FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 7 Nisan 2025 37 Görüntüleme

YENGEÇ SEPETİ SENDROMU

Sahi, neydi insanları başkalarına karşı bu kadar tahammülsüz kılan? Neydi önce ben, sonra ben, sonra yine ben, diyerek, sadece kendini düşünenlerin gerekçesi? Ben olmuyorsam sende olma, bende yoksa sende de olmasın, ben mutsuzum sende mutlu olma… Uzaaar gider bu liste.
Özellikle iş yaşamı başta olmak üzere, sosyal hayatta zaman zaman maruz kalınan bu durumun adına “Yengeç Sepeti Sendromu” deniyor. Kavramı ilk Filipinli yazar Ninotchka Rosca kullanmıştır. Çıkış noktasının Filipinler’de yaşayan balıkçıların anlattığı bir hikâye olduğu düşünülmektedir.
Hikaye şöyle:
Bir adam kumsalda yürürken, avlanan bir balıkçının yanında duran kovanın içinde yengeçler olduğunu görür. Kovanın kapağı yoktur. Bu duruma şaşırır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya neden kovanın kapağının açık olduğunu sorar ve şu yanıtı alır: “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, birden fazla yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar ve kaçamayacağından emin olur. Geri kalan diğer yengeçlerde aynı kaderi yaşarlar.” Adam bu cevap karşısında şaşırır.
Ben başaramıyorsam sen de başarma, ben aşağıdaysam sen de aşağıda kal, gibi tamamen kişisel hırsların ve duygusal bir takım durumların dışa yansıması olan bu sendromun başlıca nedenleri; hasetlik/kıskançlık, kaygı, düşük özgüven, stres, bencillik, değersizlik ve yetersizlik hissi, düşük benlik algısı, adaletsizlik ve hakkaniyetten uzak olma, narsizm vb. şeklinde sıralanabilir. Genel olarak zayıf kişilik özelliğine sahip bireylerde daha fazla ortaya çıktığı görülmüştür. Başarısızlıktan korkan insanların başkalarının başarılı olmalarından rahatsızlık duyup engellemeye çalışması eğilimidir. Bireysel olarak başlayan bu olumsuz tutum, çoğu zaman başka insanlar tarafından da kabul görerek sosyal bir eğilim şekline dönüşebilmektedir. Uzman görüşlerine göre, insanlar başkalarını küçük düşürücü şekilde davranarak kendi emellerine biraz daha yaklaştıklarını düşünmektedirler.
Genel olarak “Yengeç Sepeti Sendromu” özelliklerini taşıyan insanlarda görülen davranışlar incelendiğinde aşağıda sıraladığım durumlar görülmektedir:
*Hayat felsefeleri; ben yapamıyorsam sen de yapamazsın.
*Ekip ruhu, birlik beraberlik tutumları yoktur. Karşısındakilere sürekli astları gibi davranırlar.
*Zamanlarını başkaları hakkında konuşarak geçirirler.
*Her konuda fikir sahibidirler.
*İş arkadaşları ile sürekli rekabet halindedirler.
*Arkadaşlarının başarısından gururlanıp mutlu olmak yerine, panikleyip stres yaparlar.
*Saldırganlık, zorbalık, dışlama, dedikodu ve söylentiler yayma, mobbing, iş yeri nezaketsizliği gibi tutumlar sergilerler.
*En kötüsü de bu sendromun pençesinde olduklarını asla kabul etmiyor olmalarıdır.
SEVGİLİ EBEVEYNLER;
Bu ve benzeri olumsuz tutumların, duygu durum bozukluklarının ortaya çıkışına engel olunabilir? Nasıl mı?
0-6 yaş aralığı olan erken çocuklukta dediğimiz kişiliğin temellerinin atıldığı ve öz güven duygusunun kazanıldığı kritik bir dönem var ki, bu dönemde ÖNCELİKLE çocuğun bir birey olduğu kabul edilmelidir. Özellikle temel güven duygusunun atıldığı 0-2 yaş aralığında olmak üzere bu kritik dönemde; çocukların ihtiyaçları zamanında karşılanmalıdır. Çocuklar koşulsuz sevilerek hoşgörüyle yaklaşılmalı, ilgiyle desteklenmelidir. Karşılaşılan problemler, çocukla inatlaşmadan uygun yollarla çözülmelidir. Çocuklarla doğru iletişim dili kullanılarak konuşulmalıdır. Çocuğun çabası vurgulanmalı, başarısızlık kaygısı oluşturulmamalıdır. Böylece çocuklar öz güvenli, benlik algısı yüksek, kendini değerli hisseden sağlıklı ve mutlu bireyler olurlar. Yetişkin olduklarında duygularını çok daha yönetebilirler. Sürekli duygusal açlık ve arayış içerisinde olan bireylere bakıldığında, özünde koşulsuz sevilme, kabul görme ve kendini değerli hissetme arzusu olduğu görülmektedir. Çocuklar, ebeveynleri tarafından duygusal doyuma ulaştığında bir ömür bu tarz bir arayış içerisinde olmayacaklardır.
Peki yetişkinlerde çözüm nasıl olmalı?
Çalışmalar sosyal zekaya sahip bireylerin bu sendromu çok fazla yaşamadığını ve sorunların üstesinden daha rahat geldiklerini göstermiştir. Yengeç sepeti sendromunun getirdiği olumsuzluklardan kurtulmak için; doğru İletişim kurma becerine sahip olmak, empati kurabilmek, pozitif bakış açısına sahip olmak ve kişisel farkındalık geliştirilmesi önemli. Gerekli durumlarda uzman desteği alınması gerekebilir. Kişinin kendi başarılarının farkına varması da süreci kolaylaştıracak önemli bir etkendir.
Bu sendromun uğramadığı kişi ve ortamlarda yaşamlarınız olsun efendim.

HAFTANIN ÖNERİSİ: Herkes kendini ve çevresindekileri şöyle bir gözlemlesin. Aramızda Yengeç Sepeti Sendromunun pençesine düşenler var mı? Ya da biz ne durumdayız?

Tema Tasarım | Osgaka.com