FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 6 Temmuz 2023 169 Görüntüleme

ZEYKER YAYLASI – HACIAHMETLİ OBASI – MUT

Yaşam yolculuğumuzun içinden bir kesiti, içimizde biriken tatlı anılardan birini, on yılı aşkın süredir tanıştığımız güzel arkadaşlarımızla bir kez daha olmak üzere yaşadık burada. Topraktan sofraya uzanan yolculuklardan obruk peynirinin tanıtımı için bir araya gelinen bu çekimlerde, Mut’un Zeyker Yaylası’na konuk olduk. Görüntülere bakarak da izlenim elde edebileceğiniz bu uğrayışımızın konu açılımı olan araştırma yazımız, içindeki ölçümlerle ilk bilgi yazımı olarak sizin ilginize sunulmuş olunuyor…
Mut kent içinde Karacaoğlan Korusu konumuna kara yoluyla 17 km uzaklıkta yer alan Zeyker Yaylası, ilçenin kırsal yerleşimlerden olan Hacıahmetli Obası alanı içinde olup, oba yerleşimine girmeden 3,5 km önce varılan yüksek kesimde oturumlu bir yayladır. Zeyker Yaylası yerleşimini oluşturan az sayıdaki evler geçilip yaklaşık 1 km yolun ilerisine araç sürüldüğünde, bu yol üzerinde deniz düzeyinden en yüksek konum olan 1400 metre düzeyine çıkılmış olunur. Bu konum, kırsal kara yolu ile gidildiğinde 47 km sonra varılacak olan Silifke’nin baş yaylası Mara Obası’na değin yolun geçtiği en yüksek yer olup, Zeyker Yaylası’nın bağlı bulunduğu 250 metre ile 400 metre arası yükseltide yayılı kent oturumu olan Mut ilçe kentinden de en az 1000 metre yukarıda yüksek konumdadır.
Zeyker Yaylası, Göksu Irmağı’nın en yakın konumlarının geçtiği Mut’a bağlı Kemenli, Köselerli, Irmaklı obalarındaki yatak çizgisine kuş uçuşu 17,4 km uzaklıktadır. Yine yaylanın konumu, en yakın deniz kıyısı olan Silifke’ye bağlı Taşucu yerleşiminin batı çıkışı koylarına 47 km kuş uçuşu uzaklıkta yer alır. Zeyker, etek konumunda birbirine yakın olan kardeş duygusuyla birbirine bağlı Hacıahmetli, Çatalharman, Kurtuluş obalarının yaylasıdır…
Ancak bu yakın obalarda yaşayanların gelenek göreneği Yörük yaşamına bağlı olarak konar göçer düzeninden geldiği için, onların yayılma alanları 200 metre düzeyde akmakta olan Göksu Irmağı ile 2000 metre yükseltilere erişen İçel’in bitip Karaman topraklarının başladığı alanlar arasında uzayan genişliktedir…
Zeyker Yaylası’na ulaşmak üzere çıkacağınız yol, genel yönüyle Mut kent içinden Karaekşi Korusu, Hacınuhlu Obası, Kozlar Yaylası’na ulaşmak için de kullanacağınız ortak yoldur. Mut kent içinde Karacaoğlan Korusu önündeki kavşaktan başlangıç konumu aldığımızda, 1,7 km sonra kent içinden çıkılmış olunacak, 3,3. km’de Kelceköy Obası girişine varılacak, 5. km’de Karaekşi Korusu ile birlikte Hacınuhlu Obası’na soldan giriş veren sapak dengine gelinecek, 11,5. km’de Kozlar Yaylası’na soldan ayrılış veren sapak yol çatına ulaşılacak, 12. km’de yolun sağında tepe eteğinde görülecek Bağcağız Obası daha aşağıda Kumaçukuru Obası üzerine gelinecek, 17. km’de ise sonunda Zeyker Yaylası’na girilmiş olunacaktır…
Zeyker Yaylası’nın batı açığındaki alçak tepe eteği alanlarda yayılı olan obalar, kuzeybatıdan güneybatıya doğru açı aralığında Bağcağız, Esençay, Topluca, Yeşilyurt, Hacınuhlu, Çaltılı, Kelceköy, Kumaçukuru olarak sıralanırken, güney etekte Kurtuluş, Çatalharman, daha uzakta uçta ise Kemenli, Göcekler, Tuğrul, Hisarköy, Kurtsuyu yer alır. Yaylanın bu kez doğu yön aralığında yayılmış olan komşu obalarına bakacak olursak, güneydoğudan kuzeydoğuya doğru Kayabaşı, Çınarlı, Dereköy, Narlı, Pamuklu, Hacıahmetli, İbrahimli, Çukurbağ sıralanmış olduğu görülür…
Zeyker Yaylası, komşusu sayılabilecek 1350 ile 1450 metre arası yükseltide yayılan Kozlar Yaylası gibi güneybatı yönde uzayan bayır aşağı eğime bakan bir oturumda olmayıp ancak buna yakın yön diyebileceğimiz tümüyle batıya dönük bir eğimi görüp izler. Benzer yöne bakan bu iki yayla yerleşimi, kendilerinden yaklaşık 1000 metre aşağıda kurulu olan Mut kent içini çıplak gözle izleyebilmektedir. Yine ilginç olarak bu iki yayla, Mut kent içinden konum aldığımız Karacaoğlan Korusu’na kuş uçuşu 12,5 km uzaklıktadır. Bu eşitlik, neredeyse karayolu ile ulaşım ölçüldüğünde de 17-18 km ile ortak sonucu vermektedir. Kozlar Yaylası, Hacınuhlu Obası toprakları içinde yer alırken, Zeyker Yaylası, Hacıahmetli Obası toprakları içindedir…
Hacıahmetli Obası içinde, bir Yörük geleneği olarak yüzlerce yıldır uygulanagelen bir yöntemle 1800 ile 1400 metre arası yükseltilerde yer alan dorukların kaya koyakları arasında gizli obruk içleri ile inlere peynir konulup saklanmaktadır. Yaklaşık 5 ay boyunca ısı değeri dış ortama göre değişmeyen bu obruk ile in içlerine saklanan peynirler, öncesinde bu dağlarda yayılan keçilerin derileri içine basılmakta. Obruk ini içinde, bekleme süreleri boyunca peynirin suyunu çeken deri, bir yandan peyniri kurutup olgun kıvama ulaşmasını sağlarken diğer yandan torbalama yaptığı için peyniri dış etkenlerden korumuş olur…
2020 yılında kamu desteği ile Hacıahmetli Obası içinde, tarımsal kalkınma birliği olarak komşu Çatalharman ile Kurtuluş obalarıyla güçlerini birleştiren kırsal üreticiler, ürettikleri peynirlerini Kızılova Obruk Peyniri adıyla yapıp ülkemizin dört bir yanına satıp sunup ulaştırmaya başladılar. Geleneksel yöntemle derilere basılıp obruklarda 5 aylık süre ile bekletilen peynirin yıl boyunca üretim sığası 15 ton olarak belirtilmekte…
Doruğu 2000 metreyi aşan Eğre Dağı eteklerinde, katran ormanlarının arasında yöreye özgü bitki örtüsü ile beslenen keçilerden elde edilen süt, içeriğinden yağı alınmadan olduğu gibi doğrudan işlenerek peynire dönüştürülmüş oluyor. Yılın beşinci ayında derilere basılıp torbalanmış olunan peynirin içeriğindeki suyu emerek dışarı alan deriler bir süre sonra kızıllaşmaya başlıyor. Ancak onuncu aya gelinince olgunlaşan bu peynirler sonunda yenilebilir duruma gelmiş oluyor…
Topraktan Sofraya’yı hazırlayıp sunan yönetmenimiz Zeynep Tor’a, Mut’un tanıtım elçisi Ahmet Güler’e, bizi bu obada konuk eden değerli Yörüklerimize gönülden sevgilerimizi iletiyoruz…
Ayrıca konuk olduğumuz bu Yörük otağının babası olup akşam karartısı çökmek üzereyken keçilerini önüne katıp dağdan gelen ağabeyimizi sözcükler eksik kalsa da size anlatmak istiyorum. Öyle bir ağırbaşlılıkla ağaçların arasından yanımıza gelip bizimle konuştu ki alçak gönüllüğü onun saygıdeğer olduğunu değil, saygının ta kendisi olduğunu bize gösterdi. Yüzlerce keçiden oluşan sürüsünün içinde, en büyük boyutlu olan önder kimlik taşıyan keçi, onun çağırmasıyla uzaktan adımlarını güven içinde yere basa basa yanımıza yaklaştı. Böylesi bir kişiye, kişiliğe yakışan, yarışan, onun sözünü dinleyerek gidip gelen böylesi görkemli bir keçi… Anlatılmaz yaşanır anlardan biriydi bu bizim için… Kimselerin yolundan geçmediği bir dağın başında böyle değerli, öyle değerli bir kişilik. Yüce Yaradan kötülüklerden, kötü gözlerden korusun dileği ile kendisine de sevgilerimizi gönderiyoruz…
Kırsal yerleşimler açısından örnek gösterilecek bir girişim olan bu üretim birliği olmasına karşın, ne yazık ki son otuz yıldır kentlere yoğun göç sürmekte. Yerleşim özelliğini büyük oranda yitiren bu obaların toplumları, kentle bağdaşık yaşam biçimine geçtikleri için Yörük geleneği yok olmaya yüz tutmaktadır…
Ülkemizde kamu desteği ile bir yandan yukarıda sözü geçen olumsuzlukların önüne geçilmesi için çalışmalar yürütülmekte, bu bağlamda da obaların kırsal alanlarına gerekli yaşamsal altyapı desteği sağlanmakta, tarımsal üretim için sulama ağları oluşturulmaktadır. Ancak kırsal alanda yerinde eğitim anlayışıyla ilk ile orta düzey okulların tüm obalarda yeniden açılması sağlanmazsa ne yazık ki bu göçün geriye dönüşü yada durdurulması uzak görünmektedir. Yine koyun ile keçi yetiştiriciliği açısından, orman koruma yasası adı altında sürü yayma ile göç olanakları engellenip ortadan kaldırılan Yörük yaşam biçiminin desteklenmesi, korunması, yeniden oluşturulması için bu engellemelerin kaldırılması gerekmektedir…

Tema Tasarım | Osgaka.com