Aslında bu başlığı atmamın sebebi biraz da romantik ilişkilerdeki kişilerin davranışlarında, ona küçükken bakım veren kişiyle arasındaki ilişkinin belirleyici rol oynaması. Bağlanma kuramını ortaya atan Bowlby’e göre her insanın yakın duygusal bağlar kurmaya ihtiyacı vardır ve bağlanma ilişkisi kişinin psikolojik gelişimini etkilemektedir. Çocuklar fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının nasıl karşılandığına bağlı olarak, güven ya da güvensizlik duygusu aynı zamanda ebeveynlerinden aldıkları ilgiye bağlı olarak yakınlık kurabilme becerisi geliştirirler. Çocuğun ilk yıllarda ebeveynleriyle güvenli bir bağlanma ilişkisi geliştirememesi sonraki yaşamında psikolojik gelişimini aksatmakta ve yetişkinlikte sağlıklı yakın ilişkiler kurma yeteneğini azaltmaktadır. Tam tersi olarak çocuk ihtiyaçlarına yanıt bulduğu bir bağlanma gerçekleştirdiğinde ise yetişkinliğinde yaşayacağı ilişkiler sağlıklı olabilecektir.
Güvenli bağlanan çocuklar; yakınlık kurma konusunda rahat ve özerk bir tutum sergilerler. Çocuk sevildiğini ve kedini ifade ettiği bir bağlamda büyür.Aynı zamanda nasıl güvenilebileceğini öğrenirler ve sağlıklı bir benlik algısı geliştirirler. Bir erişkin olduklarında da duygularının ayrımına varabilirler, yaşadıkları duyguları anlayabilirler, yeterli olurlar ve genellikle iyi ilişkiler kurarlar.
Kaygılı bağlanan çocuklar; yakınlık kurduğu ebeveyninden tutarlı bir davranış görmez. Adeta bir var bir yoktur. Bağlandıkları kişiden ayrıldıklarında yoğun stres ve huzursuzluk yaşarlar. Bu çocuklar yetişkinliğe ulaştıklarında ilişkilerinde şüphe, tedirgin ve güvensizlik yaşarlar.Aynı zamanda duygularının karşılıklı olmaması bu kişileri çok fazla endişelendirir. Kurdukları ilişkide devamlı bir şeylerin tepetaklak olacağını düşünürler ve şüpheci bir tutum sergilerler. Bu da ilişkilerinin pozitif yanlarını göremeyip daima negatif yanlarına odaklanırlar.
Kaçıngan bağlanan çocuklar; çocuklar duygusal açıdan yetersiz bakım verenler tarafından büyütülmüşlerdir ve çocukların bakım verenleri çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını göz ardı etmiştir. Yetişkin olduklarında ise birisiyle duygusal bağ kurmaktan kaçınıp güven problemi yaşarlar. İlişkilerinde duygusallığın gereksiz olduğunu düşünüp kendilerini ifade etmekte sıkıntı yaşarlar.
Sonuç olarak; doğduğu andan itibaren bağlandığı ilk kişiyle kurduğu yakınlık ilişkisi, onun ileriki yaşamında oldukça önem arz etmektedir. Tabi ki romantik ilişkilerinde bir ana belirleyici diyemeyiz ama kişi kendi ben kavramını oluşturmasını sürecinde bağlanma stillerinin etkisi var ve bu durumda ilişkilere yansımaktadır.
Kaynakça
Akbay, S. E. (2015). Ana-babaya Bağlanma İle Romantik Yakınlık Ve Otantik Benlik Arasındaki İlişkilerde Bağlanma Stillerinin Aracı Rolünün İncelenmesi.