Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde örgütlenme çalışmasını sürdüren Ali Babacan liderliğindeki Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), ilçemiz Mut’ta da kuruluş çalışmalarına başladı. DEVA Partisi’nin ilçemizdeki kuruluş çalışmalarını, uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) siyaset yapan Mut esnaflarından Turgay Özdemir yürütecek. DEVA Partisi Mersin İl Başkanlığı’ndan yetki alan Özdemir, DEVA’yı Mut’ta kurmak için çalışmalara başladı.
DEVA Partisi’nin ilçemizdeki örgütlenme çalışmalarını yürütecek olan Turgay Özdemir, konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. 20 yıla yakın CHP’de aktif siyaset yaptığını belirten Turgay Özdemir, DEVA Partisi’ne katılma kararının nedenlerini ve yapacağı çalışmaları anlattı.
“Amacım küskünler hareketi oluşturmak değil.”
CHP’den kopuş sürecinde kişilere yönelik bir küskünlük, kırgınlık olmadığını ve amacının küskünler hareketi oluşturmak olmadığını vurgulayan Özdemir; basından takip ettiği DEVA Partisi lideri Ali Babacan’a karşı oluşan sempatiyle DEVA’ya katılma kararı aldığını söyledi. Özdemir, “CHP’yi karalayacak değilim. Sonuçta bir geçmişimiz var. Ama sayın Babacan’a bakış açım, 5 – 6 aydır basından izliyordum; özellikle son günlerdeki ittifak hareketleri içerisinde yer alabilirlik pozisyonuyla biraz daha sempatimi kazandı. Genel politikalara bakışı hoşuma gitti” dedi.
DEVA’da siyaset kararında Babacan’ın geçmişteki başarıları etkili oldu.
Kendisini çağdaş, laik, Atatürkçü bir insan olarak tanımlayan bunu yanında toplumun muhafazakar değerlerine de saygılı olduğunu belirten Özdemir; DEVA Partisi’nde siyaset yapma kararını şu sözlerle açıkladı: “Özellikle son 10 yıldır içine düştüğümüz durumda toplum kutuplaştı. Ve bu kutuplaşma son Başkanlık sistemiyle birlikte tavan yaptı. Artık insanlar iki zıt kutup üzerinden siyaset yapıyorlar. Yani maalesef az da olsa eleştirim; belli bir kesim, bizim de içinde büyüdüğümüz mahalle, muhafazakarlara uzak kaldı. Şu anda mevcut iktidar da sadece din kendi tekelindeymiş gibi dindar bir politika, özellikle sayın Cumhurbaşkanının, kindar ve dindar gençlik yetişsin, söyleminde bulunması örneklerden birisi. Dolayısıyla ben şöyle düşünüyorum: Atatürk bu ülkenin kurucusu, ortak değerimiz. Muhafazakar, din, inanç bu ülkenin ortak değeri. Kurucu unsurlar veya inanç değerleri üzerinden kutuplaşmış bir siyasetle bu ülkenin bir yere varamayacağını ve burada sayın Babacan’ın geçmiş ekonomik politikası, geçmiş görev başındaki başarıları, Türkiye’nin yönünü batıya dönmüş bir yüzü, ekonomi alanındaki rahatlıklar, bütün bunlar şahsi değil daha çok ülkenin kurumlarıyla kazanılmış bir süreçti. Ve bu sürece tekrar girip, tekrar daha güzel rahatlatıp, ülkenin pozisyonunu daha çağdaş seviyelere taşımak için bu partide siyaset yapmaya karar verdim.”
“Ülkede kaynak sorunu yok, kötü yönetim sorunu var.”
Bugün ülkenin başına 10 tane Nobel ödüllü ekonomist getirilse, tek başına bu ülkenin sorunlarının, ekonomisinin çözülemeyeceğini savlayan Özdemir, “Bir ülkenin ekonomik refaha, kalkınmaya yönelik hamleler yapabilmesi için önce kurumlarının sağlamlaştırılması lazım. Nedir bu kurumlar; hukukun üstünlüğü, adalet sistemi, demokrasi, insan hakları, işte biraz daha Avrupa Birliği kriterlerine uygun yönümüzün batıya olması, hem çağdaş hem bilimsel eğitim, hem de bilimsel teknoloji yatırımlarıyla bu ülke şaha kalkar. Kaynaklarımız sonsuz, bu ülkede kaynak sorunu yok. Sadece kötü yönetim sorunu var. Bu süreç içerisinde de, özellikle son 6 partinin bir araya gelip, belli bir ittifak konusunda parlamenter sistem içerisinde ortak uzlaşı arayışları, toplumun bölünmüşlüğünü, kutuplaşmışlığını daha rahatlatacak, biraz daha güzelleştirecek. İçte ve dışta güvenilir, uzlaşılabilir bir ülke pozisyonu ortaya çıkar inancını taşıyorum.” şeklinde konuştu.
“Ortak değerlerimizi muhafaza etmenin yolu; güçlü bir ekonomiden, adil, eşit ve hukuk devleti olmaktan geçer.”
Ortak değerlerimizi muhafaza etmenin yolunun üretime ve ekonomik kalkınmaya bağlayan Özdemir, şunları kaydetti: “Üretemezsek, ekonomik olarak kalkınamazsak; ne Atatürk kalır, ne dinimiz kalır. Bizim Atatürkümüz’ü de, dini değerlerimizi de muhafaza etmemizin birincil şıkkı güçlü bir ekonomiden, adil, eşit ve hukuk devleti olmaktan geçer. Bütün bu kriterleri ortaya koyduğumuz zaman, zaten ekonomi kendiliğinden düzelecektir.”
“Birilerini kötülemek için yola çıkmadık. Önümüzdeki günlerde kadrolarımızı oluşturacağız.”
Bu duygu ve düşüncelerle DEVA Partisi’nde siyaset yapmaya karar verdiğini ve DEVA Partisi Mersin İl Başkanlığı’ndan yetki aldığını söyleyen Özdemir, “Mut’ta üzerime düşen görevi, en layıkıyla yapmaya çalışacağım. Toplumun her kesiminden insanlara kapımız açık. Önümüzdeki günlerde hızlı bir şekilde kadrolarımızı oluşturacağız. Ve ilçe teşkilatlanmamıza, bina, afiş, broşür çalışmalarımıza başlayacağız. Bütün halkımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Kapımız herkese açık. Biz birilerini kötülemek için yola çıkmadık. Birileriyle beraber, bu ülkeyi daha güzel günlere ulaştırabilmek iddiasındayız.” dedi.
“Herkese kapımız açık.”
Herkese kapılarının açık olduğunu yineleyen Turgay Özdemir; geçmişte siyaset yapmış veya yapmak isteyenleri, özellikle de “Z kuşağı” denilen gençleri partilerine davet etti.
TURGAY ÖZDEMİR ÖZGEÇMİŞ:
1975 Mut Elmapınarı Köyü doğumlu Turgay Özdemir, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi mezunu. 1999-2002 yılları arasında CHP Gençlik Kolu Başkanlığı yapan Özdemir, 20 yıla yakındır CHP’de yaptığı aktif siyasetle uğraştı. Bu süreçte CHP’den Belediye Meclis Üyeliği, 2 defa İlçe Başkanlığı adaylığı ve 1 dönemde İl Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Halen Mut’ta yemekçilik işinde esnaflık yapmakta. Özdemir, evli ve iki çocuk babası.