Çığlık Tepesi’nin bir diğer özelliği de Dünya yuvarlığını, ana ve tali yönler toplamında uzun mesafelerde görebilmektir. Öyleki Karaman’dan buyana yürüdüğümüz yolun, neredeyse yarısını, gideceğimiz yöndeki yerlerin önemli bir kısmını, Çığlıktepesi’nden görürüz.
Bulunduğumuz alanda tepede Doğu ve Kuzey yönlerde göz alabildiğine uzanan sonsuzluk, ayaklarımızın altında sere serpe serili, yüzde seksen eğimli bir açıyla yarım kilometre aşağılardaki geniş, sulak, yeşil, yer yer ardıç ağaçlı devasa ovalık alan, tepede bir uçurumun başındaymışız hissi verir, yürüyüşçülere. Tabiki sürücülere de.
Hemen Güneydoğumuzdaki efsane Kestel Dağı, onun, kendisini sarıp sarmalayan efsane iki kanyonu olan, Doğu ve Batı Kestel Kanyonları, bu hissi, hisleri besler. Günlerdir yollarda olup, çadırlarda sabahlayan ve artık dağlar, yollar ile uyumlanmış, yaşadığı yoğun etkileşimle yeni biri olmuş, Pers Yolu’nun arması olan sincap doğallığına bürünmüş, kendilerine ayrım yapmaksızın sincap diye seslendiğim, birbirlerine, Mutlu bir gülümseme ile “ sincap “diye seslenen sincaplar, sonsuzluğa seslenmek isterler.
Dünlerine, belki çok daha gerilerine. Ulaşamadıklarına, ulaşmak istediklerine, belki bir hayale. Mutlu biten ya da mutsuz biten. Ulaşmaktır, bu haliyle çığlık. Sevdikleri ya da olmak istedikleri birine atılmış. Bir zamana. Belki bir çağa. Kim bilir, belki de isyandır. Zorlu bir karşı koyuş. Bazen bir hüzün, hüzünlü bir uzanış. Tutunma, dokunma isteği. Diyememektir çoğu zaman. Fırsatını yakalayınca burada, Çığlıktepesi’nde kopuvermektir. Deyivermektir. Bazen boşluktur. Boşlukta olmanın dışa vurumudur. Yapacak bir şey kalmamasının, kabullenişin, buraya kadar demenin, hüzünlü ifadesidir. Bundandır belki de Çığlık Tepesinin, sonsuz uzaklarına odaklanıp, aynı anda yalnızlaşıp hançereyi yırtmak.
Gülerek, meydan okumak.
Bazen gülme şeklinde gerçekleşir, çığlık uygulaması. Benzer ya da aynı duygularla amaçlarla ama gülerek. Gülerek çığlıklamak, sesleniş, bir meydan okumadır yanı sıra.
İyi yürüyüşçüler iyi çığlık atarlar. İyi gülerler. Pers Yolu etkinliklerinin duyuru metninde yer alan, “çığlık atmayanlar, yürüyüşe başladıkları yere, Karaman’sa Karaman’a, Mut’sa Yağlı Yaylasına yani Antik Punura Kentine geri dönerler, yürüyüşe yeniden başlarlar.” şeklinde, Mutlu bir dayatma ile ifade edilen, çığlık olayından haberdardırlar. Çığlıkları çoktan hazırdır.
Bir ve daha fazla sayıda. Pers Yolu yürüyüş duyuru metninde hazırlanması istenmiştir, bilirler.
Pers Yolu’nun Çığlık Tepesine, son kamp alanından, yaklaşık bir buçuk kilometre olan mesafe, soluk kesen, zorlu tırmanışla yaklaşık bir saatlik bir zaman aralığında ulaşılır. Sincapların ciğerleri, oldukça zorlanmış olur, zor tırmanışla. Öyleki burayı aşamayanlar olur. Baştan uyarır, lider onları: “Gözü kesmeyenler, traktöre binsin.” Avoluk Yaylasının tek sakini olan Şahin ailesi, devreye eklemlenir, burada.Tırmananlar için, Küçük bir mola, iyi gelir. Bunu bilen öncü, tepenin kuzey yönüne düşen, koyu gölgeli Çığlıktepesi Eşmesi’ ne çeker onları. Bunun gerçekleştiği vakit, etkinliğin, gece yürüyüşü olup olmamasına göre değişir. Bazen sabahın saat sıfır altı zamanları, bazen de sıfır sekiz zamanları olur. Her iki durumda da zorlu tırmanış, soluksuz bırakır sincapları. Bundandır, illaki Çığlıktepesi Eşmesi’nin koyu, esintili, serin, bin yedi yüz rakımlardaki serinliğine ihtiyaç, zorunluluk karışık sığınmak.
Grubun önü ve arkası ile toplanmasını da içleyen sığınmaya ihtiyaç duymayan sincaplar da var kuşkusuz. Onlar, yavaştan yavaştan öncünün, çoğunlukla faaliyet liderinin seslendirdiği, “ bekleyin arkadaşlar” uyarısına rağmen hareketlenirler. Eşmenin esintisi, onların, çokta zorlanmayan bedenlerini, üşütmeye başlamıştır. Bu arada arka toparlanmıştır. Kalkma vaktidir.
Aynı kütle olan, Çığlıktepesi Eşmesinden, Çığlıktepesi’ne çıkış, üzerine serpinti ile gelmiş toprak oluşumlarda yaşam bulmuş, otsu yapıların dışında tamamı kayalar ve kayadan oluşan kütlenin, doğu yönünde ilerleyerek, Kuzey yönden olur. Burası Pers Yolu’nun ana rotasından çıktığımız bir kısımdır. Bu çıkış, bilerek tercih ettiğimiz, etkinliğin, kültürel boyutunun gerektirdiği bir sapmadır. Saptırma ile Avoluk Yaylasının, bol çarşaklı oynak zemininde yerleşik, iri kayalar üzerinde, oldukça zor, tehlikeli zeminde ilerleyen sincaplar, anında canlanır. Sıraya girmek zorunda kalır. Böylelikle, tepeye ulaşımda doğanın muhteşem şiirselliğine denk, biraz sonra atacağımız çığlıklara, kahkahalara daha bir şiirsellik katan artı bir şiirsellik oluşur.
11 Eylül 2025. Devam edecek.
PERS YOLU MOTOR SPORLARI / 15