FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 23 Ocak 2025 318 Görüntüleme

PERS YOLU’NDA İLK BİREYSEL YÜRÜYÜŞ / 12

Pers İmparatorluğu yeryüzünün ilk emperyal gücüdür. O zamanın bilenen Dünyasının tamamını kontrol altına almayı başarmıştı. Böylesine geniş toprakları kontrol etmenin en öncelikli ihtiyacı her zamanki gibi hızlı iletişim ve ulaşım. Kral Darius bunun gereğini yapmış. Kontrol ettiği Dünya’nın merkezinde diyebileceğimiz Anadolu karası üzerinde Batıdan, Efes’ten Doğuya Basra Körfezi Kuzeydoğusunda bulunan başkenti Persia ya uzanan bir diğeri de Avrupa içlerinden gelen yolları İstanbul üzerinden Eskişehir, Konya, Karaman, Mut, Silifke üzerinden Kıprıs ve Kuzey Afrika ya uzanan iki ana yol yapar. Her iki yolda ulaşım, yılın üç yüz atmış beş günü açıktır. 1. Darius o zamana kadar yapılan yolları birleştirerek oluşturur bu yol ağını. Üzerinde Dünya’nın ilk posta teşkilatını kurar. Yaklaşık otuz beş, kırk kilometre civarı aralıklarla posta merkezleri oluşturur. Bütün bunları yapan Pers Kralı 1.Darius olduğu için yollara Pers Yolu denir. Yanı sıra Darius’a ithafen Kral Yolu da denir.
Üzerinde yürüyüş yaptığımız yol, yukarıda kabaca rotalarını verdiğimiz yollardan ikincisi içinde yer alan ve bu yolun, Karaman Mut arasında kalan kısmıdır. Yol bin dokuz yüz atmış yılına kadar, ulaşıma açıktı. Silifke’den başlayarak Göksu vadisinden, İç Anadolu ya uzanan, ana yol vasfında idi. Bunda iki bin yıl önce Coropissos adı ile o günkü Ketis, bugünkü Kestel bölgesinde önemli bir siyasi ve ekonomik merkez olarak var olan antik kentin varlığı da önemli bir rol oynar. Halen kullanılmakta olan ünlü Sertavul asfalt yolu ana yol yapılınca antik Pers Yolu yerel ölçeğe kalmıştır. Böylelikle diğer uzantılarının aksine asfalt olmaktan kurtulmuştur.
Pers Yolu’nun kâşifi olan bu satırların yazarının bu antik yolla ilişkisi iki bin on yılı civarında, sportif amaçlı olarak başlamıştır. Bölgenin de tarihini araştıran kâşif, araştırmaları sonunda iki bin yirmi bir yılında yolu kullananlar tarafından, varılacak yer yönünden, Karaman Yolu ya da Mut Yolu olarak bilinen yola, Pers Yolu demiştir. Punura da Punura antik yerleşim izlerinin başladığı yerdeki bir kaya ya da Pers Yolu yazmıştır. Pers Yolu’nu yürüyen, farkına varan her sincap özel olarak burada bir fotoğraf çekinir. Pers Yolu sanal sayfasının fotoğrafı yaklaşık iki metre karelik bir yüzeyde olan bu yazıdır.
Kurt Hocam bu simge Pers Yolu yazısını sanırım görmemiştir. Bir önceki kamp alanı Kaynar’dan buraya yaklaşık on dört kilometre yürüyen sincaplar kısmen yorulmuş olurlar. Gözleri arazinin doğal oluşumu ile uyumlanır. Bir kısmı bu harika yazıtı görürse de çoğunluk kısmı görmeden geçer. Rehberin, özel olarak gösterdiği durumlar ayrı tabi.
Pers Yolu’nun bu yazısı iki bin yirmi bir yılında yazıldı. Diğer bazı kültür yolu işaretleri ile birlikte. Kuzey yönde olduğu ve az güneş aldığı ve de kuzey rüzgârları ve yağışlarına doğrudan cephe olmadığı için kendini korudu. Görünürlüğünü ve belirginliğini pek kaybetmedi. Yine de iki bin yirmi beş yılı içinde buraya yeni ve bin yıllarca kalacak bir form vermeyi düşünüyoruz. Umarım başarırız.
Yaklaşık iki yüz metre sonra varacağımız bin yılların pınarı ve yüz yılların söğüt ağacının güneydoğu yönündeki ilk boğaz da antik kaya yerleşimlerini görürüz yine. Burası bir önce Punura girişinde gördüğümüz kaya yerleşimlerden çok daha önce oluşturulmuş yerleşimler olup ulaştığımız bilgiler dâhilinde tarafımızdan iki bin beş yüz yıl önceye, Pers Yolu tarihlemesine tarihlenir.
Pers Kralı 1. Darius, Kendinden önce yapılmış yolları birleştirip üstüne önceki yolları da elden geçirip uluslararası yol ağını oluşturmasının yanısıra eş zamanlı olarak yol ağı üzerinde yaklaşık otuz beş, kırk. kilometreler civarında kurduğu posta teşkilatının birini de Punura da karaman ve Mut arasında yaklaşık orta noktada kurmuştur. Şimdi işaretlediğimiz boğazda da bu merkezlerden biri, bugün, Yağlı Yaylası olarak isimli antik Punura yerleşiminde ve civarı yerleşimlerdeki yerleşiklerce, “Katırlık” diye bilinir. Katırlık, İki bin beş yüz yıl önce Perslerce kurulmuş “Çaparhane” merkezi olup, posta atları ve çaparların barınaklarını kapsar.
İri bir kaya kütlesi içine inşa edilmiştir. İçerisi iki bölümden oluşur. Birinci kısım, yaklaşık iki metre civarı bir yüksekliğe sahip, iki tarafında “yalak” olarak ifade edilen, büyükbaş hayvanların beslenmesi için yem bırakılan, bir metre kadar yükseklikte elli santimetre civarı genişlikte, otuz santimetre civarı derinlikte olan yemlikler, hayvanların bağlanması için yalakların iç yükseltisine açılmış delikler, bağlamalıklar bulunan, yedi metre kadar genişlikte on beş metre civarı derinlikte ahır kısmı. Ahırın ön kısmının dip kısmına yakın yerinde penceresi mevcut olup, kapının güneybatı yönünde çatıda bugün oldukça genişlemiş durumda olan bir havalandırma deliği mevcuttur. İkinci kısım, birinci kısımdan bir kapı ile girilen kaya kütlenin içine doğru inşa edilmiş dört metre kare civarı zeminli iki metre civarı yükseklikli olan kısım ki buranın, Çaparhane atlarının ya da katırlarının bakıcısına ait kısım olduğu öngörülür. Yapı bu hali ile tam olarak bugünkü büyükbaş besi ahırlarının inşası ile örtüşmektedir.
Devam edecek. 15. Ocak 2025.

İlginizi çekebilir

MDOB 30. YAŞINI KUTLADI

MDOB 30. YAŞINI KUTLADI

Tema Tasarım | Osgaka.com