FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 13 Mart 2025 38 Görüntüleme

PERS YOLU’NDA İLK BİREYSEL YÜRÜYÜŞ / 19

Kömürcü Çayı Pers Yolu’nun, ikinci en büyük çayıdır. Tam burada Antik Filaretos ( Dere Köyü- Karaman Kenti’nin hemen tepesinde yükselen Dağa Barajında bırakılan ifade edilmesi çok zor güzellikler üreten, tarım sulaması için bırakılan suların oluşturduğu dere gelmiş olmalı aklınıza.
Kurt Hocam’ın yürüdüğü zamanlarda tarımsal sulama mevsimi kapandığı için artık akmaz olan bu dere, dere dediğime bakmayınız bu arada, Koyunyunağı Çayı’nın belki on katı olabilecek olan akış, kesintili olduğu için dere diyorum. Yoksa o akışı ile kesintisiz akması halinde alacağı sıfat, kuşkusuz, en azından ırmak olacaktır. Öte yandan yöre halkı bu dereye, hep aktığı zamanlardaki yanlış kullanımı ile dere demeye devam eder hala, doğru olarak. Çünkü baraj yapılmadan önce çay’dır bu su. Bundandır ki Pers Yolu başlama yerinin adı resmi evraklarda “Oğuz Ağıl Deresi Su Bendleri” şeklindedir.
Bundandır ki Kömürcü Çayı Per Yolu’nun en büyük ikinci çayıdır. Birinci çayına Roma Köprüsü’nde gireceğiz.
Kaynağında içilebilir suyu olan Kömürcü Çayı, Koyunyunağı’nın Kavaközü yönündeki başlama yerinde Kavaközü Köyü’nün hemen hemen bütün tarım alanlarını sular diyebileceğimiz, güney yönde, kırk santimetre taban, elli santimetre kenar yükseltisi ve kırk beş santimetre civarı bir açıyla bir beton kanal olarak uzanarak, tarım alanlarına yönelir. Bunun için minik bir bent oluşturulmuş burada. Şimdilerde oldukça örselenmiş olan bent, taş malzemelerle desteklenmektedir. Bugünlerde kanalın başlama yerinden itibaren, Değirmenin karşısına kadar olan kısmı, kanal artık kullanılamaz hale geldiği için, büyük demir borularla ikame edildi.
Bu kanala ayrılan suyun çok fazlasıdır, Koyunyunağı’nda su. İki değirmen, belki de üç değirmen döndürür. Bundandır ki kanala sığmayan sular, bilmediğimiz zamanlardan beri aktığı gibi akar, aşağılara doğru. İçinde balıklar oynaşır.
Bent’ den itibaren güney yönde devam eder Pers Yolu. Sağımızda kalan çay a paralel. Yaklaşık iki yüz metre civarı bir yürüyüşten sonra zamanında “Kocaçayır” denilen geniş çayırlık alana gelinir. Buraya kadarki yürüyüşümüzün paralelinde bir balık işletmesi var şimdilerde. Özellikle hafta sonları, oldukça müşterili olan. Pers Yolu yürüyüşçüleri bu işletmenin yetiştirdiği koyu gölgeli söğüt ağaçları altında masalara oturarak dinlenirler. Yakın bir zamana kadar balık pişirme, servis yapma hizmetleri de veren işletme şimdilerde sadece balık satışı yapıyor olsada, gelen konukların, kendilerinin, balık pişirebilmesi için gerekli altyapı sunmaktadır. Nitekim Kurt Hocam buraya geldiğinde pişirim yapmış müşterilerden bir grup, Kurt Hocam’a ikramda bulunmuş. Pers Yolu’nun kâşifi ve rehberi İnce Bukay ben, diğerkâşif ve rehber İnce Emine ile buradan geçtiğimiz her seferde balıklarımızı alırız. Böyle zamanlarda bu ikilinin pişirim yeri Pers Yolu üzerinde biraz sonra geleceğimiz, Ulu Kocaçam’ın dibidir. Balık aldığımız zamanlar, parkurların mesafesi ile ilgili olarak, Karaman Mut yönünde yürüdüğümüz zaman, ikinci gün akşam saatlerine denk gelir. Dolayısı ile sevgili balıklar akşam yemeğimiz olurlar. Onları kızartmak için gerekli, sanatsal İnce Bukay Mut Zeytinyağı, yolculuğun başında sırt çantamızdaki yerini alır. Kocaçam çevresinde kurduğumuz çadırımızın önünde, tenceremiz ile buluşur.Her zaman akşamla olmaz bu buluşma. Bazen sabaha kalır. Oluyor arada. Balıkçı da sohbet uzun sürüyor. Daha ileride birileriyle karşılaşıyor, lafın belini kırıyoruz. Yorgun oluyoruz bazen. Bazen bir bilmediğimize yürüyoruz ve yol uzuyor. Kâşifler olarak yürüdüğümüz zamanlarda ikinci gün parkuru, yirmi yedi kilometre oluyor diğer yandan. Böyle zamanlarda üstüne balık pişirip yemek, gözümüzü korkutuyor. Böylesi ve benzer durumlarda bütün çay balıkçılarının yaptığı gibi bizde balıklarımızı çengelli, bir ağaç parçasından geçirip, hemen altımızdan geçen, Koyunyunağı’ndan yola çıkan tarımsal sulama kanalına ıslıyoruz. Suyu içilebilir vasıfta olan kanala. Geceleri hava soğuktur bu rakımlarda.
Koyunyunağı altında, Kocaçayır da bir defa daha bölünür Koyunyunağı Suyu.Aslında bu bölünmesi onun birinci bölünmesidir. Bir değirmen döndürümü. Kalanı yine bir yukarıdaki bölünmede olduğu gibi bilinmeyen zamanlardan beri aktığı yatağında akmaya devam eder. Köprübaşı altındaki Kocaçayır da bir daha bölünür. Karanlık Koyak yönünde. Sulu in altında Karaman Geçiti yanında bir köperle Çukurçimen yönünde de yol alırken, ana akış Antik Ketis Kanyonu nu geçer. Kuzeyli güneyli yeniden bölünür, Öküzsulağı’nda. İlerler Konarı Değirmenleri ni çalıştırır. Ketis Dağı’nın( Kestel Dağı) batısından geçer. Yaklaşık sekiz kilometre sonra Doğu Ketis Kanyonu suları ile birleşir. Birleşik kanyonun çıkışında bugün, Pers Yolu içindeki bir köy olan Gençali Köyü tarım alanlarında, Antik Pirundu suyu olarak, zamanın pirinç tarlalarını suladığı gibi, bugünün meyve ağaçlarını sulamak için, yine bölünür güneyli, kuzeyli, Pirinç Suyu olarak. İlerisinde Mut Çayı ile birleşir. İlerisinde Antik Calcadnos(Ortaçağ da Seleucia Nehri), bu günkü Göksu Nehri’nin Kuzey kolu olan Hocantı Çayı ile birleşir. İleride Suçatı denilen yerde Göksu’nun Güney kolu ile birleşir. Göksu Nehri olur. Sonra, Akdeniz.
Değirmen Yapıldığında açılmış, Koyunyunağı altındaki Kocaçayır da ilk bölünme yeri.
12 Mart 2025. Devam edecek.

Tema Tasarım | Osgaka.com