Türkiye’de ilk zeytin hasadının gerçekleştirildiği Mut’ta Belediye ve Kaymakamlık tarafından düzenlenen 8. Mut Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu; önceki yıllarda olduğu gibi ünlü Kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay’ın katılımıyla Karacaoğlan Çınaraltı Parkında gerçekleştirildi. Zeytin ve zeytinyağının bir çok hastalığı önlediğini belirten Karatay, zeytin ve yağının faydalarını saymakla bitiremedi. Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü Karatay, “Zeytin, altından çok çok daha kıymetlidir. Zeytin sağlık, uzun ömür, mutluluk bahşediyor. Vücuttaki yangını söndürüyor. Zeytin ve zeytinyağında bulunan yüksek miktardaki antioksidanlar, vücut hücrelerini dışarıdan gelen toksik maddelere karşı koruyor. Yüksek antiosidan olunca, vücutta alevlenme sönünce ne oluyor; tiroid hastalığınız iyileşir, haşimatonuz iyileşir. Tiroid nodülü iyileşir. Bunama, erken bunama, alzheimeri önler. Kalp krizini önler. Hakiki soğuk sıkım zeytinyağı kanı sulandırır. Aspirinden bin kat daha faydalıdır. Zeytinyağı çok doğal bir prebiyotiktir. Kanser hücrelerinin üremesini durdurduğu gibi, öldürüyor. Kanser ilaçlarına ihtiyacımız yok, eğer siz zeytinyağı içerseniz. Zeytinyağı dünyanın en önemli meyve suyudur, yağ değildir. Zeytinyağı doğanın biz yetişkinlere bahşettiği anasütüdür.” dedi.
8.Mut Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumu yapıldı. Kaymakamlık ve Belediye tarafından düzenlenen sempozyuma, önceki sempozyumlarda olduğu gibi Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü Canan Karatay konuşmacı olarak katıldı. Karacaoğlan Çınaraltı Parkında gerçekleştirilen şenliğe; Mut Kaymakamı Mehmet Ali Akyüz, Belediye Başkanı Volkan Şeker, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, STK temsilcileri, daire amirleri, zeytin ve zeytinyağı üreticileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Mut Zeytin ve Zeytinyağı Sempozyumunun açılında konuşan İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ekrem Bayır, Mut zeytinin çok eskilere dayandığını söyledi. Yaklaşık 12,5 milyon ağaç varlığı ile adından söz ettiren, ülkemizin ve Dünyanın önemli zeytin ve zeytinyağı üreticisi konumunda bulunan ilçemizde bu yıl 220 bin ton rekolte tahmin ettiklerini kaydeden Bayır, “İnsan sağlığı açısından önemli olan organik tarım uygulamalarında, Mut zeytini ve zeytinyağı doğal nitelik taşıması sebebiyle ön plana çıkmaktadır” dedi.
“MUT’TA İLAÇSIZ ZEYTİN YETİŞİR”
İlçemiz zeytinciliğindeki avantajın mikroklima özelliğinden kaynaklandığını ifade eden Bayır, “Mut’ta yetişen zeytinler, gerek iklim, gerek toprak yapısı çevresel etmenler açısından herhangi bir kimyasal mücadeleye ve gübrelemeye gerek kalmadan yetiştiriliyor olmasıdır. İlaçsız zeytin Mut’ta yetişiyor. Üreticilerimiz, iklimsel avantajını kullanarak naturel organik zeytin ve zeytinyağı elde ederek; iç ve dış piyasada Mut zeytinyağıyla rekabet edecek duruma gelmişlerdir” şeklinde konuştu.
“MUT ZEYTİNYAĞI ECZANELERDE SATILACAK”
Dünyada ilk zeytin hasadı yapılan yerlerden birinin Mut olduğunu ve 2018 yılında Mut Zeytinyağı menşei adıyla tescilinin yapıldığını belirten Bayır, şunları söyledi: “Bu sayede ürettiğimiz zeytinyağlarının büyük bir kısmı erken hasat edilen zeytinlerden yapılmaktadır. Sıvı altın olarak bilinen Mut zeytinyağı, yüzyıllardır insanlar tarafından ilaç olarak da kullanılmaktadır. Erken hasat olarak üretilen mut zeytinyağında sağlığa yararlı bileşenler ve polifenoller açısından çok zengindir. Mut zeytinyağının bu özellikleri sayesinde yakın zamanlarda eczanelerde satılır hale geleceğine inanıyoruz.”
“EN KALİTELİ EN DOĞAL, EN GÜZEL ÜRÜNÜN YETİŞTİĞİ TOPRAKLARA SAHİBİZ”
Sempozyumda konuşan Mut Belediye Başkanı Volkan Şeker ise, kendileri için zeytinin çok önemli olduğunun altını çizerek, “Mut açısından ekmek davası olarak gördüğümüz ve Türkiye’de en kaliteli, en doğal, en güzel ürünün yetiştiği topraklara sahip olduğumuzu biz biliyoruz. Üretimi de başarabilmiş bir ilçeyiz. Üretimde gayet başarılı, tonaj olarak çok yüksek değerlerle sonuç alabilen ve bunu da pazarlayabilme çabasında olan bir yönetim anlayışına sahibiz” dedi.
Mut’taki kurumlarla birlikte bu işle bir mücadele içerisinde olduklarını söyleyen Şeker, “Bundan dolayı da Mut’un geleceğinin çok iyi düşünüyorum. Tabi 12 ay tarım bölgesiyiz. Tarımdan dolayı da ciddi gelir elde eden ve bu gelirleri de koruyabilmek için siyasi önderler olarak elimizden geleni yapan bir kadroya sahibiz. Tarım politikalarında da sonuna kadar mücadele edeceğimizi hepimizin bilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“PAZAR BULMALIYIZ”
İlçe Kaymakamı Muammer Köken’de yaptığı konuşmada, üretim kadar konunun pazarlama kısmına da önem verilmesi gerektiğini ifade etti. Köken, “Ürettiklerimizi uygun koşullarda saklayabilme konusunu tartışmamız gerekiyor. Çünkü malımız ne kadar değerli olursa olsun o malın pazarı olmadıktan sonra bir anlam ifade etmiyor. Çok değerli bile olsa, ürünümüzü uygun koşullarda saklamazsak, onun uygun değerlerini koruma mümkün olmayabilir” dedi.
“ZEYTİN VE YAĞI MUTLULUK BAHŞEDER”
Sempozyum konuşmacısı ünlü Kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay yaptığı konuşmada, zeytin ve zeytinyağının faydalarını saymakla bitiremedi. Sağlıklı beslenme üzerine hazırladığı kitapları ve adıyla anılan diyeti ile tanınan Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü Canan Karatay, zeytin ve zeytinyağının mutluluk bahşettiğini söyledi. Karatay, “Zeytin, altından çok çok daha kıymetlidir. Neden; altın için insanlar asırlar boyunca birbirini öldürdü, gençlerimiz yok oldu, şehirler yok oldu altın için. Zeytin sağlık bahşediyor. Zeytin ağacı uzun ömür bahşediyor. Mutluluk bahşediyor” dedi.
“VÜCUTTAKİ YANGINI SÖNDÜREN İTFAİYE ERLERİ”
Karaciğer yağlanmasının ve göbeklenmenin vücutta bir yangının, bir alevlenmenin olduğunun göstergesi olduğunu söyleyen Karatay, “Bu alevlenme ki, biz buna yangın diyoruz. Her hücrede oluyor, yalnız koroner arterlerde olmuyor. Her hücrede yangın başlıyor. İşte zeytin ve zeytinyağı bu yangını söndüren, vücudun bütün hücrelerine sağlık bahşeden itfaiye erleri ve itfaiyenin suyu. Vücuttaki yangını söndürüyor” şeklinde konuştu.
Milattan önce 5. yüzyılda yaşamış tıbbın babası Hipokrat’ın zeytin yaprağı ile kolerayı tedavi ettiğini kaydeden Karatay, şunları söyledi: “Bu çok önemli. Çünkü zeytin ve zeytinyağında bulunan yüksek miktardaki antioksidanlar, polifenol deniliyor şimdi, aslında yüksek antioksidanlar; vücut hücrelerini, her hücreyi dışarıdan gelen toksik maddelere karşı koruyor, ki Hipokrat zamanında çevrede bu kadar toksik madde yok. Şimdi biz toksik bir dünyada yaşıyoruz. Havamız suyumuz kirlendi. Mut öyle değil, Mut çok şanslı bir memleket. Mut vadisi, Toroslar’dan gelen o esinti bambaşka. Fakat bütün Dünyada, büyük şehirde yaşayanlar, hava kirli, su kirli. Yiyecekler, biliyorsunuz hepsi tarım ilaçlı, tarım zehirli. Fakat Mut’ta ilaçlama yapılmıyor. Bu o kadar önemli ki, bunun kıymetini bilin. Onun için sizin mutlaka bunu öne çıkarmanız lazım.”
“ZEYTİN VE YAĞI HASTALIKLARI ÖNLER”
Prof. Dr. Canan Karatay, yüksek antioksidan içeren zeytin ve zeytinyağının önlediği hastalıkları ise şöyle sıraladı: “Yüksek antiosidan olunca, vücutta alevlenme sönünce ne oluyor; tiroid hastalığınız iyileşir, haşimatonuz iyileşir. Tiroid nodülü iyileşir. Bunama, erken bunama, alzheimeri önler. Kalp krizini önler. Hakiki soğuk sıkım zeytinyağı kanı sulandırır. Aspirinden bin kat daha faydalıdır. Zeytinyağı çok doğal bir prebiyotiktir. Prebiyotik demek; bağırsak sistemindeki dost bakterileri, savaşan bakterileri, hastalıklarla patojenlerle savaşan, hastalık yapan bakterilerle savaşan bakterileri çoğaltan demektir.”
“ZEYTİN VE YAĞI SAĞLIK KAYNAĞIDIR, KANSERİ ÖNLER”
Zeytin ve zeytinyağının sağlık kaynağı olduğunu belirten Karatay, yapılan laboratuar çalışmalarında kanseri önlediğinin gösterildiğini söyledi. Karatay, “Zeytinyağının kanser hücrelerini öldürdüğü gösteriliyor. Kanser hücrelerinin üremesini durdurduğu gibi, öldürüyor. Kanser ilaçlarına ihtiyacımız yok, eğer siz zeytinyağı içerseniz. Zeytinyağı dünyanın en önemli meyve suyudur, yağ değildir. Zeytinyağı doğanın biz yetişkinlere bahşettiği anasütüdür. Anasütünden farkı yoktur. Bütün içerikleri aşağı yukarı aynıdır. Bir tek farkı vardır; anasütünde hayvansal kolesterol vardır -ki çok önemli, zeytinyağında da bitkisel kolesterol vardır. Kolesterol olmadan, hiçbir bitki, hiçbir hayvan, hiçbir insan hayatta kalamaz ve sağlığına kavuşamaz” dedi.
“ZEYTİNYAĞI, HASTALIKLARIN BAŞLANGICI BAĞIRSAKLARI DÜZELTİYOR”
Bütün hastalıkların, bağışıklık sisteminin çöktüğü hastalıkların bağırsaklardan başladığını söyleyen Karatay, zeytinyağının bağırsak florasını düzelttiğini kaydetti. Karatay, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bütün hastalıklar, depresyon dahil, şeker hastalığı dahil, bütün bağışıklık sisteminin çöktüğü hastalıklar bağırsaklardan başlıyor. Artık gösterildi. Bağırsaklar dediğimizde ağzımızdan sonuna kadar olan bölüm. Bütün hücrelerimiz, buna mide de dahil, safra kesesi de dahil, pankreas da dahil, apandisit de dahil. Buradaki hücreler, 3 trilyon hücremiz var, 3 trilyon bakterimiz var. Daha ne işe yaradıkları da daha keşfedilmiş bile değil. Bu bakterilerin dost olanı var, düşman olanı var. İşte dost olanı biz çoğaltırsak, hastalıklar önleniyor ameliyata gerek kalmıyor. Lüzumsuz ilaçlara gerek kalmıyor. Bağırsaklarımızda vücutta üretilen, seretonin dediğimiz mutluluk hormonunun yüzde doksanı bağırsaklarımızda üretiliyor. Bunu da Mut zeytinyağı sağlayacaktır. Bütün hastalıklar bağırsaklarda başladığı için, kabız olmayacaksınız. Sabah akşam bir kahve fincanı mut zeytinyağı içerseniz kabız olmazsınız, sağlığınıza kavuşursunuz.”
“RİVİERA TEHLİKELİ, SAKIN KULLANMAYIN”
İşlenmiş, rafine besin ögelerinde, vücudumuzun ihtiyacı olan vitaminlerin yokolduğunu belirten Karatay, ileri derecede işlenmiş her gıdanın bu sebeple tehlikeli ve hastalık bahşettiğini söyledi. Karatay, “Zeytine döndüğümüz zaman, riviera dediğimiz işlenmiş zeytinyağı da çok tehlikeli. Riviera sağlıklıdır, diye devamlı söyleniyor; fakat sakın riviera kullanmayın. Hatta Mut için söylüyorum, çok dikkatli olun. Fabrikalar durun, ama sakın rivierayı bu memlekete sokmayın. Sizin önceliğiniz bu olması lazım. Bunun ileride çok büyük faydasını göreceksiniz. Bütün Dünya Mut’u arayacak. Bütün Dünya Mut’ta yetişecek zeytini, zeytinyağını, ilaçsız olduğu için, riviera olmadığı için arayacak soracak. Eğer beni dinlerseniz bütün Dünyada nam salacaksınız” şeklinde konuştu.
SÜRÜCÜLERE ZEYTİNYAĞI
Karacaoğlan Çınaraltı Parkındaki sempozyumun ardından, Canan Karatay ve sempozyuma katılan konuklar, Atatürk Bulvarı’nda ilçeden aracıyla geçen sürücülere zeytinyağı hediye etti. Sempozyum etkinlikleri kapsamında; Prof. Dr. Canan Karatay’ın katılımıyla Haydar Mahallesinde bulunan bin 300 yıllık anıt ağaçtan hasat gerçekleştirildi, ayrıca Kıravga Mahallesine gidilerek burada bulunan değirmende un öğütüldü.