Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, 2019-2020 Adli Yılı açılışı dolayısıyla basın açıklaması yayınladı. Yeşilboğaz açıklamasında, yargıdaki sorunlara çözüm beklerken, yeni Adli Yıla yine kaygı, üzüntü ve tedirginlik içerisinde girdiklerini söyledi.
Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, yaptığı basın açıklamasında şu görüşleri kamuoyuyla paylaştı:
“Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Basın Mensupları;
2019-2020 Adli yılı açılışının ilk gününde, Mersin Barosu ailesinin yaklaşık 2.200 meslektaşımızı, yönetim kurulumuz adına sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.
Gerek mesleğimizin sorunlarını, gerekse yargı sistemindeki sorunları her fırsatta baro olarak dile getiriyoruz. Ancak sorunlarımıza çözüm beklerken, yeni adli yıla yine kaygı, üzüntü ve tedirginlik içerisinde giriyoruz.
Çünkü adalet çarkı tersine dönmektedir, hukukumuz her geçen gün daha da yara almaktadır, adalete güven her geçen gün daha da azalmaktadır. Ülkemizde geçmişte adalete güven % 70’lerde iken bu oran günümüzde % 30’lara düşmüştür. OHAL KHK’larıyla yapılan düzenlemelerin çok önemli bir kısmı savunma alanını düzenlemektedir. KHK ile özellikle mesleğimize ve savunma hakkına yönelik yapılan düzenlemeler, hukuk devletinde rastlanmayacak bir biçimde yapılmış ve hukukumuza büyük darbe inmiştir. Toplumun hukuka olan güvenini büyük ölçüde sarsmıştır. Savunma hakkı güvencesiz hale getirilmiştir.
Hukuk devletinin ön koşulu bağımsız yargıdır. Adaleti egemen kılmak için, öncelikle adalet terazisinden geçmiş bir devlet düzeni inşa edilmesi gerekmektedir. Adil yargılanma, hukuk güvenliği konularına işlerlik kazandırılmalıdır. Adalet terazisini tutarken elimiz titrememelidir. Tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitiren hâkimler karşısında adaletin tek bekçileri avukatlardır. Çünkü avukatların efendileri olmadığı gibi biatta etmezler. Hâkim ve Savcılarımızın ‘Savunma,yargının kurucu unsurudur’ cümlesini içselleştirmelerini istiyoruz. Atatürk ilkelerine, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine bağlı olan biz avukatlar; hukukun üstünlüğüne yaşamsal önemde katkı sunmaktayız.Savunma yoksa yargı da yoktur, adalet de yoktur. Bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı yerde hukuk devleti yoktur.
Değerli Meslektaşlarım;
Hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan biz avukatların; siyasi otoriteye bağlanmak, çeşitli baskı ve sindirme yöntemleriyle susturulmak istendiği, asılsız iddialarla tutuklandığı günlerden geçiyoruz. Avukatlık Kanunumuzun, çağdaş ve amaca uygun şekilde değiştirilmesini istiyoruz. Hukuk fakültelerinin açılmasının sıkı kurallara bağlanmasını, avukatlığa kabul ve stajyerlik sınavlarının ivedi olarak getirilmesini istiyoruz.
Özellikle yeni yasama yılında çıkarılacağı söylenen Yargı reformunun samimiyetle ve evrensel normlar esas alınarak bir an önce çıkarılması ve uygulamaya konulması gerekmektedir.Bu çalışmalar yapılırken bağımsız savunmanın temsilcileri olan baroların mutlaka görüşünün alınması gerekmektedir.
Ülkemizde avukatlarımıza yönelik sözlü ve fiili saldırılar her geçen gün artıyor ve meslektaşlarımızın görev yaptıkları yerlerde güven ortamı giderek yok oluyor. Yargının vazgeçilmez unsurlarından biri olan avukatlara yapılan bu saldırılar, yargıya yapılmış demektir. Görevi başındaki meslektaşımıza yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyor, bu tür saldırıların avukatlık mesleğimizi yürütmemize engel olamayacağını, savunmanın susturulamayacağını bir kez daha söylüyoruz.
Bu vesileyle; yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen adaletin bekçiliğini yapan, cübbesini onurla taşıyan, demokrasinin, insan haklarının ve hukuk devletinin en büyük güvencesi, savunmanın temsilcileri olan değerli meslektaşlarımızın adli yılı açılışını kutluyor, adalet hizmetlerinde kalite standartlarının yükseltilmesini, böylelikle vatandaşımıza en iyi adalet hizmetinin sunulmasını talep ediyorum. Yeni adli yılın tüm hukuk camiasına, avukatlarımıza, hâkim ve savcılarımıza, adliye çalışanlarımıza ve halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.”