FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 21 Mart 2024 180 Görüntüleme

KARADEĞİRMEN / 16

PERS YOLU BİR SU DEĞİRMENİ

Laranda pazarının içi diyebileceğimiz, muhteşem su, mera alanlarına sahip Lale Köyü ne sığmayan Nizam Salih, zamanın Kovaözü ‘nü zamanla yurt tutacakları, bu günkü Kavaközü ‘nü bilmektedir. Çoğu zaman, benim bildiğim bin dokuz yüz yetmişli yıllarda da Lale Köyü çobanlarının yaptığı gibi, Kovaözü meralarında küçükbaşlarını otlatmış olsa gerekir. Her ne kadar Laranda odaklı olsalar da çok sık olmamakla birlikte Pers Yolu üzerinden Kovaözü’nden geçerek Mut a da gelip gitmiş olsa gerekir. Onun otuz beş yaşında, belediye teşkilatını kurmuş bir yerleşimdir Mut. Bu gün Laranda’nın yerini alan Karaman ile Mut arasındaki canlı etkileşim, onun zamanında da benzer olsa gerek.
Ekonomik koşulların dayatması, enişteleri Hacı Hasan’ın, Kovaözü’nden aldığı arazinin, üçte bir hissesini kendine verme teklifini, olgunlaştırmış olduğunu gösteriyor. Yıl bin sekiz yüz seksen bir. İki kardeş, Nizam Salih ve Hacı Mustafa, enişteleri Hacı Hasan la birlikte Kovaözü ne yerleşirler. Nizam kırk dokuz, Hacı Mustafa otuz dokuz, Hacı Hasan kırk bir, İnce Mustafa kırk dört yaşında. Karabey atmış yaş civarıyaşta. Karadeğirmenin sondan bir önceki sahibi Nizam Salih oğlu Karakiya Hüseyin üç yaşında. Bu yaş bilgileri, bu çalışmamızın konusu olan Karadeğirmenin hikâyesinin hangi tarih civarında başladığını verecek bize. Bu tarihi yaklaşık olarak tespit edeceksek, çalışmayı daha kısa tutamazmıydım. Tutabilir ve daha akademik bir çalışma yapmış olabilirdim. Karadeğirmen konusu ve etrafında örgülediğim anlatıların yaşadığım coğrafyadaki son bilgi toplayıcısıyım. Şayet ben de yirmili yaşlarımdan buyana biriktirdiğim bilgileri toparlamamış olsaydım, bugün için çoktan ulaşılmaz olacaklardı. Anlatılarımda konu olan insanların, olayların hikayelerini bilen bilgi kaynaklarım, konuya tam hakim olmayan birkaç kişi dışında bu gün yoklar. Araştırdığım konularla ilgili benzer bir çalışma daha önce yapılmamış. Yerinde ve tekrar tekrar kendilerine minnettar olduğum, her biri atam olan büyüklerim gelecekte de bilinsinler istiyorum. Bunun için ana konuyu etkileşim ortamı, bütün etkileşenleri ile birlikte verme yolunu tutuyorum.
Su değirmenlerinin önemi, kendi dönemleri için önemli iş kolu olması gibi anlatılara gerek olmadığı ortada. Ancak insanın Karabey gibi bir hikâyesi varsa onun için, su değirmeni sahibi olmak zorunluluk. Karabey in hikâyesini yeterince anlattım. Buradan da değirmen zorunluluğu çıkıyor.
Değirmen sahibi olma zorunluluğunu, elimizde olan bilgileri, olsa iyi olacak olup da olmayan bilgilere dair, etkileşenlerinden yorumladığımız bilgileri, yaşamın olağan akışını, diyalektik tarihsel materyalist yöntemle ele aldığım zaman,bin sekiz yüz elli dört yılı civarı bir tarihte kurulmuş görünüyor, Karadeğirmen. Bu satırları yazdığım tarihte emekli bir iş insanıyım. İçinde fabrikalar kurma deneyimi de olan, ciddi bir iş yaşamım oldu.. Karadeğirmenin kuruluş tarihi ile ilgili kıt kaynaklar içinde ulaşmaya çalıştığım sonucun oluşmasında, iş deneyimlerimden de yararlandım.
Karabey in kışlık ikametgâhı Karabelalı Köyü, yazlık ikametgâhı Karakale, Karadeğirmen ve ötesindeki Tahtalı arazileri ne ilişkin yeterli bilgiyi, çalışmamın şimdiye kadarki kısımları içinde verdim. Tahtalı arazilerinin Mut İlçesi dâhilindeki Kesikköprü Köyü halkı tarafından Karabey den satın alındığını,Kesikköprü halkı içinden Gökhacıların, Tahtalı Yaylası na çıkanlardan olduğunu, aile olarak ya da kişi olarak Karadeğirmeni, Karabey den satın aldıklarını, daha sonra Taşköse diye birine sattıklarını da hatırlayalım. Taşköse ismine ulaşamadığımı, ondan da Nizam Salih ve oğlu Karakiya Hüseyin e geçtiğini de.Karadeğirmenin kişisel hikâyesinin bu son el değiştirme aşamasında da bir belirsizlik var. El değiştirme bilgilerinin kaynağı babam Yunus Nadi İnce. Konuyu anlatırken bana, Taşköse’yi kastederek, “… ondan da bizimkiler almış.” demişti. Bu anlatıyı “Karakiya almış” şeklinde düşmüşüm notlarıma ama “bizimkiler almış” dediğini de hatırlıyorum babamın. Nitekim bu konu ile ilgili notlarıma bakmadan önce yazmak için aklımda olan, “bizimkiler almış” bilgisi idi. Bu problemli kısmı toparlamak gerekirse ya Nizam Salih aldı, ikinci oğlu Karakiya Hüseyin’e bıraktı ya da daha ileri bir tarihte Karakiya Hüseyin’in kendi aldı. Yaşamını birlikte sürdürdüğü oğlu Osman Ata ya bıraktı. Nizam Salih İn Çanakkale Savaşları Şehidi oğlu Hasan’dan torunu Salih (Salliağa – Salyağa) şimdi oğlu Hasan Ölmez çocuklarında olan evini yaptıracağında, dedesi Nizam Salih’den gelen miras haklarını kardeşleri, amcaları, halalarından dolayı alacaklı olanlara öder. Demem o ki Karadeğirmen Nizam Salih’den gelmiş olsaydı, Karakiya Hüseyin ya da oğlu Osman Ata’nın bir miras hakkı ödemesi yapmış olması gerekirdi ve sanırım bilirdim. Zira miras konuları ses getirir. 15 Mart 2024.
Devam edecek.

Tema Tasarım | Osgaka.com