Birkaç yıldır Mara’nın Kurtuluş Günü kutlanması için yazı yazdık. Ama bir türlü duyarlı bir komite oluşmadı. Oysa Mut, Silifke bir araya gelir. Güzel bir kutlama yapılır. Mara da bu karlı günde anımsanır. Bu yıl geçti belki yeniye kutlanır. Tarihi geçmişe saygı duyup, heyecan yaratmak. İşte bu amaçla yazıyı tekrar yazmak diledim.
Mara ismi düzlük meralık yer anlamına gelir. Yaylaklara gelenler bu anlamda burada hep konaklamışlar. Merası çok anlamında Mara adı yer almış. Son yıllarda ismi Kırobası olarak değiştirilse de hala Mara ismi kullanılmaya devam edilmektedir. Doğal soğuk hava depoları ile başta narenciye, elma, olmak üzere yaklaşık bir milyon ton’ lük ürün burada saklanmaktadır.
Mara’ya; Kayseri’den, Malazgirt’ten Ermeni ve Rumlar ve onların yanında Türklerden, Develiler, Karadağlar, Veyselliler, Bozbeyler, Kasaplılar gibi sülaleler gelmişler. Önceki dönemlerden kalan ambarların bulunduğu kale ve Rumlara ve Ermenilere ait iki kilise ve miladi takvime göre 1312’den sonra yapılan üç cami bulunmaktadır.
Daha sonra, Tırtar, Boynu İnceliler Karaman yöresinde yaylalara giderken, buraları beğenmişler, yurt edinmişler. Uzun süre Rumlar, Ermeni ve Türkler birlikte yaşamışlar. Ermeniler ve Rumlar gittikten sonra onların evleri boş kalmış. Daha sonra gelenler onların evlerini milli emlaktan satın almışlar.
Mara uzun süre Silifke, Mut, Karaman ve Ermenek’in pazar yeri olmuş. Herkes ürününü buraya getirmiş. Başka yörelerden de buralara tüccarlar gelip, aldıkları malları başka yörelere satmışlar.
Mara’nın diğer bir önemli yanı ise; askeri anlamda Silifke’den, Karaman’a ulaşan yolu olması. Kurtuluş Savaşı sonrasında Mareşal Fevzi Çakmak bir tatbikat sırasında burada konaklamış. O yıllarda anlatıldığına göre; atların ayakları tozluklu bir süvari birliği gelmiş, merada atlar bağlanmış yayılmışlar. Kaldığı evin sokağına adı verilmiş. Her yıl 30 Ağustos’ta yapılan elma şenlikleri daha sonra Mareşal Fevzi Çakmak şenlikleri olarak yapılmaya başlanmış. Son birkaç yıldır yapılmaz olmuş.
Hotamış’ta bir çarpışma olmuş. Çok asker şehit olmuş. Kış ayları olduğu için çoğu donarak ölmüş. O bölge mezarlıklarla doludur. Dur Hasan Dede (Yedi Kardeşler söylencesinde yer alan bir ermiş. Diğerleri Uzuncaburç, Örenköy, Kızılgeçit’te) diye bir yatır varmış. Oraya insanlar dertlerini sağaltmak için horoz kesip, dilek dilemeye gidiyorlarmış. Hotamış ismi de bu savaş sonrasından kalmış.
Ocak ayı geldiğinde Adana, Tarsus, Mersin’in Fransız işgalinden kurtuluş günleri kutlanır. Ama eski İçel’de Silifke, Mut, Erdemli bu yörede kurtuluş günü kutlanmaz. Denir ya bu bölge işgal görmemiş.
Derviş Korkut ile birlikte köylerimiz Silifke kitap projesi için Mara’ya geldiğimizde gördük ki; güneyde İçel, Adana’da Fransızlar Mara’ya gelmişler, orada nahiyede toplantılar yapmışlar, burada yaşayan özellikle Kayseri yöresinden gelen Ermeni ve Rumlar burada onlara ev sahipliği yapmışlar.
Tarihe baktığımızda:
MARA (KIROBASI) OSMANLI DÖNEMİ 1920 KURTULUŞ SAVAŞI VE SİLİFKE CEMİYETİ.
MARA’NIN İŞGALİ: ERMENİ-RUMLAR VE KUVAYI MİLLİYE.
Mara’nın stratejik bir önemi vardı. O zaman Çukurova’dan, Mersin’den kopup gelen Ermeni ve Rumlar Mara’ya yerleşiyorlardı. Mara’nın nüfusu dört bin beş yüze ulaşmıştı ki dörtte üçünden fazlası Ermeni ve Rum’du.
Alınan duyuma göre, Mara’ya pek çok silah ve mühimmat depo edilmişti. İlk fırsatta Mut’u işgal edecekler Mut Müdafaa-i Hukuk Teşkilatını dağıtacaklardı.
Fransızlar Çukurova’yı, Mersin ve çevresini işgal edebilirler ise, doğuya yönelip Anamur’a kadar yayılmayı düşünüyorlardı. Onun için yandaşları olan Ermenileri Mara’ya yerleştiriyorlardı. Silifke ve Mut’taki Hıristiyanlarla daimi ilişkileri de vardı Mara’yı üs olarak kullanabilirlerse Mut’u ve Silifke’yi kolayca istila edebileceklerdi. Bu durumu bilen Mutlular, Fransızlardan evvel Mara’yı kontrol altına almalıydılar. Onun için vakit geçirmeden Mut merkez takım komutanı Osman Güdük idaresinde 130 kişilik kuvvetli bir müfreze Mut’tan Mara istikametine hareket ettirildi. 3 Şubat 1920 gecesi baskın şeklinde Mara kontrol altına alındı, çevre ile bilhassa Mersin ve Silifke ile bağlantısı kesildi. Böylelikle hem Mara hem Silifke işgal edilmekten kurtuldu.
Anlaşılıyor ki, Mara’nın kurtuluş günü 3 Şubat. Mut, Silifke’nin ortak bir kurtuluş günü var. Ama nedense kutlanmaz. Şimdi başta Mara halkı olmak üzere, Silifke, Mut’a düşen bir görev var. Eğer Mara İşgal edilse, ardından Mut, Silifke, Anamur işgal edilecekti. Ama bunu Mut’ta yer alan Kuvayı Milliyecilere borçluyuz.
İşte bu tarihi bilen Kazım Karabekir, askerini Mut, Mara üzerinden Silifke’ye götürmüş, Mara’da bir gece misafir kalmış, o tarihten sonra da bu yol askeri yol olarak kayıtlara geçmiştir.
Nahiye olarak önemli bir yere sahip olan Mara’da hala karakol sağlık ocağı, okul bunmaktadır. Bu anlamda 3 Şubat günü Mara’nın Kurtuluş Günü düzenlenmelidir.
Gelin bir komite oluşturalım. Mara’nın Fransızlardan kurtuluş gününü kutlamaya başlayalım. Başta, ilçe, Büyükşehir belediyeleri, Kaymakamlık, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri bir araya gelsin. Mutlular da davet edilsin. Silifke, Mut’tan çıkan halk Mara’da buluşsun. Kurtuluş Günü kutlansın. Şimdiden hazırlıklar başlanırsa 103. yıl kutlamaları Mara’da yapılır.
KAYNAK:
1. Yusuf Çolak, 1941 doğ.
2. Mustafa İlhan, 1936 doğ.
3. Ortaviran, Kargıcak, Mara (Eskihisar): 1522 Silifke yılında; Silifke’ye bağlı Şeyh Güneş, Kit, Ortaviran, Kargıcak, Mara (Eskihisar), İliser ve Sasun olmak üzere 8 köyün temettüsü Konya 2. Selim İmareti vakıfları arasında idi. Sah. 49 Temettü Defterlerine Göre 19. Yüzyılda Silifke Ahmet Uçar.
4. 1584 yılında Silifke kazasının Derekışla, Çatak (Ali oğlu Hamza Camii) Köpek Deresi (köpek oğlu Mustafa ve Hüseyin Bey Camii) Mara (Nasuh Bey camii), bulunuyordu. Sah. 49 Temettü Defterlerine Göre 19. Yüzyılda Silifke Ahmet Uçar.
5. Mara. 16. Yy. Silifke kazası dahilinde, Mara ve Eskihisar köyü yakınında bulunan kale, muhtemelen bölgenin Türkler tarafından fethinden sonra inşa edilmiştir. Kale 1228 yılında Ermenek’in fethinden hemen sonra Kerimüddin Karaman Bey tarafından fetih edilerek Türklerin idaresine sokulmuştu. 16. yy. Mara kalesi ve çevresinin oldukça canlı olduğu görülmektedir. Kale’nin çok yakınında Mara köyü bulunmakta idi. Yine kale çevresinde, Şamlu ve Turgutlu boylarının yazın çıktıkları yaylak ve ziraat mahalli olarak kullandıkları yerler vardı. Bunun yanında, kale önünde bir de Pazar kurulmakta idi. Mara pazarı küçük ve önemli bir Pazar olup; 1518 yılındaki Pazar bacı 300 akçe iktisap resmi 100 akçe, 1555 yılında ise, 6000 akçaya yükselmiştir. Sahife : 51 Temettü Defterlerine Göre 19. Yüzyılda Silifke Ahmet Uçar.
6. Mara Köyü: 14 hane (Rum) 11 hane çiftçilik, 1 amele, 1 dilenci, 1 kalaycı aile bulunmakta. Bu köye daha sonra Türk aşiretler de yerleştirilmiştir. 63 dönümlük arazide, buğday, arpa, susam, tütün, darı üretilmektedir. 9 aile 10 dönümlük arazide pamuk üretmekte. 29 inek, 19 öküz, 11 merkep, 1 beygir, 5 adet kısrak bulunmakta. Temettü Defterlerine Göre 19. Yüzyılda Silifke Ahmet Uçar.
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
MARA’NIN KURTULUŞ GÜNÜ NEDEN KUTLANMAZ?
Benzer Haberler
-
ESNAF İSTEDİ BELEDİYE YAPTI
-
MİY DEPLASMANDA KAYIP
-
MERSİN SEMALARINDA SOLOTÜRK RÜZGARI
-
BURASI ANTEP’TİR BİRAZI MUT’TUR
-
İKİ KAPILI HAN
-
PINARBAŞILI ÜRETİCİLERİN SULAMA DERDİ ÇÖZÜLÜYOR
-
MESKİ 1 YILDA 140 BİN TON SICAK ASFALT ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİRDİ
-
MERSİN’İN KURTULUŞU’NUN 103. YIL DÖNÜMÜ COŞKUYLA KUTLANDI
-
MDOB’dan Yeni Yıldan Seçkiler
-
CARETTALAR, BURSASPOR YÖRSAN’A FARK ATTI
-
ÇOCUKLARDA BAĞIŞIKLIĞI KUVVETLENDİRMENİN 10 ETKİLİ YOLU!
-
Tüm Emeklilerin Sendikası: “Ya insanca yaşayacağız, ya da meydanları ısıtacağız!”