FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 12 Ağustos 2024 54 Görüntüleme

SİLİFKE’DE NİSAN YAĞMURLARI / İZZET ASLAN (*)

29 EKİM 1980 günü Seka’da çalışırken masamıza gelerek kitaplarını kendisi dağıtmıştı. O günlerde heyecanla okuduk. Silifke tarihi, doğası ile tanıtılıyordu. Bir roman tadında tarih kitabı.
Yıllar geçmiş aradan 44 yıl sonra kitabı tekrar okudum. Geçtiğimiz günlerde dostları onu andı. Nisan yağmurlarında Silifke’yi bizlere anımsattı. Bize kitaplığımızdan indirip, bir kez daha okumak düştü.
Ne diyor tanıtım yazısında, “Yakıcı güneş, ılımlı deniz ve Güney’ in Şahane kumsalları… İşte Silifke, romanımızın şirin şehri ve işte SİLİFKE NİSAN YAĞMURLARI”
İngiltere’den tek başına yola çıkan İngiliz Mary DENNİSON Kız Kalesi yakınlarında Nisan yağmurları altında motorunun bozulması ile yolda kalmış, sırılsıklam ıslanmış birine kültürlü bir Türk gencinin yardımı ile başlayan roman. Ona yardım elini uzatmak, onu aracına alıp, Silifke’de evinden annesi, kardeşi ile konuk etmek.
Nisan yağmurları ile Kız Kalesinde ilk karşılaşılan yerde ıslak mendillerini bir melengiç, çıtlık ağacına bağlamak. Bir anı olsun diye bağlanan mendiller, daha sonra başka mendiller ile ziyaret yerine dönmesi.
Efil efil esen meltem yeli ile ortaya yayılan çam pürü kokusu, deli deli esen poyraz. Nisan yağmurlarının altında, aralıklarla binlerce yıllık tarihi tanımak, onu tanıtmak.
Zaman zaman aralarında başlayan ılıklanma, sevi bağları. Ama konuğa saygı, ona dokunmama inancı.
Kız Kalesi, Kanlı Divane, Silifke Kalesi, Boğsak, Ağa Limanı, Taşucu, ama ille de onlar için önemli tarih taşları olan FREDERICK BARBAROSSA Anıtı.
Gezilerde anlatım, dağlar, taşlar, Akdeniz’in maviliği, dağların, hele gelincikler, çamların hışırtısı, balıkların oynaşışı, kumsalların cömertliği. Dalgaların dans edişi.
Nisan, mayıs ve konuğun İngiltere dönmesi. Aziz’in çocukluk arkadaşı Tülay’ın gelmesi. Onunla tarih yazılmaya devam eder. Mary İngiltere’de evlenir. Ona bir ışık doğar. Tülay ile geziler devam eder. Tarihi yerler gezildikçe Silifke tarihi ortaya çıkar.
Bir yıl sonra Mary eşi ile tekrar Silifke’ye gelir. Aile çoğalmıştır. Aziz’in kardeşi Suna Cevat ile evlenmiştir. Ev ikiye çıkmıştır. Birlikte gezmeler, piknikler. Anılar tekrar canlanır.
Uslarda saklanan duygular vardır. Çiftlik evinde o duygular depreşir, bir rahatlık içinde Aziz ve Mary birlikte oluverirler. Ama orada bir anı kalır. Mary eşi John normal yaşamlarına devam ederler.
Aziz ve Tülay evlilik yolunda yeni yaşamlarına devam eder. Ara sıra içlerindeki duygular ortaya çıksa da ona gem vurulur.
Ama hep tarih ön planda yer alır. Kitap 1970’li yılların turizm hareketliğine ışık tutar. Bu kitapta geçen olayların binde birini bilseler. Devlet Planlamada Mersin Sanayi ve Tarım yerine Turizm ve Tarım olarak yer alırdı.
Ama olmadı. Planlara sanayi tarım olarak işlendi. Kromsan, Çimento, Cam Sanayi ile başlayan sanayi yatırımları Seka, Akkuyu’da Nükleer santral, termik, çimento, mermer fabrikaları ile tarihi doku üzerine turizm olgusu geri planda kaldı.
Yazar Türkçe öğretmenimiz idi. Ortaokulda el işleri dersimize girdi. Amcam bana küçük bir ekmek senidi yapmıştı. Onu götürdüm. Sanki ben yapmıştım. Öğretmen baktı, baktı, “Çok güzel olmuş, emeklerine sağlık, sana 10 veriyorum. Eh bu senit artık kızımın olacak.”
Atatürk Silifke’de kitabı ile birlikte Sadık Taşucu önderliğinde Atatürk’ün Silifke’ye gelişleri kutlanmaya başladı. Onu hep Taşucu yolunda tarihi evde ziyaret ettik. Sonra Taşucu’na taşındı. Çok hayalleri vardı. Ama onu gerçekleştirmek zordu. Siyaset ise ön kesicilerden ona sıra gelmiyordu.
Kitabı okumak, ama nasıl? 1980 yılında az sayıda basılmıştı. İkinci baskısı yapılırsa, hatta İngilizcede basılırsa anlam bulur. Ancak o tarihin içinde yaşamak, Nisan yağmurları altında ziyaretler etmek mümkün olur mu bilmem?
Teknede pişen balıklar. Şimdilerde Taşucu, Akbük, Dana Adası, Tisan arasında tekneler tur atıyorlar.
Hala turist gruplarının kalacağı tesisler yapılmamış. Havaalanı Ayaş yerine Tarsus’a gitmiş. Nükleer santrali çimento, mermer ocakları. Akılarından çıkmayan tersane (İki kez yargı kararı ile plan iptal edilmesine rağmen.)
Taşucu serbest bölge içine torbada neler yerleştiriliyor, bilemiyoruz.
Yine de bu kitap okunmalı. Hem de iki dilde okunmalı. Bizlere böylesi bir yapıt ile Silifke’yi sevdirmeyi başardı. Onu her zaman saygı ile anıyoruz. Aydınlık içinde olsun.
Not : Fotoğraflar Mehlike Seher Aslan arşivinden.
(*) SİLİFKE’DE NİSAN YAĞMURLARI / İZZET ASLAN (TARİH-ROMAN)
Dizgi ve Baskı: Cem Matbaası, Adana.
İZZET ASLAN:
1920 Akşehir Konya’da doğar. Babasını erken yaşlarda kaybeder, annesi Silifke’den evlenir. Artık Silifkeli olmuştur. Ortaokul, Köy Enstitüsü, Gazi Eğitim Enstitüsünden Türkçe öğretmeni olarak göreve başlar.
Siyaset, öğretmenlik, Zirai Donatım Kurumun Silifke Şubesini açmak, Halk Evi başkanlığı. Yazarlık ilk dönemlerde başlar. YENİ ADANA, TÜRKSÖZÜ, BUGÜN gibi gazetelerde yazar. Musiki Davamız, Atatürk Silifke’de (1970) ve Silifke Tarihi ile Silifke’de Nisan Yağmurları romanı yazar. Türkan Aslan ile evli olup, Ali adında oğlu, Eser ve Mehlike Seher adında iki kızı vardır.
1988 Temmuz ayında Hakka yürüdü.

Tema Tasarım | Osgaka.com