FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 14 Eylül 2023 305 Görüntüleme

YÜZ DAĞCI PERS YOLU’NU GEÇTİK / 3

Daldık ve dalmamızla varmamız bir oldu. Bir yel esip geçmiş gibi. Rüzgâr kanatlı atlılar gibi. Bir göz açıp yummuş gibi. Daha yazabilirim ama sanırım anlaşıldı. Pers Yolu’nun ulusal yol ağı ile ilişkisi mükemmel. Bildiğim hiçbir sportif kültürel yolun, ulusal yol ağı ile böylesine fırsatlar sunan bir ilişkisi yok. Bunda belirleyici neden, Pers Yolu’nun niteliği. Ana ulaşım yolu karakteri. Dünya üzerindeki bütün anayollar, bu günde yaşayan ikincil, üçüncül yerleşimlerin önemli bir kesiminin yolları, ilk çağlardan bu yana hemen hemen değişmemiştir. Bunun birkaç ana nedeni var ama şimdi buraya girmeyeceğim. İnsanlık o ilk patikaların, ham toprak yolların takip ettiği hatlar üzerinden gidip gelmekte hala. Gelişen iş makinaları ile genişlemiş, asfalt olmuş, kısmen dolanmaktan kurtulmuşsa da hatlar kendini korumuş. Bu durum bizim Pers Yolumuz için de aynen geçerli.
İki bin on dört yılında ilk kez Pers Yolu’nu Mut Yolu diye yürümeye başladığımızda da durum buydu. Konya doğrultusundan, kuzeybatıdan ovadan akıp gelen yol, güneydoğu yönünde akıp gidiyordu. O aralar yol çevresinde bu günde olduğu gibi yerleşim yoktu ve Pers Yolu akışını, Mut’tan gelip, Karaman merkeze girişi sağlayan asfalt yol kesiyordu. Takip yerde tarihi yol açıktı. Etraf şimdiki gibi bahçelikti. Bahçelere ulaşımı sağlayan yol Pers Yolu’ydu. Doğu yönden gelen doğal akışlı sular yine doğu yönde, ileride bendlenip, Karaman Ovası’nın sulama suyunu oluşturuyordu. Oradan sızıntı sular Pers Yolu’nu ıslatıyor, artık çok kullanılmayan yol, giderek çalı çırpı kaplanıyor, geçilmez oluyordu ve sonunda hiç geçilmez oldu. Birkaç kez buradan başlattık yürüyüşlerimizi. O aralarda doğudan gelen su yatağı dev kanallarla, özellikle kış suları için düzenlendi ve yol kapandı. Ora kapanınca su savaklarına ulaşmak için bu gün Pers Yolu’na saptığımız, ulusal yol ağından ayrılan ham yol açıldı. O gündür, bu yolu kullanıyoruz. İyi mi oldu, iyi oldu. Böylelikle Pers Yolu yeniden ulusal karayolu ağındaki yerini bulmuş oldu. Yola yerleştirilecek iki yol levhası, Pers Yolu tanınırlığını üst düzeyde arttıracak, ulaşımını bilinirleştirecek.
Henüz tabelası olmayan bu sabitleştirilmiş sapaktan, Oğuz Ağıl Deresi Savaklarına ulaşmak sadece dakikalar alır. Gerek araçla, gerek yürüyüşle. Toplu ulaşım araçları ile geldiğimizde ana asfalttan yürüyerek ulaşıyoruz başlangıç noktasına. Özel araçla geldiğimiz zaman araçla ulaşıyoruz. Karaman merkeze gidecekler için söyleyeyim, buradan devamla da merkeze gidilebilir ve sanırım diğer ana yolla aynı zamanı alırdır. Dahası farklı bir ulaşım seçeneği ile tercih bile edilebilir.
Mersin Büyükşehirle de anlattığım şekilde ulaştık başlangıca. Bizim çekirdek kadrolarla ulaştığımız zamanlardan farklı olarak, hiç durmadan devam ettik. Şimdi biraz zamana karşı yarışıyor olsak da daha çok Rıfat Hocanın pirpirikliğinden. Rıfat Hocam alınmasın, biraz telaşlı olduğunu anlatmak istiyorum sadece. Yoksa biz buraya ulaştığımızda Pers Yolu bizi derhal içine alır ve biz bambaşka insanlar olarak onunla kaynaşır, her anını, her metresini yaşamaya başlarız. Bir süre kaynaşmadan da yürümeye geçmeyiz.
Bu defa öyle olmadı, dahası fırsat olmadı. Her gelişimizde başlangıçta birileriyle tanışmışlığımız, sohbet etmişliğimiz var. On yıl önce daha çok kuşkuyla, merakla yaklaşırdı insanlar. Mut’a yürüyeceğimizi söylediğimizde de daha çok inanmak istemezlerdi. Bilhassa yoldaki tarihsel hareketlerden bahsettiğimizde genelde tarihi bir şeylerin peşinde olduğumuz kanısında olduklarını anlardık. Devam eden yıllarda bu kanı değişti. Yolun peşinde olduğumuz kabul edildi. Dostluklarımız oluştu. Yolun durumu hakkında bilgi almak istediğimizde hemen her kilometre hakkında konuşabileceğimiz insanlar oluştu. Bu durum gelişerek devam ediyor. Daha da gelişecek. Tabi bütün gayretimize rağmen ilgisiz kalanlar da oluyor ama onlar azınlıkta. İlgili olanların yaşamları olumlu anlamda değişti, renklendi. Yol hattındaki genel halk bu gün yoldan ve bizim çekirdek ekipten özellikle haberdar. Ve en önemlisi bir şekilde sürecin içinde olmak istiyorlar ve bir kâşif için bu muhteşem bir durum.
Yürüdük yürümedik derken, fotoğraf çekmek için durduğumuz bir yerde “Bukay abi” diye seslendi ilerden biri. O çalışkan genç adam mısır tarlalarını sulamaya gelmiş anlaşılan. Bu tanış kamuda bir kurumda çalışıyor. Yetinmiyor, yaz tatillerini, hafta sonlarını, fırsat bulduğu zamanlarını üreterek geçirmeyi tercih ediyor. Güzel işler yapıyor. Başlarda bataklık durumunda olan dağınık su yatağı kanallara alınınca, koca bir arazi meydana gelmişti, Pers Yolu girişinde. Kahvaltı için oturduğumuzda bize rahat vermeyen, devasa sivrisinekler, gezi için gelmişlerin bıraktığı dayanılmaz atıklar temizlenmişti. Bataklığın durgunluktan kaynaklanan kesif kokusu kaybolmuş, nefis bir hava kaplamıştı ortalığı. Sevindirici. İlk o zaman duymuştuk, burasının bir park alanı olarak düzenleneceğini, sevinmiştik. Pers Yolu başlangıcında bir pak alanı. Daha ne olsun. 14.09.2023
DEVAM EDECEK…

İlginizi çekebilir

YAKAMOZLARIN ÇOCUĞU

YAKAMOZLARIN ÇOCUĞU

Tema Tasarım | Osgaka.com