Örneğin Sertavul yaylası…
Yazları nüfusu yirmi bine dayandı, artık yayla değil, şehir…
Peki bu hızlı büyüme, hızlı kalabalıklaşma nelere mal oldu?..
Konumuz kuşlar ve hayvanlar üzerine.
Daha altı yedi yıl öncesine kadar buranın üç önemli kuşu vardı, üçü de buranın vazgeçilmeziydi, buraya önemli bir ayrıcalık katıyordu. Bunlar kartal, akbaba ve kuzgundu. Hele kuzgunlar ala şafakta ve gün batarken Sertavul’un gökyüzünü doldurur, o güzelim danslarıyla ve “gak gak” sesleriyle bizleri büyülerdi. Büyük oranda çöplükten beslenirlerdi. Şimdi kartal hiç kalmadı, kala kala birkaç akbaba ve kuzgun kaldı. Yine çöplükteler. Çöplükse çoğalmayla birlikte yürekler acısı.
Yine ibibikler vardı. Çifter çifter gezinirlerdi, görürdüm hep. Yıllardır bir tek bile görmüyorum artık. Karatavuklar vardı, sesleri çığlık çığlığaydı, ne güzellerdi. Adını hiç bilmediğim ve hiç görmediğim bir kuş vardı, şafakta uyanır, o doyumsuz ötüşleriyle beni coştururdu. Şimdi yok oğlu yok!..
Yine sabah yürüyüşlerimde, Özgürlük Yolumda, bir iki tavşan ve birkaç sincapla karşılaşırdım hep. Birkaç yıldır onlar da kayboldu gitti.
Bütün bunların yok olmasında bizim ne tür payımız var; öldüler mi, öldürüldüler mi, burayı terk edip gittiler mi, çöplüğün bunda etkisi nedir?.. Bütün bunları oturup sağlıklıca düşünmemiz gerekir.
Bu kadar kalabalık olmadığımız yıllarda bu kuşların, bu hayvanların hepsi buralardaydı oysa. Onların yurduydu buralar ilk başta.
Biz çoğaldıkça onlar azaldı, hatta yok oldu dediysem de, düşünmemi sürdürerek, kendimi çürütüyorum sanki. Somut örnekler geliyor gözlerimin önüne.
Düşünce dedim de, us yürütme de diyebilirsiniz; insanı var eden en değerli şey, diğer canlılarla aramızdaki en büyük ayrıcalık. Ama ne yazık ki bir de “düşünce suçu” var, insana en yakışmayan. Saltanatları için düşünceden korkanların işi bu da.
Diyeceğim o ki, düşünmekle yeni sayfalar açılıyor insanın önüne, takılıp kalmıyor bir yerlerde.
İşte kendime bir soru: İlle de çoğalmak mı bu hayvanların ve kuşların bu kadar azalışı ve yok oluşu?
Düşünmeyle işte yanıtı: Benim çocukluğumda bizim köyde “Goca Ceviz” adında bir ceviz ağacı vardı. Bizim eve elli metreydi. Yüzlerce karganın oteliydi. Şimdi bir karga bile yok köyde. Ama o yıllarda köyün nüfusu şimdikinin beş katıydı.
Yine İstanbul’a bakıyorum, insan kaynıyor. Martılarsa en çok da insan kalabalıklarının olduğu yerlerde, yine kargalar, balkonlara konuyor, Avrupa’da insanlar hayvanlarla ve kuşlarla iç içe yaşıyorlar, onlara dar etmiyorlar yaşam alanlarını.
Buna ne demeliyim şimdi peki? Aslında bir nalına bir mıhına değil söylediklerim.
Belki de okur sayısı çoğalacak ama beğeneni ve yorum yapanı azalacak bir yazı bu, bilmiyorum.
Biraz da siz kafa yorun arkadaş! Tamam mı?..
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
NELERE MAL OLDUK
Benzer Haberler
-
MERSİN BAROSU 100 YAŞINDA
-
Zeytinde verim arttı yağın fiyatı düştü
-
VOLEYBOLDA ŞAMPİYON GAZİ ORTAOKULU
-
Komşuların tartışması kanlı bitti
-
MUT’TA SAHTE İÇKİ OPERASYONU
-
“HEYYYYY!… BURASI TÜRKİYE”
-
YARINLARIN MİRASÇISI ÇOCUKLAR
-
HAVANI YİYEYİM SENİN
-
1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ
-
MERSİN’DE KIŞ TEDBİRLERİ KOORDİNASYON TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
-
DEVA Partili Ekmen: “Mersin çiftçisini küstürmeyin!”
-
MERSİN’DE TÜRKİYE ORYANTİRİNG ŞAMPİYONASI