Gâvur Mezarlığı’nın belinde bulunduğu Taburyeri Tepesi, Sibila’nın kuzeyindeki hâkim tepedir. Üç yüz atmış derece etrafındaki bütün alanlara, oldukça uzun görüş alanlıdır. İki kademeli bir zirvesi vardır. Birinci kademe, oldukça geniş bir alan olup, zirveyi oluşturan ikinci kademeyi çepeçevre sarar. İkinci kademe alanı ise küçük bir alandır.
Okuryazar olduğum, etrafımı anlamaya çalıştığım günlerden buyana, cevabını merak ettiğim sorular içindedir, Taburyeri de.
Tabur, askeri bir kavramdır. Ordu gücünün, savaşçı sayısı ile öne çıktığı zamanlar öncelikli olmak üzere, iki bin kişiden oluşan askeri birliğe tabur denir. Tanım böyleyken, hiçbir askeri varlığın olmadığı Kavaközü Köyü’nde Taburyeri ismi niye vardı? Kavaközü ve çevresinde anlatılan bir hikâyesi bilinmez iken, bilinmeyen geçmiştense, bugünlere, nasıl gelmişti?
İşte bu sorulara cevap arayışıdır ki diğer birçok sorulara cevap arayışı ile birlikte, üzerinde yürüdüğümüz, Pers Yolu’nu ortaya çıkardı.
Bütün bu gelişmeler sonucu, Kurt Hocam, ulaştığımız sonuçlar eseri, günün karanlık saatlerinde, kalan son enerjisini kullanarak, bugün konaklayacağı Kavaközü merkezine, bir önceki muhtar Salih Ata ya ulaşmaya çalışıyor.
Gâvur Mezarlığı öncesindeki düzde vermiştim Salih in ismini. Bu düzün uçurum yanında çam ağaçları vardır. Bin dokuz yüz yetmişli yıllarda bu ağaçlarda fincanlarla tutturulmuş telgraf telleri vardı. Türkiye Cumhuriyetini kuran o muhteşem insanlar, iletişim kurmuş, yüce dağ başındaki köylerle. Köyden, Kömürcüye gidip gelirken, uzun uzun bakardım o tellere ve fincanlara. İlerleyen zamanlarda kayboldular.
Salih Ata, bir önceki iki dönem Kavaközü Köyü muhtarı. Orta boylu, tombuldan biraz fazla kilolu, oldukça çalışkan, sarışın, şen sözlü, güleç yüzlü, kucaklayıcı, dost sıcaklığı yayan genç bir Kavaközülü. Değerli eşi Nuran da Salih muhtarın sahip olduğu güzel özelikleri bulundurur, kendi kimliğinde. Böyle tanımladım onları Kurt Hocam a.”Doğru, yoldan gideceksiniz. Önünüze cami, muhtarlık binası çıkacak. Muhtarlık binasını geçince, tam karşınızdaki ev, Salih ve Nuran çiftinin evidir. Hiç tereddüt etmeden varıp, kapılarını çalınız. Selamımı söyleyiniz. Sizinle ilgileneceklerdir.” dedim.
Kavaközü merkeze varmak için Antik Sibila’yı Şırlavık Deresine doğru inince, telefonlar çekmez olur. Eski kahve, yeni muhtarlık binasının orada ve Salih’in evinin dışında, bahçe girişinde çeker biraz ama Kurt Hocam, bu durumları nereden bilsin. Düzdeki son görüşmemizden sonra ona ulaşmam biraz sorunlu. Ondandır, düzde bilgilendirmem.
Saat yirmi bir civarı Salih aradı. “ Abi misafir geldi.”Banyo yapıyormuş. O da çıkmış, aramış beni. Teşekkür ettim Salih’e. Akraba olduğumuz içinde abi der bana.
Baskın yüzde ile kentlidir Salih. Kavaközü’nde yaşamını üretse de kış mevsiminde Mut merkeze göçer. Pers Yolu’nun ortaya çıkmaya başladığı dönemlerde, etkin şekilde etkinlik yapmaya başladığımız ilk yıllarda köyün muhtarı idi. Pers Yolu için onun muhtar olması, sevgili eşi Nuran’ın da kendisi gibi kent kültürlü bir kadın olması, Pers Yolu için bir şans oldu. Pers Yolu’ndaki faaliyetlere eksiksiz destek oldular. Her şekilde. Evlerini, imkânlarını, gönüllerini sonuna kadar açtılar. Öyleki yıl tekrarlı yürüyüşlerde bir önceki tanışlar ile kırk yıllık dost gibi buluşurlar. Bir defasında tanık olmuştum. Torunlarından biri ile içlerinde öğretmen de olan sincapların iletişimleri, muhteşemdi.
Hiç abartısız olarak şunu söyleyebilirim. Bir kültür yolu olarak Pers Yolu, kendisinden beklenen yararı, sincaplar ve Salih Ata ailesi arasında üretti. Birçok kültür yolunda yürümüş bir dağcı yürüyüşçü olarak, Kavaközü’nde, Pers Yolu’nda gerçekleşen muhteşem kültürel etkileşimi, başka hiçbir kültür yolunda görmedim. Bir başka yerde, Avoluk Kamp Alanı’nda, Şahin Ana ile Sincap Miyanyedi arasında da böylesine derin bir etkileşime, yine Pers Yolu’nda tanık olmuştum.
Muhtar olmadığı zamanlarda da Salih ve değerli eşi Nuran, Pers Yolu ile ilgili faaliyetlere, dâhil olmaktadırlar. Benzer rotalarda onlarca yıllık bir alışma, uyuşma sürecinden sonra gerçekleşen, yürüyüşçülerin, ihtiyaçlarını karşılama olayına, Salih ve Nuran, ilk günden başladılar. Gerektiğinde sohbet, gerektiğinde konaklama, gerektiğinde beslenme ve de herhangi bir ihtiyaç, ihtiyaçlar için. Bütün bu halleri ile örnektirler. Öncü ve örnek denilecek katılımları ile Pers Yolu tarihine geçtiler.
Pers Yolu adına kendilerini, selamlıyorum.
7 Nisan 2025. Devam edecek.