FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 16 Aralık 2024 179 Görüntüleme

Zam cambazları adına serbest piyasa demişler

Serbest piyasa cambazları ülkemizde pahalılığın bir numara sorumluları. Acaba bunlar olduğunu biliyor muydunuz?
Bu yazımda serbest piyasa adı altında ürün fiyatlarının arz ve talebe göre belirleyen cambazlardan bahsedeceğim.
Her gün elinde etiketle bir adet kalem işi gücü kafasına göre fiyat değiştirenlerden bahsedeceğim.
Pahalılığın sebebi tabi ki Devlet yönetiminin iyi yönetilmediğinden kaynaklandığı ortada. Neden derseniz denetim eksikliği, serbest piyasa ve kafasına göre fiyat belirleyen kendi esnaflarımız.
Serbest piyasa isteyen istediği gibi fiyat belirliyor. İşte bu serbest piyasa cambazlarının cambazlıklarını söylemekte yarar var.
Önce bir hikâyeyle başlamak isterim. Cambazın biri eşeğin yularından çekip pazara gelmiş, pazarda bulunan bir cambaz yanaşmış. Bu eşeğin fiyatı ne? Eşek sahibi cambaza, Bin lira sudan ucuz, demiş. O da aldım gitti ver elini helalleşelim, demiş. Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış yahu görmüyor musun, bu eşek topal onun için ucuza verdi. O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış, topal sanıp ucuza elden çıkarmağa bakıyor, demiş. Eşeği satana koşmuşlar. Yahu bu topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış. Satıcı gülmüş eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum, demiş. Alıcıya koşmuşlar, yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı, demişler. Alıcı dövünmeğe başlamış, vay namussuz eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı, demiş. Bunun adına serbest piyasa alışveriş deniliyor işte.
Düşünürseniz kim kimi kandırıp kazıklarsa bunun adı serbest piyasa işte.
Dolayısıyla yaşadığımız bu zaman dilimi içinde açgözlü piyasa cambazlarının fiyat oyunlarıyla serbest piyasa denilerek insanların cebine, ekmeğine göz diken ahlaksız fırsatçıların olduğunu bilmekteyiz.
Bu olumsuz gelişmelere karşın hayat pahalılığı da eklenince dar gelirli ve orta derecedeki insanlar son derece etkilenmektedirler doğru mu?
Hiç duydunuz mu, bir tas çorbayı bile 120 liraya satan işletmeler var.
İşte örneği. Mağazalarda 500-600 liralık olan bir spor ayakkabısı 3000 lira etiketiyle internette satılmakta doğru mu?
100 liralık olan tarife 500-600 liraya satan operatörlere ne demeli.
Bayiler müdahale yetkimiz yok, serbest piyasa diyorlar. Gerçekten çok acayip bir durum ve ne güzel bir iş daha ne olsun, cambazların keyfine diyecek yok.
Yaşanan bu olumsuzluklara karşın halkın hali perişan durumda. Gelin hep beraber bir göz atalım, onlar ne durumdalar acaba.
Aynen şöyle. Herkes gözünü devlet kapısına dikmiş. Bir işveren bir saatliğine dahi olsa işyerini çalışanına emanet edemiyor. Satıcılar kazanacağı iki kuruş için çok kolay bir şekilde Allah’ın ismini zikretmek suretiyle yalan söyleyebiliyor. Doğru söyleyenler sevilmiyor. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar atasözü, toplumda dürüstlüğün ve doğruluğun nadir bulunmasından dolayı doğruyu dile getiren kişiler dışlanıyor.
Kazıklamak, fırsatçılık, istismar doğal ve meşru görülüyor. Akrabalık, dostluk menfaatin bittiği yerde ilişkiler çıkar üzerine bina ediliyor.
Kimse kimseye borç vermek istemiyor, çünkü geri alamayacağını biliyor. Güven duygusu bitmiş vaziyette. Kimse kimseye güven duymuyor. Acıyanı ve merhamet edeni acınacak hale getiriyorlar.
Kıymet ve kıskançlık, damperli kum kamyonunun yola kum döktüğü gibi yalanla insanlar arasında gidip geliyor.
Birbirlerinin ayağını kaydırmalar marifet sayılıyor. Kimse işini düzgün iyi yapmıyor. Yapanları da barındırmıyorlar zaten.

Tema Tasarım | Osgaka.com