FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 25 Nisan 2024 194 Görüntüleme

KARADEĞİRMEN / 20

PERS YOLU / BİR SU DEĞİRMENİ

Su savağı fazla sular içindi. Daha ziyade kontrol edilemeyen fazla sular için. Kocaçayır’dan ayrılan değirmen suyunun, çelik borunun ihtiyacının fazlası olanı bu savaktan akıtılır, düz bir hatla yetmiş metre kadar ilerler, Kömürcü Deresi ana yatağına girerdi. Değirmenin çalışmadığı zamanlarda bu savak hep açık olurdu. Burası için herhangi bir imar çalışması yapılmış değildi. Değirmende bulunanların her türlü su ihtiyacı buradan karşılanırdı.
Değirmene işaret koyan varlıklardan biri de önünde ve kuzeyinde bulunan kavaklıktı. Yaklaşık dört dönüm kadar olan kavaklık iki parçadan oluşurdu. Bir dönüm kadarı değirmenin kuzeyinde, su arğı savağı ile değirmen arasındaki önü bir metre kadar set duvarlı tepelik kısımda, diğeri değirmenin önünde. Kavakların dikilişini bilmiyorum ama kesildikleri bir zamana tanık olmuştum. Onlu yaşlarımın başlarında. Dev kavaklar nasılda feryat ederek yıkılıyorlardı.
Değirmene ulaşım vasıtalı olarak üç yönlüydü. Kavaközü için ana yol; Şırlavık, Gâvur Mezarı, Kömürcü, Efe dede’nin Söğüt’ü, Örendenyaka üzerindendi. Kavaklığın kuzey yönü, Kömürcü Deresi üzerinden geçer. Kavaklık’a paralel ilerler, batı yöne dönüp, otuz metre kadar ilerleyip varmış olurduk. Bu yolun iki sorunlu yeri vardı. Birincisi Yukarı Kömürcü Deresi’nin geçildiği, Efe dede’nin söğüdü altındaki yer. Buraya Muhtar Nadi İnce, babam, bin dokuz yüz yetmiş altı civarında beton bir köprü yaptırmıştı. İlerisine de iş makinası ile yol işlemişti. Değirmen kavaklığının altındaki dere ise öylesine geçiliyordu. İkinci değirmen yolu, güney yönden gelecekler için, Köprübaşı’ndan sapıp, Kocayar eteğinden geçerek gelirdi. Üçüncü yol ise kuzey yönden gelecekler için olup, kuzeyden gelirdi ki onun hattı, Kocaçayır’daki değirmen suyu savağından itibaren, ark a paralel, doğu yöndeydi. Bu hat aynı zamanda Pers Yolu hattıdır. Bu yollardan Kavaközü değirmen yolu, Efe dede’nin söğüdünün altındaki köprüden sonra, değirmen yönü olan kısmı yol olmaktan çıktı. Sibila ya uzanan Pers Yolu da buradan geçer.
Karadeğirmen’i yazmaya başlayınca Osman Ata dayının büyük oğlu Ali abiyi aradım. Kendisi uzun zamandır Karaman’da yaşar. Dediğine göre; “bin dokuz yüz elli yılında değirmenin iç aksamını, Osman Ata dayı sil baştan yeniletmiş. Öncesinde ikinci kademe diyerek anlattığım un alma yerinde değirmen taşından çıkan un, yere dökülürmüş. Yer o zaman da betonmuş. Çuvallara kürekle katılırmış. Elli yılından itibaren, doğrudan çuvala girer olmuş.” Bu bilgi ve anlattığım bilgileri doğruladığı için Ali abiye teşekkür ediyorum. Kendisi, bizim çocukluğumuzun delikanlılarından idi.
Karadeğirmen’e bir defa un öğütmeye gittiğimi hatırlıyorum. Yaz ayıydı. Annem (adı Emine idi ama herkes ona “Navdalı” derdi. Navdalı Köyü’nden geldiği için. Çok çalışkan, yetenekli, çok güzel bir anneydi) toplamı bir çuval kadar unluk buğdayı eşeğimize yüklemiş, “öğüt gel çocuğum” demişti. (Oğlum, kızım demezdi, “Yavrum, guzum” derdi.) Onlu yaşımdan aşağıda olduğumu hatırlıyorum. Giderken, gündüz gözü, Gâvur Mezarlığı’na gelince gözlerimi kapatmıştım.
Öğütüp gelmiştim.
Yirmili yaşlarıma kadar, yaz aylarımın, ezici zamanı, Aşağı Kömürcü’deki elma bahçemizde geçerdi. Kömürcü Deresi’nden balık yakalamam eksik olmazdı. Bunun için dere boyunca Karadeğirmen’in, Kocaçayırdaki su savağına kadar çıkardım, çıkardık. O arada mutlaka değirmene varır bir göz atardım. Yazın sıcak günlerinde beton kanal, çelik boru birleşiminden taşan suda duş alırdık. Kafamız acırdı ama yine de duş almaktan uzak durmazdık.
Karadeğirmen’in şaşalı günleri, bin dokuz yüz seksenli yıllardan sonra bitmeye başladı. Benzer değirmenler, bu zamana kadar, mutlaka, güçlü su kaynağı ile ilişkilendirilmek zorundaydı. Bu tarihten sonra köylere elektrik enerjisi ulaşınca her köyde benzer değirmenler yapıldı. Devirleri yükselen elektrik güç kaynaklı değirmenlerdaha verimli ürünler üretti. Doğal olarak su eğirmenleri bu ve diğer birçok nedenlerle müşterilerini kaybettiler.
Ketis’in içlerinde Ketis’i kuzeye açan Pers Yolu üzerinde başka değirmen kurulmadı. Karadeğirmen bir iç değirmen olarak kaldı. Değirmenin sahibi Osman Ata dayı yaşlandı. Çocukları dağıldı. Kavaközülü olan birçok müşterisi Kavaközü’nden ayrıldı. Son yıllarında iyi kötü tek tük müşterili olarak çalışsa da bin dokuz yüz doksan yılından sonra yavaş yavaş çalışmayı bıraktı. Nihayet Kaderine terk edildi. Gel zaman, Değirmen Boğazı yukarılarında bir balıkçı açıldı. Osman Ata dayı Karadeğirmen’i balıkçıya sattı. Balıkçı da Karadeğirmen’le ilgilenemedi. İş makinası ile yıktırıp yok etti. Geride Fisinlik’e su taşıyan üzeri kanallı betonarme taş duvar ve yer seviyesinin altında kalan fisinlik kaldı. Değirmene su getiren ark, iş makinası ile derinleştirilip Kavaközü Kapızı’na kadar su taşıyan toprak ark oldu. 04.04 2024
Devam edecek…

Tema Tasarım | Osgaka.com