FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 10 Kasım 2020 351 Görüntüleme

YİTİRDİĞİMİZ DEĞERLER: EL DOKUMASI HALILAR

Gelişen teknoloji yaşamımızı değiştirdi, biçimlendirdi, büyük kolaylıklar getirdi ama çok büyük değerlerimizi de yitirmemize neden oldu. Tabi burada sadece teknolojiyi suçlamak işin kolayına kaçmak olur, değerlerimizi koruyamama konusunda bu devletin yöneticilerinin de büyük basiretsizlikleri, aymazlıkları oldu. El dokuması halılarımız bir zamanlar her yerde aranıyordu ve dünya halıcılık literatürüne giren halılarımız vardı. Bu gün ne o halıları dokuyan var ne de o güzelim halılar. Yörük kilimleri, Karapınar’ın tülü halıları, Ladik, Sille ve Kızıllar halıları nerdeyse yok artık.
2001’de göçer yörükleri araştırmaya başladığımda şunu tespit etmiştim. Çoğu çadırın önünde bir ıstar vardı ve yörük kadınları boş zamanlarında bu ıstarlarda kilim, ala çuval vb. şeyler dokuyorlardı. En güzel fotoğraflarımdan birini Gevne yaylalarında çekmiştim. Gül yüzlü bir yörük kızı yayla evinin arkasına ıstarını kurmuş, kendisine meşe dallarından bir gölgelik yapmış, kilim dokuyordu. Bu fotoğrafı çekmem bir yılımı almıştı. O yörük ailesiyle ilk karşılaştığımda kıza fotoğrafını çekip çekemeyeceğimi sormuştum. Kız, az ötede başka kadınlarla oturan annesine bakıp, olmaz, demişti. Ertesi yıl aynı aylarda yine yolum düşmüştü Gevne yaylalarına. Aynı kız yine ıstarının başındaydı. Varıp, kolay gelsin, dedim. Bu kere fotoğrafını çekebileceğimi söyledi, annesi yoktu, hem sohbet ettik hem de bol bol fotoğrafını çekmiştim. O çadırların çevresinde ve Yörük Pazarında hiç ıstar yok günümüzde. Ermenek Sarıveliler yolu üzerinde bulunan Yörük Pazarında turizme yönelik dokumalar yapılıyordu. Geçtiğimiz yaz oralarda kamp yaptım, yayla evlerini dolaştım maalesef tek bir tezgah göremedim.
Sille halk şairleri ve halıları ile ünlü bir beldemizdi. Halkın önemli geçim kaynaklarından biri halıcılıktı. Kökboyası ile boyanan halıların dünyanın her tarafında arandığı söylenirdi. Cehri bitkisi kök boya üretiminde kullanılan bir bitkiydi ve Gevele Dağının eteklerinde cehri tarlası olmayana kız vermedikleri rivayet edilirdi. Cehri aynı zamanda bir ihracat ürünüydü. Yıllar önce Karapınar Yeşilyurt’a yaptığım bir gezide çok yaşlı bir belde sakini anlatmıştı. Rum tüccarlar Karacadağ çevresinden topladıkları cehriyi yurt dışına ihraç ederlermiş.
Karaman Taşkale halıları Kızıllar halısı olarak ünlüydü. Yıllar önce Taşkaleye ilk gittiğimde bir sürü halı atölyesi vardı. Çoğu lise mezunu olan kızlarımız, kadınlarımız halı dokuyarak ailelerini geçindiriyorlardı. Birkaç yıl önce gittiğimde atölyelerin hepsi kapanmıştı.
Fabrika halısı, yöremizdeki yaygın ifadeyle Isparta halısı el dokuması halıcılığımızı öldürmüştü. Yöneticilerimizin bu konuyla ilgili duyarsızlıkları da tuz biber ekmişti olaya.
1970’li yıllarda bazı uyanık tüccarlar köylere Isparta halılarını götürerek, eski halılarınızı yenileriyle değiştiriyoruz, diyerek antik değere sahip halıları toplamışlardı.
Günümüzde o güzelim halılar, kilimler, tülüler dokunmuyor artık. Artık yeni moda çıktı aklımıza gelen her şeyi ithal ediyoruz, bu ürünleri de İran’dan filan ithal ederiz.

Tema Tasarım | Osgaka.com