Bu defa beton harçlı oldu ama geçmişin izi ana doku taşlarda kendini koruyor kuşkusuz. Eski yapının arka kısmına briket ekler yapılmış durumda. Bu gün buranın sahibi torunlarından adını taşıyan. Kendisi ile daha önce bu konuda konuşmuştum. “Tülütepe’den (Sibila) bir tane köşe taş var burada diğer taşları Köristan’dan getirmişler” demişti.
Köristan, Kömürcü merkezin doğu yönündeki dağın tepesinde bulunan kaya yerleşimdir. Asker amcanın çadırlarını kurduğu yerden ileri doğru ilerleyerek gidilir. Çokça çıkmışlığım vardır. Kavaközü’nün (Sibila) iki Köristanından biri ve daha önde olanıdır. Köristan adını içinde yakılan ateş nedeni ile mağaranın, inin içinin tamamen is ile kaplanmış olmasından alır. Konudan anlaşıldığı gibi, Kavaközü’nde birçok yapının taşının önemli bir kısmı Köristan’dan da getirilmiştir. Özellikle yapımı yoğun emek ve iyi ustalık gerektiren, çamur harç taş örgü yapılarda çok çok önemli olan köşe taşları. Köşe taşlarının altı yüzü olur. Beş yüzünün dereceli, gönyeli düzenlenmiş olması gerekir. Yapıya önemli oranda dayanıklılığı, düzgünlüğü veren bu taşlardır. Yaklaşık kırk çarpı elli çarpı kırk ebatlarında olur. Yapılarda taş malzeme zamanı ulaşım olanakları kısıtlı. Köristan’dan eşeklerle taşınırlarmış. Bir eşek sadece iki köşe taşı taşıyabiliyor. Bu durum Sibila’dan, Punura’dan taşınan köşe taşları için de aynen geçerli. Bin dokuz yüz seksen yılından sonra yapılan yapılarda antik örenlerden taş taşıma işleri oldukça azalmış, yapılanlarda olanaklar ölçüsünde traktörler ile yapılmıştır.
Diğer çardak Sibila’nın güneybatısı’nda. Sibila’nın sınır hattı kaşı ile bir alttaki kaşın, hemen orta noktalarında Köse Ahmet Ak’a ait. Buranın taşlarının tamamı hemen üstündeki Sibila öreninden. Emin değilim, ama buranın yapıldığını hayal meyal hatırlıyorum sanki. Şimdi yıkılmış durumda. Bu gelişimde anladığım kadarı ile buradan da bir başka yere taşınmış olmalı. Zira mevcut taşlar temel düzeyinde kalmış yapıyı örgülemeye yetmez.
Bu yapının doğu yönünde ilerlerken sanatsal bir taş buldum. Dikme üzerine iki yönlü kemer örme için kullanılan yapı taşıdır bu. Oldukça sevindirici bir an oldu benim için. Fotoğrafladım. Doğu yönde ilerleyip alanı aşağılı yukarılı sahayı taradıksa da arkadaşımın bulduğu birkaç testi kırığı, şekillendirilmiş birkaç değişik taş ile kaldık. Bunları fotoğraflayıp olduğu yerde bırakıyoruz. Bu arada Koca Hüseyin Ateş’in çardağının üzerine denk gelen yeri de dolaştım. Tekrar tepeye çıkıp, arazi sahibince makinalara toplatılıp, tepe zirve kenarına dökülmüş taş, çakıl yığınlarına baktım. Heyecanlandıracak bir gelişme yok.
Tekrar tepe zirvesindeyim. Daha önceki gelişlerimde bulduğum halen tepede bulunan taşları merak ediyorum. Bolca fotoğraflamıştım. Sütün parçası olarak düşünüyordum, ama şu an bu kanım değişti. Bunun birkaç nedeni var. Öncelikle taşlar sütun yapılacak kadar sanatsal işlenmemişler. Ölçülendirme olarak, yükseklik bir yana çap olarak birbirleri ile sütün olabilecek ölçülere sahip değiller. Yeterince olmamaları da ayrı bir konu.
Bu arada Prof. Dr. Şevket Dönmez başkanlığında yapılan Oluz Höyük / Amasya kazı sonuçlarının bize verdiği bilgiler içinde bulunan, Sibila’da konu ettiğim sütunlardan bir fikre varmaya çalışıyorum. Oluz Höyükte de aynı sütunlardan tekil kullanımlı, farklı yerlerde, yaklaşık ölçülerde görünüyor. Sayı olarak daha fazla. Sibila’da yapılacak kazıda da sütun sayısının artacağını öngörebiliriz. Bu bilinmezliği yanı sıra Oloz Höyük benzerliği ile muhteşem bir kültür varlığı ve doğrudan Pers yerleşimine, Sibila’ya işaret ediyor.
Daha önce bulduğum yerlerde buldum görmek istediğim taşları. Güneybatı yönde olan ikisi, arazi içinde olandan daha irice. Arazinin sürülmesine engel olacak olan bu ikisi kenara, Karamakların içine çekilmiş. Ekilemeyecek yerlere. Umarım başlarına bir şey gelmez.
Bu arada Sibila’da yeni kaçak kazı yapılmamış durumda. Bu iyi haber. Önceki kaçak kazı alanını gözlemledim, aynı duruyor. Bu arada tepede bulunan, yapı taşı olacak şekilde düzenlenmiş, götürülmemiş taşlar ile daha önceden gördüğüm, Sibila’dan götürüldüğünü bildiğim taşlar arasındaki ilişkileri sorguladım. Oloz Höyük ile ilişkilendirdim “Ayrısı gayrısı yok” sonucuna vardım. Bu gözlem de beni Sibila’ya ulaştırdı.
Bu arada Sibila’nın tapuda kayıtlı bir yolu olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Sibila’ya giriş çıkışımız yoldan olmaktadır. Bu yol Sibila’nın bu günkü sahiplerinin ulaşımı için ayrılmış ve devletin kayıtlarında sabit. “Harmanlık” bu alana ilgili ilk tapulama çalışmasında harmanlık olarak ayrılmış. Yol da ayrılmış. Takip eden tapulama çalışması sırasında ilk tapu sınırlarının, yanlış okunması, hatalı yorumu nedeni ile yok sayılan yolun, Sibila arazisi sahipleri için verilmesi karşılığında Sibila sahiplerinden Köse Ahmet Ak (Çaktığım Mehmet Ak babası) ve Köse Mustafa Ak’ın (bir dönem muhtar olan) oluru ile ikinci tapulamada bitişikteki arazi içine dahil edilmiş. Harmanlığın verilmesi, sözde veren kişilerin yetkisi dahilinde olmadığı için hukuksuzdur. Harmanlık, yollar gibi yerler kamu alanlarıdır. O an için muhtarlık / köy tüzel kişiliğinindir. Burada hukukun çözeceği bir konu var sanırım.
02/10/2023
Devam edecek…
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
SİBİLA’DA BİR GÜN / 2
Benzer Haberler
-
MESKİ’NİN 2025 YILI BÜTÇESİ: 10 MİLYAR 749 MİLYON 950 BİN TL
-
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ’NİN KASIM AYI 2. BİRLEŞİMİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
-
BU BİR TEŞEKKÜR YAZISIDIR
-
ÇAMLIYAYLA’DA EĞİTİM DESTEĞİ
-
BÜYÜKŞEHİR’DEN ERDEMLİ’DE ZEYTİN FİDANI VE MISIR FLAKE YEM DAĞITIMI
-
MERSİN’DE DEZENFORMASYONLA MÜCADELE PROTOKOLÜ İMZALANDI
-
VALİ PEHLİVAN’DAN SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE ZİYARET
-
DÜNYA ŞARKILARI DUO
-
Art Land Sanat Çalıştayı Sergisi Mersinlileri Bekliyor
-
ÜLKEMİZDE HER YIL 40 BİN KİŞİ AKCİĞER KANSERİNE YAKALANIYOR!
-
Kreş Salgınları Kapıda
-
MUT TURİZM ÇALIŞTAYI YAPILDI