Parktaki sabah yürüyüşlerimde bir haftadır bir kadın görüyorum. Benden birkaç yaş büyük gibi. Ben yürüyorum o oturuyor ama. Kafama takılsa da, niye oturduğunu hiç bilmiyorum.
Nedense bugün, tam önünden geçerken beni durdurdu. Durunca daha bir dikkatli baktım yüzüne. Gözleri bomboştu ve korkunçtu! Sözleri de öyleydi:
“Gardaş bee, insanın canına tak ettiyse bu dünya, canına kıymaktan başka yolu kalmadıysa, bunun en kolay yolu nedir, bunu bana deyver ha!?”
Donakaldım birden ve şunu söyleyebildim ancak:
“Bunun yanıtını iki gün içinde sana söyleyeceğim!”
Eve nasıl geldiğimi bilmiyorum. Aklımı mı oynattım yoksa, bunu da bilmiyorum?
Değil iki günü, iki saati bile bekleyemedim!
+++
Birisi alnı sakar bir oğlak, birisi bir yaşında bağırtkan bir bebek.
İkisinin de anası öldü!
Oğlağa katran dalı tütsüsüyle yeni bir ana bulundu. Arkasından büyüdü büyüdü keçi oldu bu oğlak, bir Kurban Bayramında da kurban oldu.
Bebeğeyse bulunamadı ne yeni bir ana, ne de devlet ana. Arkasından da büyüdükçe evsiz oldu bu bebek; dilenci oldu, yalancı oldu, hep kurban oldu!
+++
Cevizli şeker bandırmasını (halk arasında sadrazam da deniliyordu) çok seviyordu. Pekmezlisini de sevebilirdi belki ama o hem çok pahalıydı, hem de şekerli olan kadar etkili değildi; iliklerine kadar yayılan apayrı bir keyif vermiyordu.
Ama kafasına takılan iki sorun vardı. Birincisi sağlıktı; aşırı kiloluydu, hatta çok ilerlememişse de şeker hastasıydı. İkincisiyse ev halkıydı; onların şekerden, şekerli yiyeceklerden uzak durması, “bandırma hastalığına” yakalanmamasıydı.
Hastalığı ağır basıyordu. “Atın ölümü arpadan olsun” bayramını yaşayacaktı ille de. Haftada değil, ayda değil, yılda bicecikti, bicecikten bir şey mi olacaktı sanki!?
Dayanamadı bir gün. Bir kilo bandırma alıp, atlayıp arabasına, sür, dağa gitti. Orada doya doya yiyecek, iliklerinin açlığını susturacak, yürüye yürüye de yediğini eritecekti.
Dağda tanıdık bir çoban bandırmaya ortak oldu da, büyük bir sıkıntıya girmesinden, belki de ölmesinden kurtarıverdi Tosun Ali’yi.
+++
Bu yıl çok zor geçti onun için. Salgından annesi öldü bir, işten atıldı iki, iki kez soyuldu üç, nişanlısı nişanı bozdu dört!..
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
KÜÇÜK YAŞAM KESİTLERİ / 19
Benzer Haberler
-
A PARTİ MUT İLÇE BAŞKANLIĞINA FURKAN ÇEREKÇİ ATANDI
-
EĞİTİMCİLER İŞ BIRAKTI
-
Tüm Emeklilerin Sendikası: “Ya insanca yaşayacağız, ya da meydanları ısıtacağız!”
-
MUT TURİZM ÇALIŞTAYI YAPILDI
-
Zeytin üreticileri zor durumda
-
KADIN KATLİNE VE TACİZE ARTIK YETER!
-
Başkan Orhan: “Festivalde yaşananları tasvip etmiyoruz.”
-
Ekim Ayı Mut Belediye Meclis Toplantısı Yapıldı
-
DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜRK BAYRAĞI BOYANDI
-
MUT KAYMAKAMI AYRANCI’DAN 30 AĞUSTOS MESAJI
-
ANAYASAYA ERİŞİLEMİYOR
-
MUT’TA 15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ