KÜLTÜR VE SANAT YAŞAMINDAN PORTRELER (*)
Yıllardır Silifke’de kültüre hizmet eden iki isim, Songül Saydam Öztürk ve eşi Yaşar Öztürk. Babasının kurduğu Halk Kitapevi, kırtasiye dükkanı yıllardır devam ediyor. Gelen giden sanatçılar oraya geliyor. Söyleşiler, buluşmalar. Çaydanlık ocakta sürekli kaynıyor.
Bu kültür sanat gönüllüsü iki dost yıllar önce bir yapıtla ortaya çıktılar: İnsanlığa Akan Irmak – Kültür ve Sanat Yaşamından Portreler. Mart 2008 ayında çıkmış. Bir solukta okumuştum. Bu kitap ile ilgili olarak 2.3.2008 tarihinde yazdığım yazı Silifke Sesimiz, 2 Temmuz, Tahtacı grup sitelerinde yayınlanmış. Ama bu yazı arşivimde yok. Kitap arkasına bir notum var: “Güzel bir güldeste, gençlerin elinde rehber bir kitap, kaynak kitap. Okuyup okuyup duracaksın. İçinde yapıtlara gidip, kendi renkli kültür deryasına ulaşacaksın.”
Divanı Lügat’ı Türk’ü, Evliya Çelebi, Mimar Sinan, Orhan Veli, Afet İnan, Azra Ezrat, İsmail Hakkı Tonguç, Sebahattin Eyüpoğlu, Nurullah Ataç, Ziya Gökalp, Hilmi Ziya Ülken, Nuri Demirdağ, Hulisi Behet, Kaşgarlı Mahmut, Ali Şir Nevai, Mithat Paşa, Sait Faik,Fatih Sultan Mehmet, Aşık Veysel, Mevlana, Şevket Beysaoğlu ve Agop Dilaçar, Adi İpekçi, Ziya Gökalp gibi tarihe geçen 22 sanat bilim dünyasında bilinen aydını ve yazarı kendi öz anlatım diliyle okuyucuya aktarmışlar.
Kitap bir resim, yaşam süreci ile kaynaşmış, bir şiir gibi, akıcı bir dille bizlerin bilgilerine sunulmuş. Alıp, okumak yetmiyor. Şöyle el altında durması lazım. Her biri bilinmezse, bir eksiklik. Bina sanki yıkılıverecek. Bilgiler bir yapının temel işlevleri. Demir, çimento, hani eskiden duvar ustaları yumurta sıvısı ile taş duvar harcı yaparlarmış. İşte duvarın sıvası bu kitapta, akıt akıt sağlamlaşsın.
Kitaplığımda garip garip duruyordu. Aldım bir kez daha okudum. Artık bir köşe yerine el kitapları yanında duracak. Çok ihmal etmişiz.
Silifke’de, Mersin’de diğer illerde kitap okuma grupları oluşuyor. İşte o gruplarda okumak, tartışmak gerekir. İçinde geçen yaşam öyküleri. Onlar karanlık köşelerden aydınlık köşelere taşınmalı.
Halk Kitapevi bizim için bir Kültür Akademisi, Silifke’ye gelen sanatçı, yazarın buluşma yeri. Orada söyleşiler anlam bulur. İmza günleri yapılır. Dükkan önünde bir masa ve sandalyeler. Ocakta kaynayan çay; kara çay, kekik, ada çayı… Gelenler dağlardan yeni çaylar getirir, onlarda kaynar. Çayı, şekeri hiç eksik olmaz. Bir de binlerce yıllık Taşeli kültürü, sanat dünyası orada masaya yatırılır. Bir çoğu çalışma yerine bir nefes almak için veya iş çıkışında oraya uğrar, onlarda dost sohbetlerine katılır.
İşte bu kitap, bu sohbetlere katılanların bir istekleri gibi. Alın size bir yapıt. Okudukça okuyun. Zamanı geçmez. Evliya Çelebi Taşeli yöresinden nasıl geçmiş, işte orada onu tartıştık. Yol haritası çizdik. Mut Sertavul Hanı, Taşhan, Zeynel Abidin Türbesi, Kürt Köyü (Pelitpınarı) Cebel Ovası, Aza Tepe Türbesi, Silifke Kalesi, Barbaros koyunda baskın yiyen kervan, Çaltıbozkır Pazarı, Yeni Bahçe üstünden Persentili’ye iniş… Bunlar orada sohbetlerde bir araya geldi.
Bu kitap biricik kızları Ada’ya adanmış. Onun yoldaşı gibi. O da onların yaşam dünyasına ayak uydurmuş. Belki bir bilim kadını, sanatçı olacak. O ruhu görüyoruz.
Songül ve Yaşar Öztürk emeklerinize sağlık. Çocuklara, gençlere kol kanat germek. Sanata, bilime kol kanat germek. İçinde yaşamak. Kitap okuma grubu sizlerle anlam buldu. Okumaya devam, yazmaya devam. Söyleşiler böyle anlam bulacak, yaşam böyle anlam bulacak. Sevgi, barış sevdası, emek sevdası sizlerle konuşulmaya devam edecek. Siz çok yaşayın emi…
(*) İNSANLIĞA AKAN IRMAK / KÜLTÜR SANAT YAŞAMIMIZDAN PORTRELER.
SONGÜL SAYDAM – YAŞAR ÖZTÜRK / ETİK YAYINLARI.