FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 2 Ocak 2025 199 Görüntüleme

PERS YOLU’NDA İLK BİREYSEL YÜRÜYÜŞ / 9

Çeşme sohbeti yaptık kendisiyle. Su akmıyor dedi. İlk çeşmede olduğunu anladım. Onda suyun akmadığını biliyorum. İkinci çeşmeyi yeni yapılanı anlattım. Onu görmemiş. Oysaki olduğu yerden görünür. Sanırım, Kurt Hocamın su ihtiyacı yoktu!
Kurt Hocam, biraz dinlenip yürüyüşüne devam edecek.
Kaynar Kamp Alanı’ndan Dağa Çeşmesi’ne kadar yaklaşık on iki kilometre civarı yol aldı.
Kaynar Kampı’ndan hareketlenip yüz metre ilerideki yaklaşık yüz metre kadarlık yokuşu geçtikten sonra ortalama bin altı yüz metre rakımlarda yaklaşık düz bir yürüyüşle ilerler sincaplar. Hiçbir insan yerleşiminin olmadığı, yer yer sağlı sollu ekilen tarlaların arasında, bazen buğday, çokça nohut tarlası olan arazide. Kızıl sincaplar eşliğinde.
Yaklaşık on altı kilometre olan bu bölümü, iki bölümlü olarak yaşatır sincaplara Pers Yolu. Kaynardan çıkar çıkmaz başlayıp, yüksek yoğunluklu tarım alanları olarak devam edip, yaklaşık yedi kilometre sonra, tarıma uygun olmayan alanlara kadar olan bölüm ve sonrası, yani Punura’ya kadar olan bölüm.
Birinci bölüm yaklaşık üç kilometre boyunca, Karaman Orman işletmesi tarafından yolun görünen yerleri tarım arazisi olan yerler dışında ağaçlandırılmıştır. Dikim yeni olmakla birlikte neredeyse bütün ağaçlar gölgesinde otura bilinecek boyuta gelmiştir. Bölümün orta kısımlarında kuzeydoğu yönde bir yani Kaynardan yaklaşık üç, üç buçuk kilometre sonra, bir su kuyusu bulunmaktadır. Kilometrelere dikkat ederek ilerleyip özel olarak kuyu görülmek istenirse mutlaka görmek mümkündür. Kuyunun bizzat varlığı dışında bir iple kuyunun içine indirilen kova benzeri bir malzeme, çekilen suyun çevredeki hayvanlar tarafından içilebilmesi için oluşturulmuş kaplar görünür durumdadır. Kapların bir kısmı yalak şeklinde olup taşlar oyularak yapılmıştır. Bir kısmı metalden tekne şeklindedir. Yalaklar için eski tekneler için yeni diyebiliriz. Öte yandan bu kuyudan su içerken dikkatli olmak gerekir. Yerleşim yeri dışında olan kuyuda su değişimi çok az olur. Bu durum suyun bozulmasına neden olmaktadır. Tarım yapılan günlerde kuyudan su alınarak zirai ilaçlama yapılmakta ve boşalan tarım ilaçları kuyu çevresine gelişi güzel atılmaktadır. Kaynar Kamp Alanı’ndan yeterli su alınırsa ki bu yeterli su, yaz ayları için iki, kış ayları için bir litre olup, kuyudan su içilmeyebilir. İllaki içilmek zorunda kalınırsa kuyudan alınan su mutlaka kaynatılmalıdır. Kuyuya yaklaşık bir kilometre kala tarım yapmaya uygun bu alanda ağaçlar da biter. Kuyu çevresindeki birkaç ağaç ve yol boyundaki birkaç ağaç hariç. Bu ağaçsızlık hali istisnalar dışında yaklaşık bir buçuk kilometre devam eder. Buraya kadar yolun, adeta rotayı tarifleyen baskın yol karakteri sona erer. Yol birden patika karakteri oluşturur ve dört yöne ayrılır. Buraya, Pers Yolu kâşifleri ve rehberleri olarak, çoklu kavşak diyoruz. Dört yolun, ortadaki ikisi Pers Yolu rotasıdır. İlerleme yönümüze göre kuzeydeki yol, traktörler için yeni oluşturulmuş olup, ileride güneydeki antik yola, ana Pers Yolu rotasına bağlanır.
Pers Yolu görüş alanının en kısa olduğu yeri burasıdır. Çoklu kavşaktan, Dağa Çeşmesi’ne kadar olan yeri. Yol, kültürel yol olarak henüz altyapı ile donatılmadığı için çoklu kavşakta yürüyüşü durduruyoruz. Bizzat ben, bu satırların yazarı, yolun kâşifi ve rehberi olarak, önüme geçilmemesi uyarısı ile geriden gelenlerin beklenmesi, ön ve arka arasındaki göz temasının kaybedilmemesi gibi kuralları uygulayarak ilerlemeyi sağlamaktayım.
Çoklu Kavşağı güneydeki yoldan ilerleyerek geçersek, tepelik kısımdan ilerleriz. Özellikle yaz ayları için rüzgâr alma olasılığı sunar bu ana hat. Kısa bir süre sonra da ilerleme yönümüzde kuzeydoğu yönde aşağıdaki ekenekte, çukurda bir su kuyusu buluruz. Dikkatli, seçici gözler için yürüyüş hattından daha dengine gelmeden, kuyuyu görmek olasıdır. Etrafındaki gri çakıllar, yerden hafif yükselen, kuyunun etraftan su almasını engelleyen, buralarda bir çalışma yapıldığını işaret eden izlerindendir kuyunun. Ekeneğin kır kırmızısı diyebileceğimiz yanık, açık koyu kahverengiye çalan bordo toprakları, dikkatimizi çeker kuyunun etrafında. Buralarda hep böyledir ekenekler, koyaklar ama toprağı seven dağcılara, sıra dışı özgün doğa sanatının, insanı içine çeken rengi, yaşamı renkli seven biz dağcılar için, bu çokluk, ilgiden bir şey kaybettirmez. Ekeneğin kuzeydoğusu ile yukarısında yükseğinde bir kaya silsilesi vardır. Koyağı, güneyden doğuya doğru, kuzeyden, zirveden çevreleyen boz kayalarda insan barınakları olduğu izlenimi uyandıran, irili ufaklı oyuklar varsa da yaklaştığımız zaman durumun tam olarak böyle olmadığını görürüz. İnsanların da kullandığı oyuklar daha çok doğal oluşum ve yabani hayvanların barınağı.
Buradan sonra Pers Yolu eğimli bir ilerleyiş izler. Eğimin bittiği yerde kuzeye doğru ilerleyen yol, dar ve sert bir dönüşle yeniden tam olarak güneye döner. Burası aynı anda şu anda Kurt Hocam’ın çayırlarında uzanıp dinlendiği Dağa Çeşmesi ve çevresinin kış sularını, Dağa Barajı’na ileten vadidir. Dağa Çeşmesi civarındaki ova görüntü, burada iyice daralmış bir vadi olur ki Pers Yolu’nu yürüyenler, uzunca molalarında birini burada yaparlar.
29 Aralık 2024. Devam edecek.

Tema Tasarım | Osgaka.com