren konuşmacılar; iktidardan bu konuyu yeniden gözden geçirmesini istediler.
ORHAN: “ZEYTİN ORMAN EMVALİ OLAN BİR ÇEŞİT”
Festival açılışında konuşan Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, en fazla ağaç varlığına sahip ikinci ilçenin Mut olduğunu belirterek; ilçenin ciddi bir zeytin ve zeytinyağı üretimi yaptığını söyledi. Mut’un bir tarım şehri olduğunu ve ekonomisinin yüzde 90-95’lik kısmının tarıma dayandığını ifade eden Başkan Orhan, “Bu kadar inadına üretim yapma çabasında olan üreticilerimizin sorunları var mı, var. Güncel olması hasebiyle, buradan ben vekillerimize de söylüyorum; ilçemiz son derece önemli bir zeytin üretim merkezi. Şu anda birçok köyümüzde, evet orman kanununa göre biz de biliyoruz ormanı işgal etmenin yasak olduğunu ve bunun bir cezası olduğunu; fakat ben kendimde bir ziraatçıyım, zeytin aynı zamanda orman emvali olan bir çeşit. Bugün orman yangınlarında çamlar yanar tekrar yeşermez, ama zeytin ağacı yansın yine yeşerir” dedi.
“ÜRETİCİLERİMİZ MAĞDUR”
Konuyla ilgili milletvekillerinden destek isteyen Başkan Orhan, şöyle konuştu: “Çiftçilerimize bugünlerde birçok köyümüzde, muhtarlarımız da buradalar, çiftçilerimizin zeytin ağaçlarının kesilmesiyle ilgili süreler veriliyor. Bakın bu sürelerle ilgili, zeytin orman emvali diyorum, mesleğim olduğu için söylüyorum. Bu konuyu lütfen sayın vekillerim, üreticilerimiz bu konuda mağdur. Bunu yüksek sesle dile getirmenizi sizlerden bekliyorum.”
Açılış programında konuşan Yeni Yol Grup Başkan Vekili, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ise; iktidarın çiftçinin sorunlarını daha sonuç alıcı bir şekilde çözmesi için sorunları sürekli gündeme getirdiklerini kaydetti.
KOCAMAZ: “BAKANA SORDUK, CEVAP ALAMADIK”
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, yaptığı konuşmada, yaşanılan sıkıntıları bildiğini ifade ederek; konuyu mecliste gündeme getirdiklerini, fakat cevap alamadıklarını söyledi. Milletvekili Kocamaz, “Biraz evvel değerli Belediye Başkanımız da orman alanlarında ekili bulunan zeytinlerle alakalı bazı bilgiler verdi. Bu konuyu biz de mecliste dile getirdik ayrıca. Sayın bakana özel olarak soru sorduk, ancak hala herhangi cevap alabilmiş değiliz” dedi.
“10 YIL ÖNCE TEŞVİK EDİLİYORDU”
Kocamaz, şöyle konuştu: “İnsana sorarlar; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, derler. Çünkü bundan 10 yıl önce aynı orman bakanlığı insanları teşvik ediyordu. Orman vasfını yitirmiş arazileri vatandaşa verip, oralarda zeytin ve harnup ekilmesi için teşvik ediyordu. Aradan 10 yıl geçti; 50 yıllık, 60 yıllık, 40 yıllık orada ekili zeytin ağaçlarının kesilmesini istiyor. Bir de zeytin kanunumuz var. Zeytin kanununa göre zeytin ekili alanlarda onu kesip, herhangi bir ürün ekemezsiniz ya da o yerlere herhangi bir şekilde bina yapamazsınız. Ama bugün geldiğimiz noktada nasıl böyle bir tenakuza (çelişki) düşüyorlar bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.”
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Bu konuda mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Kocamaz, “Sizlerin hayatını kolaylaştırmak üzere elimizden ne geliyorsa bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Hep birlikte mücadele etmek ve sonuç alıncaya kadar inatla bu mücadeleyi sürdürmek durumundayız” şeklinde konuştu.
ÇAKIR: “CUMHURBAŞKANINA SÖYLEDİM”
Konuyla ilgili konuşan CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır ise, konuyu Cumhurbaşkanına ilettiğini ifade etti. Milletvekili Çakır, yerel ağızla yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Orman kanununu konuşuyoruz. Bundan 4 ay önce sayın Cumhurbaşkanı parlamentodan içeri girdiğinde, aha şu kara çocuk karşısına dineldi. Dedi ki, 80 yaşındaki Hatça teyzenin eline kelepçe vurursunuz, 77-80 yaşındaki Veli emminin eline kelepçe vurusunuz, kara kaplı defterde höyle diyor, diyorsunuz. Ya Örtülü köyünde zeytin ağacını kesip de napacan sen? Yeşillendirecem, deyi. Neyi yeşillendirecen? E diyor, buna bir anayasa kanunu lazım. Cebrail Aleyhisselam tarafından tebliğ mi olunur o? Bir emir verirsiniz, bu ağaçları kesmeyelim, 55 yaşında limon ağacını kesersiniz, diyorum. Hakaret yok, küçültücü laf yok.”
ULUSOY: “ÜRETİM DÜŞMANI MISINIZ?”
Festival açılışında, konuyu gündeme getiren bir diğer isim ise, İYİ Parti Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy oldu. Konuyla ilgili iktidara sert dozda eleştiriler yönelten İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ulusoy, “Hemşerilerimizin en büyük şikayetlerinden birisi de, orman alanları diye bahsedilen zeytinliklerin kesilmesi. Ben de bir ziraat mühendisiyim. Zeytin bir orman ağacıdır. Kıymetli bir ağaçtır. Siz üretim düşmanı mısınız?” dedi.
“TÜRKİYE ZEYTİN Mİ ÜRETMESİN?”
“Bir zamanlar küçükbaş hayvanı yasaklayarak hayvancılığı ne hale getirdiniz, görüyorsunuz değil mi” diyerek konuşmasını sürdüren Ulusoy, şöyle konuştu: “Şu an Türkiye’de dünyanın en pahalı etini yiyoruz. Bakın Diyanet İşleri Başkanlığı kurbanlığın fiyatını yurt içinde başka veriyor, yurt dışında başka veriyor. Sebep; çünkü biz çok pahalı küçükbaş, büyükbaş etleri yiyoruz. Bunun sebebi de hayvancılığa yapılan düşmanlıktır. Şimdi siz zeytine, orman ağaçlarına, ormancıya, orman köylüsüne düşmanlık ederek, onun üretimine düşmanlık ederek, başka bir başlık mı açmak istiyorsunuz? Türkiye zeytin mi üretmesin, Türkiye kayısı mı üretmesin?”
“AĞAÇLARI KESEREK NE ELDE ETMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ?”
Bir zamanlar orman köylüsüne harnup ve zeytin fidanları dağıtıldığını anımsatan Ulusoy, “Alın bunları dikin, bakın, ormanda büyütün, burada ticaret yapın, diye. Daha 10 sene geçmedi; şimdi de 20 senelik, 35 senelik, 40 senelik ağaçları keserek ne elde etmeye çalışıyorsunuz?” dedi.
“AB’YE SÖZ VERİLDİ”
Kadir Ulusoy, bunun sebebini ise Avrupa Birliği’ne (AB) verilen söze dayandırarak, şu iddiaları dillendirdi: “Bu siyasi iktidar Avrupa Birliği’ne bir söz verdi. Dedi ki, ben Türkiye’de köylü nüfusunu yüzde 5’e indireceğim. Bakın şu anda köy nüfusumuz yüzde 6,5’lara, 6,7’lere geldi. Acaba orman köylerini mi boşaltmak istiyorlar? Acaba köylerimiz boşalsın mı istiyorlar? Köylerimiz boşaldıkça, tarımdan çekildikçe, dışa bağımlılığımız artsın mı istiyorlar? Avrupa Birliği bunu isteyebilir, bizim siyasi iktidarımız bunu niye istiyor?”
“TARIM MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR”
Her ekonominin gelip geçici ve rezervli olabileceğini, tarımın ise sürdürülebilir ekonomi olduğunu belirten Ulusoy; tarımdan çekilinmemesi gerektiğini, tarımın bir milli güvenlik meselesi olduğunu kaydetti. Ulusoy, “Tarım doğayla iç içe ekolojiyle barışık bir ekonomidir. Tarımdan çekilemezsiniz. Tarım bir milli güvenlik meselesidir. Cumhuriyetimizin banisi kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, önce Türkiye’nin kalkınmasına tarımdan başlamıştır. Köy kanunuyla başlamıştır. Şimdi Büyükşehir Yasasıyla köyleri mahalle yaptınız çok mu iyi oldu? Kırsal Mahalle demek de çözüm değil. Eski köy kanunu geri gelmelidir. Kırsal kalkınma köyden başlar” şeklinde konuştu.
“PARAYI ÇILGIN PROJELERE DEĞİL, ÜRETİME YATIR”
Kadir Ulusoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Merkezi Hükümet buna para ayırmalıdır, çılgın projelere değil. İstanbul’un zaten var olan boğazının yanına, bir kanal daha açıp tüm servetimizi oraya dökeceğine; Anadolu’ya yatır bu parayı, sulamaya yatır, çiftçiye yatır, bahçeye yatır, hayvana yatır, üretime yatır.”
