FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem, Haber 2 Mayıs 2024 93 Görüntüleme

KOOPERATİF GERÇEĞİ

Kooperatif gerçeği mi yoksa kooperatif ekonomisi mi demeli bilmiyorum ama ikisi de yerinde bir başlık diye düşünüyorum. Dünyada kooperatif örgütlenmenin geçmişi çok eskidir. Ülkemizde kooperatifçiliğin başlangıcı yeni Cumhuriyetin kurulması dönemine uzanır. Kurtuluş Savaşı sonrasında ekonomik olarak yoksullaşan, üretim gücünü kaybeden ülkenin halkın dayanışma ve ortaklık bilinci ile yeniden inşa edilmesi için kooperatifler en önemli bir model olarak görülmüştür. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü kooperatifçiliğin gelişmesine önem vermiştir. Bugün Türkiye’de sayı olarak en yaygın görülen kooperatifler konut yapı kooperatifleri ve tarımsal kalkınma kooperatifleridir. Kooperatif gerçeğine geçmeden önce şu soruları aydınlığa kavuşturalım:

-Kooperatif nedir?
-Kooperatif örgütlenmeye neden gereksinim duyulur?

Kooperatifin kelime anlamı kısaca “işbirliği yapmak/birlikte çalışmak” demektir. Özü halk arasında imece olarak adlandırılan esasa dayanır. Kooperatifler onları kullanan kişilerin (yani üyelerinin) sahip olduğu, fayda sağladığı ve kontrol ettiği işletmelerdir. Kooperatifler, ortakların mülkiyetinde olmaları ve yatırımcılar için kar elde etmek yerine ortakların yararına faaliyet göstermeleri nedeniyle diğer/ticari işletmelerden ayrılır. Kar elde etmek yerine üyelerine hizmet vermeyi, rekabet ortamında karşılıklı yardımlaşma fikrine dayanır. Çiftçiler mahsullerini/hayvanlarını pazarlamak ve işlemek, malzeme/hizmet satın almak ve faaliyetlerine kredi sağlamak için kooperatiflerden yararlanır. Kooperatif alım ya da üretim gücü zayıf alt ve orta gelir gruplarının bir araya gelerek bu hizmetlere en iyi şekilde erişimi için tasarlanmıştır. Amaç doğru olmakla birlikte bu kooperatiflerin işleyişine de ışık tutmak gerekir. Gelelim üçüncü can alıcı soruya:

-Denetlenmeyen kooperatifler ne ölçüde amaca hizmet eder?

İki tür denetim vardır: İç denetim ve dış denetim. İç denetim kooperatifin iç bünyesinde oluşturulmuş denetim kurullarının yapmış olduğu denetimdir. İkincisi kanunda sayılan kişiler tarafından düzenlenen dış denetim raporudur. Kooperatifin bütün işlem ve hesapları mevzuata ve faaliyetlerine uygun bir şekilde yürütülüp yürütülmediği öncelikle iç denetçi tarafından tetkik edilir. Bu ikili denetim yapısının sağlıklı çalışması o kooperatifin işlerliğinin ve başarısının temel güvencesidir. Bu konuda resmi veriler dışında ilgili kurum yöneticilerinin ve bakanlık görevlilerinin bilgisine de başvurdum.

Kooperatiflerin dış denetim düzeyinin ne yazık ki %1 gibi çok düşük düzeylerde olduğu iddia edilmektedir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde Kooperatifler Kontrolörü olarak çalışan kurum çalışanının kendi resmi beyanı vahim gerçeği ortaya koymaktadır: “Denetime alınan %1’lik kısımda ise atı alan Üsküdar’ı geçmiş sözünde olduğu gibi yapılan yolsuzlukların üzerinden yıllar geçtikten sonra denetime gidilebilmesi, yargıya intikal ettirilen hususların yıllarca sürmesi, usulsüzlüğün ve hırsızlığın profesyonelce yapılması, görünürde bütün belgelerin yerli yerinde olması gibi hususlar alt alta eklendiğinde, bunca çabaya rağmen yaraya merhem olunamadığı ümitsizliğine kapıldım.” Zaten gelir düzeyi çok iyi olmayan kooperatif ortakları güçlükle ödeyebildikleri ortaklık aidatlarını, kontrol ve denetimi sınırlı üç veya beş kişiden oluşan yönetim kuruluna vermektedir. Çok başarılı kooperatif çalışmalarını tenzih ederek söylüyorum. Onlara lafımız yok. Ancak toplamda karnemizin zayıf olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ne yazık ki kooperatiflerin yönetiminde bulunan kişilerin, bu pozisyonlarını kötüye kullanarak kooperatifin parasal kaynaklarını veya varlıklarını yasadışı şekillerde kişisel çıkarları için kullandıklarına yönelik yoğun şikâyetler dile getiriliyor. Denetim oranının %1’lerde olduğu yani %99’unun denetlenmediği her türlü yapılarda denetim işinin caydırıcı olmadığı açıktır. Bu denetimlerin bir kısmı da şikâyet durumunda yapılmaktadır. Denetlenmeyen sistemlere dâhil olmak baştan kaybetmek ya da birilerinin menfaatlerine hizmet etmek demektir. Yönetimlerdeki bilgisizlikler, yapılan usulsüzlükler ve yolsuzluklar ne yazık ki kooperatifçiliğe çok zarar vermiştir. Kontrol edemediğiniz şeyleri kabullenmek zorunda kalırsınız. Maalesef gelinen nokta tam olarak da budur.

İlginizi çekebilir

Televizyon da Neymiş?

Televizyon da Neymiş?

Tema Tasarım | Osgaka.com