Çıtlık purcu (çiçeği) yüzünden birbirlerine can sıktılar…
Bütün “suç” çocukluğundaydı aslında adamın…
İlkbahardı, dağa gitmiş, iki böreklik çıtlık purcu getirmişti. Çocukluğunda çok yemişti, tadı ve kokusu damağındaydı, yıllardır yememişti, karısına börek yaptıracaktı…
Ama karısı “bilmediğim şeyi ben yemem” diyerek pek yanaşmamıştı.
Sofranın ikinci başkahramanı salataydı. Hep o yapardı. Buzdolabı salata yapılacaklarla doluydu; marul, domates, salatalık, nane, limon, turp…
O günkü salataya çaktırmadan bir tutam da purç doğradı.
Kendisine göre eşsiz bir salata olmuştu. Ama karısı hiç hoşlanmamış, bir sürü de söz etmişti.
Sonunda söz adama gelmişti:
“Yahu arkadaş, sevmeyecek ne var bunda? Çok özel bir koku, boğazını gıdıklayan bir tat! Bak diğerlerinin hepsi ilaç ve gübre yükü. Bir tek bu doğal, ilaçsız ve gübresiz. İlaçlıya sarılıyorsun, doğalı beğenmiyorsun! Olacak iş mi bu!? Bak sana bir şey daha söyleyeyim, Nihat Musul diye birisi var, bir dergi çıkarıyor, çok da seviliyor. Adı ne biliyor musun? Senin bu sevmediğin Çıtlık!”
+++
Saksağanlar, karatavuklar, alağbaklar, serçeler…
Bir anda hepsi kendisiyle arkadaş oluvermişti sanki,uçar adım çevresine üşüşüvermişlerdi. Oysa dün de gelmişti buraya, birkaç serçenin dışında hiçbirisi selamsız sabahsızdı.
Olay şuydu: Bahçe suluyordu. Ağaç yalakları suyla doldukça otların arasındaki çekirgeler, çıyanlar, börtü böcek kendisini dışarıya atıyordu. Bu yüzden yalaklar kıpır kıpırdı. Bunu gören çevredeki bütün kuşlar da, bu bulunmaz bayram için buraya koşmuştu.
Kuşların bayramına mı sevinseydi, o kadar böceğin yem olmasına mı!? Kimden yana olması gerekiyordu, kararsızdı, şaşkındı!?..
+++
Birkaç gün sonra kayısı toplayacaktı, en uçlara ben düşmeye başlamıştı. Emeğiydi, umuduydu…
Ama dün ikindin o yönlere dolu yağmıştı…
Sabahleyin bahçeye bir vardı ki, epeyce zarar var. Bir yıllık emek, hayaller…
Bahçenin en yüksek yerine çıkıp, bahçeyi şöööyle bir seyretti.
Ortalık tümüyle yıkanmış, ağaçlar, dallar, yapraklar, taşlar, çiçekler, otlar, her yer, her şey pırıl pırıldı, ışıl ışıldı, tertemizdi, capcanlıydı, copcoşkundu. Yaralı kayısılar bile. Gülümsüyordu bahçe, doğa, canlı cansız ne varsa.
İliklerine öyle bir işledi ki bu pırıltı, bu coşku, bu güzellik, o kadar da umurunda değildi yaralı kayısılar. Doğaydı bu!..
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
KÜÇÜCÜK YAŞAM KESİTLERİ / 22
Benzer Haberler
-
Başkan Orhan: “Festivalde yaşananları tasvip etmiyoruz.”
-
Ekim Ayı Mut Belediye Meclis Toplantısı Yapıldı
-
DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜRK BAYRAĞI BOYANDI
-
MUT KAYMAKAMI AYRANCI’DAN 30 AĞUSTOS MESAJI
-
ANAYASAYA ERİŞİLEMİYOR
-
MUT’TA 15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ
-
VALİ PEHLİVAN’DAN 15 TEMMUZ MESAJI
-
BİR SİYAH YUMURTA HİKAYESİ
-
Tüm Emekliler Sendikası’ndan basın açıklaması: “Emeklileri aç bırakarak tasarruf yapılamaz.”
-
ANAYASA MI, ANI YAŞA MI?
-
ADD’den ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne suç duyurusu
-
Mut Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Cüce’den açıklamalar