FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 30 Mayıs 2024 219 Görüntüleme

KARADEĞİRMEN / 25

PERS YOLU BİR SU DEĞİRMENİ

“Demek Seyranı göremeyeceğim. Belki de onu hiçbir daha dünya gözüyle göremeyeceğim. Ölürsem, bu yüzük sana teslim Müslüm, sen bu yüzüğü ne edip eyleyeceksin Seyrana ulaştıracaksın….” içini çekti. “Ölümü de burada, Çukurova toprağında bırakmayın. Ölümü Hürü Anaya teslim edin, o ne yapacağını, beni nereye gömeceğini bilir. Bir de Hürü Anaya söyle ki…”
Sözünü bitirmedi. “Haydi, düşelim yola.”
Kabasakıza geldiklerinde Topal Alinin karartısını daha uzaktan gördüler. Ulu ağacın altında bir adamla üç at…
Topal Ali önce Memedi, sonra da kasımı kucakladı.
“Ne yapalım Ali,” dedi Memed, “yazgı böyle imiş.”
Topal Ali güldü.
“Bunu ben hiç istemedim, Ali. Bil ki hiç mümkünüm çarem yok.”
“Allah yolunu açık etsin, kılıcını keskin…”
Sonra taşların üzerine oturdular, Ali, Murtaza Ağanın evini, merdiveni odayı uzun uzadıya ona anlattı.
“ Kapıyı ben açacağım,” dedi. “ seni taa odanın kapısına kadar ben götüreceğim. Bir şey olursa Kasımla ikimiz… Üçümüz, kasaba candarmayla dolu bile olsa, biz dağları tutarız. Meraklanma.”
Memed konuşmadı. Üç kişi atlara bindiler, Müslüm orada kaldı.
“Sen” dedi, “Seyran bacına git, her şeyi ona olduğu gibi söyle. Memed diyor ki de, kusuruma kalmasın. Sağlıcakla kal.”
Atlarını sürdüler. Silme ay ışığı aşağı ovayı doldurmuş, dağları aydınlığa boğmuştu, gündüz gibi. Hızla kasabanın içinden geçtiler. Murtaza Ağanın kapısında indiler. Ali avlu kapısını kolaylıkla açtı.
“Beni tanıdın mı Mahmut Ağa, benim adım İnce Memed.”
İnce Memedin elindekifilinta üç kere üst üste patladı. Kurşunların yelinden duvardaki lamba söndü. Memed merdivenlerden indi, Alinin elindeki atı aldı atladı, kasabanın içinden yel gibi çıktı. O kasabadan çıkmış, uzaklaşmış gitmişti ki arkasından kurşun seslerinin geldiğini duydu.
Bütün bir gün, bir gece sapa yollardan, ormanlardan, sel yataklarından at sürdü, gün burnuna Çiçeklideresi köyüne geldi. Köyün orta yerindeki alanın ucunda, uzun kavağın yanı başında durdu. At köpük içinde kalmış, burun delikleri açılmış, göğsü körük gibi iniyor kalkıyordu. Gün doğdu, ortalığı yoğun bir ışık aldı.
Memed atını üstünde öylece durmuş bekliyordu. Esmer yüzünde de pul pul ışıklar, derin çizgilerini iyice ortaya çıkarmıştı. Başı açıktı. Sırmalı fişeklikleri, filintasının namlusunu menevişliyordu.
Memedin gözleri kalabalığın içinde o iri yarı kadını, Emiş Hatunu arıyordu. Emiş Hatunu suyun öte geçesinde, kavak ağacının gölgesinin ucunda, orada, ak taşın yanında dikilmiş gördü.
Memed Emiş Hatunun birkaç adım önünde atının başını çekti.
“Emiş Hatun,” dedi, biraz yorgun, biraz utangaç, “Emiş Hatun, bundan sonra bu köy kıyamete kadar yerinde kalacak. Hakkınızı helal edin.”
Atının başını Yıldızlı dağdan yana çevirdi, doldurdu, köyün içinden al bir rüzgâr gibi süzüldü çıktı.
İnce Memedden bir daha haber alınmadı, imi timi bellisiz oldu.”*
*(İnce Memed 3 – Yaşar Kemal)
İlk defa girdiği Karadeğirmeni, değirmenciye fark ettirmeden şöyle bir kolaçanlamış Memed. Gözlerine tehlikede olduğunda, ilk defa bulunduğu yerlerde yaşadığı tedirginlik zamanlarında, kesin bir karar vereceği zamanların önüsıra gelip yerleşen, çelik parıltısıyla. Anında güvende olduğunu anlayıp, isten kapkara olmuş ocağın tam karşısına düşen değirmen deposunun çıkıntısına oturmuş. Ne değirmenci seslenmiş ne de Memed, o ana kadar. Sessizliği bozan isli ocağın kenarındaki kömürlerin üzerinde duran çaydanlığı alan Değirmenci Osman Ata kendinden emin hallerde sessizce doldurmuş kirli, iri, camdan çay bardaklarını. Sonrada ocaktaki tencerede kaynayan yumurtaları alıp koymuş çıkıntıya. Sonra önceden orada duran azık kabını açmış. Bazlama, yufka ekmek çıkılanmış bezi Memede doğru sürmüş. Memed ilk defa sadece yumurta ekmekten ibaret bir yemek yemiş o gün. Yufka ılık ılık, buğday buğday koksa da bazlamayı daha çok sevmiş.
Değirmenci Osman ata çok konuşmaz.
29 Mayıs 2024.
Devam edecek.

İlginizi çekebilir

GAGAVUZLAR / 2

GAGAVUZLAR / 2

Tema Tasarım | Osgaka.com