FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 8 Ocak 2024 85 Görüntüleme

SARIAYDIN / 2

SARIAYDIN CAMİSİ AKSIFAT SUYU / GÖKLER DERESİ / LAMAS ÇAYI

Eski uygarlıklar döneminde bu çaydan alınan suya, düzenlenip geçirileceği yerlerden verilecek doğal eğimin gücüyle akıp ilerlemesi sağlanmış, dağlarda kayaların içine açılan oyuklardan, ayrıca kaya yüzeylerinde yontulan su yolakları içinden yol verilip yönlendirilmiş, eski uygarlık ülkelerinden Olba’nın başkentine yaklaşık 2000 yıl önce getirilmiştir… Öylesine olağanüstü ayarlamalar, saptamalar, çalışmalar, yapılar ile Olba Kenti’ne getirilmiş olan bu suyun önemine yansıtacak biçimde Olba’da bir su köprüsü (kemeri) yapılmış, tepe eteğini dönen su yolağı sonunda kentin anıtsal su yapısına (çeşme) ulaştırılmıştır… Su öylesine değerlidir ki bir kentin yaşam kaynağı, olmazsa olmazı durumunda değer görmüştür… Yine bu çayın başka konumlarında alınan su, deniz kıyısına yakın konumda yer alan eski Lamos Kenti ile verimli ovası için yaşam kaynağı olmuştur… Ayrıca Lamos’un yukarı konumlarından alınarak dik kaya yamaç yüzeylerinde, çıkılamaz yükseklikte kaya içlerine açılan su oyukları içinde verilen eğimde akıtılan su, ova denginde bu kez yer üstü su yolaklarına alınıp iki tepe arası kuytularda çok sayıda su köprüleri ile karşıdan karşıya akıtılıp geçirilerek en sonunda Elaiussa Sebaste Kenti ile daha ilerisinde konumlu olan Korikos (Kızkalesi) kentlerine ulaştırılmıştır…
Söz konusu bu önemli çayın üzerinde olup içinden geçtiği yalnızca bir iki yerleşim ise yayla bölgesinde Sarıaydın ile Kızılgeçit yerleşimleridir…
Sarıaydın, Osmanlı Dönemi içinde Taşeli Yöresi İçel Sancağı’nın kıyıdan uzak içte, denize yanal sıralanan bir dizi yayla yerleşimleri arasında çok önemli bir aralıkta yer alır… Günümüz yollarının olmadığı eski dönemlerde, Taşkent, Hadim, Ermenek, Mut üzerinden gelip Çukurova Adana yönünde batı doğu doğrultusunda ilerlediğini düşündüğümüz, yayla geçişi yol üzerinde sıralanmış, birer durak işlevi gören Çukurbağ, Çömelek, Çatak, Kavak, Mara (Kırobası), Güzeloluk, Sorgun, Arslanköy, Namrun (Çamlıyayla) çizgisindeki yerleşimlerden biri de Mara ile Güzeloluk arsı konumuyla burasıdır…
Sarıaydın içinde geçmişten günümüze ulaşan önemli yapıların başında ise gidip gördüğümüz üzere çay yatağının iki keyinde birbirine bakar konumda yapılmış olan tek katlı bir mescid (cami) ile iki katlı bir medresedir… Medrese günümüzde terk edilmiş ve kullanım dışı kalmış görünmekte ancak mescid bağlı bulunduğu kurumca bakım onarımdan geçirilmiş durumda görülmüştür… Mescid içinde önlü arkalı ikisi sağda ikisi solda dört ayrı dikme ayak yer alıp bu ayaklar ile tavan kaldırılıp desteklenmiştir… Öndeki iki orta ayak sağ sol çizgisinde üstten yarım yuvar atma örüm ile birleştirilmiş, böylece mescid içinde üç göz boşluk oluşmuştur…
Burada sözünü ettiğimiz mescidi ilginç kılan özellik ise içeri girildiğinde sol duvarda yer alan, uçları ok ucu biçiminde sivri yapılmış üç bitişik süngüye, birer sancak görevi taşıtılarak kendi uçlarında Arapça yazılar olan bayrak biçimli düzlemler eklenmiş olmasıdır…
Arapça abece ile yazılı bu yazıların Osmanlıca mı yoksa Kur’an-ı Kerim’den ayetler mi olduğu konusunda çeviri için bir uzman okuma gerekli görülmektedir… Mescid içinde bu kez sağ yan duvara yine boya ile işlenip betimlenmiş olan dengede durur görünen bir tartı ile bu tartının keseleri arasında Hazreti Ali’nin betimlemelerinde kullanılana benzer ucu çatal bir kılıç yine ilgi çekici bir diğer ayrıntı süsleme olarak göze çarpar… Mescid içinde bu kez Kabe yönünü gösteren yönemtaşı süslemesi, yörede yada bildiğimiz yapı geleneğinde çok görülmeyen bir işleme ile karşımızda çıkar… Burada göğ (mavi), yeşil, bozsarı (hardal), kızıl (kırmızı) tüste (renkte) boyalar kullanılmış, yeşil örtü bezemesi içinde üç baş yaprağı olan kızıl tüslü çiğildem (lale) yada gelincik olabilecek çiçekler işlenmiş, mescid içinde olduğu gibi üç göz boşluk oluşturacak düşsel bir yapının görüntüsü eklenmiştir…

DEVAM EDECEK…

Tema Tasarım | Osgaka.com