1975 yapım aşaması başlangıcı, 1984 üretim süreci başlangıcı, 2003 üretimin durduruluşu, 2005 SEKA adına son verilmesi, 2010 çalışanların işlerine son verilişi, 2011 işletme altyapısı ile tüm donanımının söktürülüp satılması, 2017 Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne verilmesi, 2021 özel bir denizcilik işletmesine satışının yapılması derken bugünlere gelinmiş, böylece SEKA, Taşucu ile Silifke’de 45 yıla yayılan süreçte kimi için olumlu kimi içinse olumsuz süreçler yaşamış, yaşatmıştır…
Burada yer alan görüntüde, Türkiye’de ilk kağıt üretimi yapılışının 50. Yılı olan 18 Nisan 1986 günü, Taşucu SEKA Akdeniz İşletmesi’nde gerçekleşen kutlama etkinliklerinden bir kesit yer alıyor…
SEKA Akdeniz İşletmesi Öncesi ile Sonrasında
TAŞUCU…
Taşucu, Osmanlı’nın son yıllarına dayanan belgelere göre Türkler ağırlıklı olmak üzere, Rumlar ile az sayıda Ermeni’nin yaşadığı, gemi yolu ile Kıbrıs ile Beyrut gibi yakın yerlerle alışverişin yapıldığı, içinde derli toplu taş evlerin bulunduğu sevimli bir kıyı yerleşimiyken ülkemiz Türkiye’nin kuruluşu sonrası bir süre etkinliğini yitirmiş, sonrasında Kıbrıs Türk toplumunun baskılardan kurtulması için yaşanan süreç ile yeniden önem kazanmıştır…
1924 yılında İçel İlinin kuruluşu ile Silifke İl kenti olurken, 1933 yılında İçel ile Mersin İlleri birleştirilmiş, yeni il adı İçel olmuş, yeni il kenti ise Mersin yapılarak Silifke bu özelliğini yitirmiştir…
Silifke İlçesi’ne bağlı bir yerleşim birimi olan Taşucu, 1955 yılına gelindiğinde kendi yerel yönetimini (belediye) kurmuş, kendi kendini yönetmeye başlamıştır…
Aradan geçen 69 yılın sonunda, 2014 yılına gelindiğinde Taşucu yerel yönetimi kapatılarak bu özelliğini yitirmiş, doğrudan Silifke yerel yönetimine bağlanmıştır…
Binlerce yıllık geçmişten günümüze, Kıbrıs, Lübnan, Suriye gibi yakın doğu ülkeleri ile deniz yolları üzerinden iletişimi olan Taşucu, Orta Akdeniz Bölgesi ile gerisinde Konya Ovası’nın en önemli deniz kapısı olmuştur…
Taşucu, 1974 yılında Kıbrıs’a barışın uzandığı bir varış yeriyken, 2005 yılı dolayında uçak yolculuğunun ucuzlamasına değin yaklaşık 30 yıl boyunca Taşucu deniz kapısı (liman), Kıbrıs yolcuğu açısından çok yoğun bir konum olma özelliği taşımıştır… 2005 yılında Taşucu’nda, Kıbrıs’a gemi ile gidip gelenlerin getirisi azalmaya başlamışken yine 2005 yılında Taşucu’na bakan tepeler üzerinde bu kez Medmar İşletmesi mermer ocağı açarak bir yandan yeni gelir kaynağı olmuş, bir yandan da Taşucu’nun doğal görünümünü gözle görülür düzeyde bozan bir girişim olmuştur… 2011’de başlayan Suriye Savaşı’nın olumsuz etkisi, aşama aşama 2020 yılına yaklaşıldığında iyice kendini göstermeye başlamış, Kıbrıs’tan sonra bu kez Lübnan ile Suriye’ye olan yolcu ile araç taşıma yoğunluğu da azalmıştır… 2015 yılında, Taşucu içinde Konya Selçuk’a bağlı yüksek okulda okuyan erkek öğrencilerin yurdu kapatılmış, bu etki sonrası yıl yıl öğrenci sayısı azalmıştır… Derken 2010 yılında, komşu Gülnar İlçemize bağlı kıyı yerleşimi olan Büyükeceli bitişiğindeki Akkuyu Koyu içinde Rusya ile Türkiye’nin anlaşması sonucu bir nükleer santral yapım anlaşmasına varılmıştır… Ancak gerek yapım aşaması için olanakların sağlanamaması, gerekse Suriye Savaşı nedeni ile ikili ilişkilerin olumsuz etkilenmesi sonucu bir duraksama süreci yaşanmış, 2018 yılına gelindiğinde ise Akkuyu’da geciken yapım işleri başlatılmıştır… İşte 2018 yılı ile birlikte Kıbrıs, SEKA, Yüksekokul gibi önemli dönemlerin yoğunluğunu geride bırakan Taşucu, Akkuyu ile yeni bir süreç yaşamaya başlamış, giderek sayısı artan Rus çalışanlarla birlikte 2018-2022 yılları arası bu eski sevimli kıyı yerleşiminde yoğun bir yapılaşma görülmeye başlanmıştır… Aşılan bu süreçlerin ardından Taşucu kent oturumu, yaklaşık iki kat büyüme göstermiş, yükselen konut ödemelerinden dolayı da büyük bir yatırım kazanç alanına dönüşmüştür…
DEVAM EDECEK…