Punura; iki boğazla güneydoğu ve kuzey yönlere açılan, doğu ve batısı tepelerle çevrili oldukça geniş bir mera alanıdır. Meranın kuzey ucunda bulunan pınardan taşan su neredeyse düz bir çizgi izleyerek güney doğu yönde ilerler ve alt uçta bir göl oluşturur. Yağışların zorlu olduğu mevsimlerde oldukça geniş bir alanı kaplayan göl, sularını, güneydoğu sınırındaki lagünden daha aşağılarda güneydoğu yönde uzanan Pers Yolu üzerindeki Koyunyunağı su kaynağına bırakır. Öte yandan, mevsim yağışsızsa göl oluşmaz. Bütün bu alan çimenlerle kaplıdır. En irisi pınar bitişiğindeki söğüt ağacı olmak üzere birkaç da söğüt ağacı var.
“Söğüt altına çekelim.” dedim, demir atları. “ Tehlikeli olur orası” dedi bir sürücü. Anın telaşı ile uyarının kimden geldiğini, hatırlamıyorum şu an. Buraya kadar olan yolculuk da kıyafetlerimizi epey soyunup dökünmüştük. Yavaştan başlayan, giderek, hızla hızlanan Islanma etkisiyle, çok da düşünülmeden biraz da alanda başka bir seçenek olmadığından, iyi düşünülmeden, benden gelen öneriye akıllıca bir cevap gelince, devam kararı aldı, ilk cesur sürücüler.
Apar topar atlayıp, zorunlu olarak, beni bekleyen Ahmet’in Heroya hızla atıldık, tozutmaktan eser kalmamış yola. Arttırdı daha hızlı bir tonda gökyüzü yumasını, o arada.
Pers Yolu’nun bu bölümünde sürüş sporları açısından, Pers Yolu ana yolundan ayrılıyor yolumuz. Herhangi bir araçla geçmek isteyeceğimiz, yaklaşık dört kilometre civarı uzunluktaki Çarşaklı Boğaz’dan geçmek, mümkün değil, şimdilerde tekerlekli araçla.
Pers Yolu yapılırken, göl civarından itibaren, en çok uğraşılan kısım, burası olmuş olmalı. Perslerin uğraştığı. Angareci Türklerin uğraştığı.
İlber Ortaylı Hoca Türklerin Tarihi adlı kitabında; “Eski Yunan, bugünkü batı medeniyeti için ne ifade ediyorsa İran da bizim için öyledir. Farsça terminolojiden tutun da günlük hayatta kullandığımız dile kadar etki etmiştir.” (s.79), “İran bizim için, sadece komşu kültür değildir. Medeniyetimizde, edebiyatımızda ve dilimizde yeri çok büyüktür. Bununla biz dahi iftihar etmeliyiz.” (s.81) der.
Şu anda da bu harmanın tam göbeğindeyiz, Pers Yolu’nda ve Çarşaklı Boğaz’da.
Türk Halkı çok büyük oranda bu etkileşimin farkında değil. Eğitim öğretim yaşamımın hiçbir aşamasında bu yönde bir bilgi ile karşılaşmadım ben. Önümüz ve arkamızdan gelen kuşaklar içinde böyle, sanırım durum. Bilenler, bireysel okumaları ile farkında. Öyleyim ben de. Pers Yolu kültürel çalışmalarımla daha da besledim konuyu.
“Angare” dediğimiz, kamu yararına, karşılık almadan yapılan çalışma anlamına gelen kelime de Persçe’den dilimize geçmiş. Halen de kullanıyoruz. Güzel de bir kelime. Günümüzde biraz yük gibi kabul edilip, verimsiz çalışma nedeni olsa da, kırsal kesimde halen kullanılmaktadır. Öte yandan örneğin, bir öğrenci topluluğunun ağaç dikimi yapması da bir anlamda angaredir. Nasıl kötü olabilir?
Angare usulü mü yaptırdı Kral Darius, yoksa Dünya’nın her yerinden tahsil ettiği çil çil altınları saçarak mı yaptırdı Çarşaklı Boğazı, bilmiyoruz; ama yol haline getirilen boğaz 1960’lı yıllara kadar, angare usulü, Kavaközülüler tarafından, her yıl, baharla birlikte sıkı bir bakımdan geçiriliyormuş. Babam Yunus Nadi anlatmıştı. Dedem, Kavaközü’ndeki mandıra da ürettiği kaşar peynirleri, buradan ulaştırırmış, Karaman’daki tren istasyonuna. Ondan önce de Punura’da peynir yapan Rum kökenli Osmanlı kulları.
1960 yılında, Sibila’dan yani Kavaközü’nden başlayarak, kır yolu dediğimiz yol işlenmiş, angare usulü ile Karaman asfaltına kadar. Bu yolun yapımında da çalışmış babam. Bu yolun bir kısmını zorunlu olarak kullanacağız, biz de bu sürüşte.
Öte yandan, daha kısa ve devamı asfalt olan, şimdi kullanacağımız yol yapılınca bu tarihten itibaren, Pers Yolu, bakılıp çekilmez olmuş. Böylelikle özellikle Çarşaklı Boğaz çabuk bozulmuş görünüyor. Aynı zamanda kış suları yatağı olan, etrafındaki yüksek dağ duvarlarının sularını da taşıyan boğaz zemini, önemli oranda çalı çırpıyla kaplanmış durumda. Zamanında örülmüş, arabaların işlediği yolda boğaz boyunca uzanan duvarları takip ederek yolu takip etmek yürüyüşçüler için mümkünse de tekerlekli araçlar için, engelleri aşmak mümkün değil artık.
Devam edecek.30 Haziran 2025.
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
PERS YOLU MOTOR SPORLARI / 8
Benzer Haberler
-
MUT’TAN SÖZLER SÖYLEYİŞLER / 43
-
MUT’UN BELLEĞİ VE KÜLTÜREL HAFIZASI İÇİN BİR ADIM
-
SEVGİ… EN GÜÇLÜ İYİLEŞTİRİCİ
-
PERS YOLU MOTOR SPORLARI / 9
-
ÇEPNİLER / ALİ AKSÜT
-
MUT’UN SU SORUNU
-
KIRTIL DEDE
-
KÜÇÜCÜK YAŞAM KESİTLERİ / 71
-
GÖRÜNMEYEN SINIRLAR, TOPLUMSAL NORMLAR VE KİŞİSEL İHLALLER ÜZERİNE
-
PERS YOLU MOTOR SPORLARI / 7
-
ONLAR ERDİ MURADINA BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE
-
ON BİR ARTI BİİİİRRRRRR!…