Çocuklar yarınlara gönderilen canlı mesajlardır.
Bugün sevgi ile ilmek ilmek dokuduğumuz evlatlarımız yarınların çeşit çeşit desenleri olacaklar.
Her biri ayrı bir fert ve her biri ayrı bir rol ile geleceğimizin sahibi olacaklar.
Bugün çocukların ruhuna atılan her bir ilmek onların kişiliğini oluştururken aynı zamanda da anne babayı yansıtan birer ayna görevini alacaklar.
Çocuk demek masumiyet demektir.
Çocuk demek sevgi demektir.
Çocuk umuttur, mutluluktur.
Çocuk yaşam enerjisiyle bir güneş gibi doğandır.
Çocuk en küçük şeylerden bile mutlu olmayı en iyi becerebilendir.
En zor zamanlarda bile gülebilendir,
Gözlerinin içinde dünyayı gizleyen, görebilene birçok mesajlar verendir.
Çocukları sevmek için herhangi bir nedene gerek yok elbette, ama yüce yaratıcının anne babalara emanet olarak bir kan pıhtısını canlandırması gibi eşsiz bir mucizenin canlı hali olmaları sevmek için tek başına bile yeterli.
Yıllar önce okuduğum ve çok beğendiğim, kendime bir nevi rehber tuttuğum bir sözü sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Bir yetişkine yapamayacağınız hiçbir muameleyi, söyleyemeyeceğiniz hiçbir sözü bir çocuğa da asla yapmayın ve söylemeyin.
Zira çocuklar Allah’ın emaneti, toplumun geleceğidir.
Çocuklar bugünün minicik yürekleri geleceğin kocaman liderleridir. Bugün kişiliklerine ve yüreklerine ekilen her bir zerre gelecekte filizlenip büyüyüp önünüze düşecektir ki bu sadece anne babalarla ilgili bir durumun çok ötesinde olup, tüm toplumu etkileyecek kadar da önemlidir. O yüzden çocuğa sadece bugün varmış ve hiç büyümeyecekmiş gibi davranmak yerine onun bir birey olduğunu, toplumun bir parçası ve geleceğin bir neferi olacağını düşünerek davranmak ve eğitmek gerekir.
Bir çocuğun eğitimi daha anne karnında başlar ve okula başlayıncaya kadar anne baba eliyle devam eder.
İlk öğretmenlerin anne babalar olması ebeveynliğin sorumluluğunu kat be kat artıran bir durumdur. 0-6 yaş aralığında kişiliğin temellerinin atıldığını da göz önüne aldığımızda bir çocuğun kişiliği ve temel davranışları anne baba veya ebeveyn olarak kim ilgileniyorsa onların eseridir. Okullarda her kademede eğitim öğretim müfredatının içinde yer alan ve çok önemsediğim değerler eğitimi, temelleri ailede atılan davranışların okulda eğitim aracılığıyla pekiştirilmesidir. Ailesinden yeterli eğitimi almamış bir çocuğa sonradan bir şeyler eklemek ise maalesef biraz zordur.
Unutmayalım!
Sevgili ebeveynler, bir çocuğun hamuruna ne eklerseniz önünüze o gelir.
Çocukların ilk öğretmeni olduğunuzu ve sizin öğrettiklerinizle tüm yaşamı boyunca yol alacağını bilerek bu bilinçle yaklaşmanız çok kıymetli.
Son zamanlarda çokça artan ve toplum nereye gidiyor sorusunun cevabı çok iç açıcı olmasa da, toplum nereye gitmeli sorusunun cevabını biliyoruz. Toplum sağlıklı bireylerin olduğu düşünen, sorgulayan, araştıran, çalışan, üreten, hamuru sevgiyle yoğrulmuş ruhların mutlulukla, güven içinde geleceğe doğru koştuğunu görmek istiyor. Peki, bu görmek istediğimiz şeyin gerçek olması zor mu? Herkes elini taşın altına koyar ve gayret ederse elbette zor değil. Bunun için öncelikle ebeveynlere, sonra toplumun bütün fertlerine büyük sorumluluklar düşüyor. Çocukları doğru yetiştirmek ve çocuklarına karşı anne babalık görevini yapmakla başlayan bu sorumluluk çocukları koşulsuz sevmek ve onları ahlaki ve toplumsal değerleri benimseyen bireyler olarak yetiştirmek için çabalamakla devam ediyor. Toplumsal olarak da herkes önce kendinden başlamalı işe ve kelebek etkisi gibi tüm toplumu sarmalı güzellikler.
Anne-baba olmak öğretebilmenin yanında sürekli öğrenmeyi ve yenilenmeyi de gerektirir unutmayalım. Çünkü öğrenme herkes için son nefesine kadar devam eden bir süreçtir. Çağın getirdiği yeniliklerden uzak olmanız evlatlarınızla aranızı açmanız demektir. Dünyada her şey çok hızlı değişiyor ve çocuklar/gençlerde bu değişimin en sıkı takipçisi.
Bir çocuk dünyayı değiştirebilir, yeter ki gözlerindeki ışığa yol verip hayallerine kanat olabilen ebeveynleri/ büyükleri olsun yanında.
Mutlu çocukların sevgiyle koştuğu yarınlarınız olsun efendim.
HAFTANIN ÖNERİSİ: Bu hafta kendimizi bir yoklayalım, acaba dış dünyadaki gelişmeler bizi nasıl etkilemiş ve biz bu gelişim ve değişimin neresindeyiz?