Kavurma Çukuru’na gelmeden yaklaşık bir kilo metre öncesi ki burası aynı zamanda Dağa Çeşme’sinden sonraki de bir kilometredir de ve rakımsallığın yaklaşık bin yedi yüzlere doğru tırmanışa geçtiği, karasal iklimdeki yani Pers Yolu’nun Karaman tarafındaki son noktadır. Burada iklim değişir. Akdeniz olur. Tatlı bir eğimle bin beş yüz rakımlara akar, Punura, Yağlı Kamp Alanına doğru inişe geçeriz. Ufkumuz alabildiğine uzaklaşır, genişler, sonsuzlanır. Çok uzaklarda Kestel Dağı’nı, Eğre Dağı’nı görmeye başlarız. Telefonlarımız iletişime açılır. Kestel Dağı’nın eteklerinde kıvrılan Kestel kanyonlarının, Değirmen Boğazı, Erikliseki, Koyunyunağı üzerindeki çam ağaçlarından yüklendiği muhteşem havayı solumaya başlarız. İklimin kırılma yeri de diyebileceğimiz buradan, dört yanımızdaki boyumuzca büyümüş ormanları selamlayarak geçerken, Kavurma Çukuru’na doğru ineriz. Bir kilometre civarı sonrası civarı orada oluruz.
Dar anlamda Mut ve Karaman, geniş anlamda Konya ve Mersin sınırı belirlenirken Pers Yolu üzerinde o dönemin Karaman Mut yolu üzerinde ilgililerin düzenlemesi ile aynı saatte Karaman ve Mut’tan birer grup Mut ve Karaman yönünde yola çıkmış. Plan gereği buluştukları yer o dönem iki ilçenin, dolaylı olarak iki ilin sınırı olacaktır. İki grup bugün Kavurma Çukuru denen o gün için isimsiz olduğunu düşünmemiz gereken koyak da buluşmuşlar. Böylelikle sınır belirlenmiş olmuş. Hoşbeş sonrası açıktık diyerek bir şeyler yemek istemişler. O dönem ki Köse Ahmet amca tarihi hatırlamıyor ki şimdiki gibi değil, en bulunur ve bugüne göre parayla olmayan yiyecek et. Küçükbaşlardan her ne ise kavurma yapılıp yenmiş. Yenmeden önce bir kısım insanlar önermiş olmalı ki o arada bulunan say kayalar düzgün yerleştirilerek masa görevi görecek hale getirilmiş. Kavurmalar üzerinde yenmiş.
Köse Ahmet Ak amca hikâyeyi Mut’ta anlatmıştı bana. Kış mevsiminde. Karaman asfaltı üzerindeki İnce Gıda Zeytinyağı’nın yüz metre kadar Karaman yönünde bulunan oğluna ait hızar atölyesindeki kışlık konutu önünde. Zaman zaman ziyaret eder sohbet ederdik. Nasıl da merak etmiştim say taşları. Üstelik doğum yerim Çataleşme ye açılan boğazın bitişik kuzeyi. Dahası ayaklarımın eksik olmadığı bu yerin hikâyesini yeni ve de çok geç öğreniyorum. Şimdi hatırlıyorum da takip eden ilk varışımda nasılda duygulanmış dahası ağlamıştım.
Pers Yolu yürüyüşlerinde Mut ve Karaman ekiplerinin bu hikâyesini paylaşıyoruz dağcılarla. Çoğunlukla ilk fikir, “O halde burada bir kavurma yenmeli” şeklinde oluyor. Düşünüyoruz. İki bin yirmi beşte yapacağız.
Konu açılmışken sınırla ilgili bir de soru sormak isterim. Kilometre olarak Pers Yolu hattında sınır, orta nokta kabul edilebilir. Ancak bu noktada buluşmak için Karaman’dan yola çıkanlar Mut yönünden yola çıkanlara göre çok kolay bir zeminde yürür. Mutlular neredeyse sürekli tırmanır. İki yüz rakımlardan bin yedi yüz metre rakımlara kadar. Nasıl olmuş da aynı saatte yola çıkıp, neredeyse aynı kilometre yol alabilmişler acaba? Her türlü zeminde iyi bir yürüyüşçü olan ben bu soruyu sormazsam olmaz.
Bu soruyu soruyorum ama Köse Ahmet Ak amcaya da sorduğum bu soruya onun verdiği bir cevap var.
Onun ifadesi ile, “Mutlular, belirlenen saatten çok önce yola çıkmışlar.”
Muhteşem hikâyeli Kavurma Çukuru’ndan sonra Pers Yolu’nun kitlesel yürüyüşlerindeki ikinci kamp alanı Punura – Yağlı Kamp Alanına iki kilometreye yakın civarı bir yolumuz kalır. Son iki yüz metresinin başlama yeri civarının kuzey ve güneyinde Yağlı’nın Punura ve daha başka yerler olduğu zamanlarının, antik zamanlarının izleri ile karşılaşırız. Kaya konutlar, kaya mezarlar ağırlıklı yapılardır bunlar. Güneydoğu yöndeki üzerine çıkıldığı zaman bütün Yağlı Yaylası ve Antik Punura’nın her yönden görülebildiği tepenin, zirve yerinden yirmi metre kadar aşağısında kuzey yönde bulunan muhteşem yapı Punura’nın güvenlik merkezidir. Kente giriş çıkış sadece doğu ve batı yönden olabileceği gibi askeri bir saldırı da ancak bu yönlerden olabilir. Sivil ya da askeri her türlü geliş gidişin kontrol altında tutulabileceği yer burasıdır. Burada bugünkü Yağlı Yaylası’nda bu anlamda bir güvenlik önlemi alınacak olsa kullanılacak yer yine burasıdır. Buranın hemen altıyla bulunan kaya konutlar da yine bu askeri yapı ile ilgilidir. Buranın kuzey yönde tam karşısına düşen etekteki boğazın kuzey kenarında sıralanan kaya yapılar, konut ve mezar olarak inşa edilmiş durumda olup, bu sıranın güney yönde sonuna gelen yapının, soğuk hava yapısı olduğu düşünülmektedir tarafımızca.
Antik izlerin başlama yerinde bir iz daha var ki o Punura’dan da geri gider. Günümüzden iki bin beş yüz yıl önceye. Anadolu’nun tarihsel sürecinde imparatorlukların değil yerel krallıkların var olduğu dönem. O yerel kralların ilk defa dünya ile birlikte bir imparatorluk ile tanıştıklarında takvimler doğumdan önce beş yüz yıllarını gösteriyordu. İmparatorluğun adı Pers İmparatorluğu idi.
10.01.2024. Devam edecek.
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
PERS YOLU’NDA İLK BİREYSEL YÜRÜYÜŞ / 11
Benzer Haberler
-
14 ŞUBAT’IN FAVORİSİ ‘SENDEN ÖNCE, SENDEN SONRA’ BUKETİ
-
Mut’ta serada yetiştirilen eriklerin hasadına başlandı
-
FİKİR OTOBÜSÜ MUT’TA
-
MUT’TA BERAT KANDİLİ İDRAK EDİLDİ
-
KÜÇÜCÜK YAŞAM KESİTLERİ / 65
-
NEYİMİŞSİN SEN KILIÇDAROĞLU BE!
-
KENT ORKESTRASINDAN RETRO KONSERİ
-
BÜYÜKŞEHİR 15 BİN KANDİL SİMİDİ DAĞITTI
-
MEZİTLİ CEMEVİ’NDE HIZIR LOKMASI
-
MERSİN BÜYÜKŞEHİR YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATTI
-
DEVA Partili Ekmen: “Göksu Deltası’nı koruyun”
-
MERSİN LİMANI DEĞERLENDİRME KOORDİNASYON VE GÜVENLİK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ