Mut Şehit Emin Çelik Anadolu Lisesi, okul öğrencilerinin yıl boyu yaptığı resim ve çalışmaları sergiledi. Öğrencilerin el emeği göz nuru birbirinden güzel resim ve çalışmaların yer aldığı sergi, büyük ilgi gördü. Okul binasında açılan sergiyi, çok sayıda sanatsever gezdi. Binin üzerinde eserin sergilendiği sergide; kara kalem, kuru boya, sulu boya, yağlı boya, akrilik boya resimlerin yanı sıra, taş ve kütük üzerine yapılan resimler ile çeşitli materyallerin kullanıldığı çalışmalar büyük beğeni kazandı. 3 gün boyunca açık kalan resim sergisinde ayrıca, piyano ve canlı müzik dinletileri de sunuldu.
Öğrenciler: “Sergiye büyük emek verdik. Resmi severek, zevkle yapıyoruz.”
Sergide birbirinden güzel resim ve çalışmalara imza atan öğrenciler, sergiyle ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Öğrencilerden Buse Yiğit, görevlerini çok benimseyerek ve severek yaptıklarını belirterek, “Gelen misafirlerimiz çok güzel davrandılar ve sergimizi çok beğendiler. Sergide birçok çalışmalarımız var. Çağdaş sanat akımlarımız var, portrelerimiz var. Minyatür çalışmalarımız var. Karakalem çalışmalarımız var. Hepsi mevcut. Kullanılmayan eski eşyaları boyayarak daha çekici bir hal verdik onlara. Eski yerine daha güzel, daha şık duruyorlar. Sergiyi gezenler çok beğeniyorlar. Resim yapmayı seviyoruz. Ruhun çalışmadığı yerde sanat olmaz” dedi.
Büyük emek verdiklerini ifade eden öğrenci Selime Nur Karabacak, şunları söyledi: “Bu sergiyi bu hale getirmek cidden basit görünüyor; ama çok zor bir şey. Her şeyi düzenli bir şekilde korumaya çalışıyoruz. Sene başından beri yaptığımız çalışmalar bunlar. Kara kalem çalışmalarımız var, akrilik boyayla yaptıklarımız, kuru boya, sulu boya, yağlı boya yaptığımız çalışmalarımız var. Taş üzerine, kütük üzerine yapmak ayrıca çok zor oluyor.”
Ufacık, değersiz bir taşı bile değerlendirmeye çalıştıklarını söyleyen öğrenci Atakan Koçak ise, “Bir odun parçasını sanata çeviriyoruz. Bunları yapmak bizi mutlu ediyor, zevkle yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Edebiyat Öğretmeni Yıldırım: “Bilim ve sanatı eşit şekilde geliştirebilirsek, çok daha sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz.”
Sergiyi gezen okulun Edebiyat Öğretmeni Özcan Yıldırım, düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Biz hep bilim merkezli olarak davranıyoruz; ama bilim hayatı kolaylaştırır, sanat ise insanları mutlu eden bir şey. Bilimsel gelişmelere ne kadar önem verirsek, sanatsal gelişmelere de o kadar önem vermemiz lazım. İkisini eğer gençlerin gelişiminde, bilimi ve sanatı eşit şekilde sürdürülebilir şekilde götürürsek, çok mutlu bireyler yetiştirebiliriz. Sadece bilimi geliştirirsek mutsuz, ama başarılı çocuklar olur. Sadece sanatı geliştirir, bilimi bir kenara koyarsak, bu kez de insanın doğasına aykırı olarak hayatın kolaylığını bertaraf etmiş oluruz. Bence bilim ve sanatı eşit şekilde geliştirebilirsek çok daha sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz.”
Sergideki çalışmaların akademik lise bağlamında değerlendirildiğinde çok güzel ve başarılı bulduğunu belirten Yıldırım, önümüzdeki yıllarda açılacak serginin içerisine farklı objelerle zenginlik katılabileceği düşüncesini paylaştı.
Resim Öğretmeni Aktaş: “Pandemiden sonra zorlandık, ama üstesinden geldik.”
Serginin ortaya çıkmasında büyük emekleri olan okulun Görsel Sanatlar Öğretmeni Şerife Aktaş, açtıkları resim sergisiyle ilgili olarak bilgiler verdi. Serginin bir yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten Aktaş, “Yıl boyunca çocuklarla, pandemiden sonraki süreci nasıl toparlarız, diye çok düşündük. Çünkü çok uzun bir süre eğitime ara verdik, uzaktan devam ettik. Ama dönüşte gerçekten bir dağınıklık vardı çocuklarda; derse adapte, motivasyon gibi. Sıkıntılar yaşadık. Ama bu gün bu sergiye baktığım zaman, hepsinin üstesinden geldiğimizi görüyorum” dedi.
“Zengin bir yıl geçirdik, ortaya çok güzel bir şey çıktı.”
Güzel şeyler yaptıklarını, çok çalıştıklarını ifade eden Aktaş, şöyle konuştu: “Hiçbir ders neredeyse boş durmadık; biraz zorlayarak, biraz motivasyonu yükseltmeye çalışarak. Gerçekten hepsini bulunduğu yerden bir çıta daha yükseltmeye çalışarak, gelişmelerini sağlamaya çalıştık. Ortaya da çok güzel çalışmalar çıktı. İşte karakalem çalışmalarıyla başladık, daha sonra modern sanat akımlarından devam edip, ünlü ressamların eserlerini inceleyip, bunların akrilik boya tablolarını yaptık. Daha sonra farklı zeminlerde, aynı boyayı nasıl kullanabiliriz, bunu öğrendik. Kütük çalışmaları, taş boyama, kil çalışmaları, afiş çalışmaları yaptık. Saymadık ama, ortaya binin üzerinde eser çıkmıştır. Hatta bazı çalışmaları yer kalmadığı için, sergide sergileyemediğimiz çalışmalar da oldu. Zengin bir yıl geçirdik gerçekten ve ortaya da çok güzel bir şey çıktı.”
“Sınırlar insanın kafasının içinde.”
Darwin’in, “Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. ‘Tavuk toplum’, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz” sözünü anımsatan Aktaş, “Bilim ve sanat bir toplumun gelişmesini sağlayan en büyük etkenlerden biri, diye düşünüyorum. Bulunduğumuz noktada aslında ben her zaman şunu düşünürüm, sınırlar insanın kafasının içindedir. Sınırları eğer açtığımız zaman kafamızda, aslında bulunduğumuz noktada da engelin olmadığını görüyoruz. O engellere takılmadan ilerleyebildiğimizi görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Burada hem canlı müzik, hem sanat iç içe.”
Sergide güzel bir ortam yarattıklarını ifade eden Görsel Sanatlar Öğretmeni Aktaş, “Piyanoda canlı müzikler dinlettik gelenlere. Koro dinletimiz oldu. Eşimin öğrencileri sürpriz yaptı. Okullardan gelenler müzik etkinliğimize katıldılar. Burada hem canlı müzik, hem sanat iç içe devam etti. Çok güzel bir ortam yarattık ve herkes buradan besleniyor, diye düşünüyoruz” diyerek konuşmasını noktaladı.
Okul Müdürü Özel: “Ortaya koyulan estetik değerler; anlamsızlıktan anlama ulaşmanın, yorumlama ve analiz edici bir tutumun gelişmesine olanak vermektedir.”
Okullarında açılan resim sergisiyle ilgili konuşan Okul Müdürü Hasan Özel ise, şunları söyledi: “Bu sergilerin gelenekselleşerek her yıl düzenlenmesinde büyük emeği geçen Şerife Aktaş öğretmenimizin rehberliğinde, Mut ilçemizin bereketli topraklarında doğan gençlerimizin ortaya koyduğu bu eserler; Mut’un doğal güzellikleri içinde gelişim gösteren gençlerimizin, doğanın kendilerine sunduğu bu güzellik formlarını kendi yorumlamaları ile resme, toprağa, ağaca, taşa ve materyallere dönüştürerek bir estetik değer katmaları, yaşamlarına bir anlam, bir güzellik katmaktadır. Bu durum gençlerimizde eşyaya ve nesneye farklı bir bakışın, anlamsızlıktan anlama ulaşmanın, yorumlama ve analiz edici bir tutumun gelişmesine olanak vermektedir.”
Bu estetik oluşun her gence ilham vermesini dileyen Özel; sergilerinde emeği geçen öğretmen, öğrenci ve tüm personele teşekkür ederek, katılımları ile kendilerine destek olan tüm misafirlere şükranlarını sundu.