FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 3 Ağustos 2021 460 Görüntüleme

İÇİMİZ YANARKEN SORGULAMAK

Ülkemizde olup bitenlere karşılık ne diyeceğimi ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Televizyonlardan sosyal medyadan izlediklerim, duyduklarım ürkütüyor. Nutkum tutuluyor.
Sosyal medyayı farklı bir şekilde kullanmak mümkün mü? diye düşünüyorum.
İçimizdeki üzüntüyü, öfkeyi, kızgınlığı ifade etmek adına lanetler yağdırıp, öfke kusuyoruz. Doğal olarak sinir sistemimiz dengesizleştikçe ne dediğimizi bilmiyoruz. İnsanız, içimiz yanıyor başka türlüsü mümkün olamıyor. Maalesef!… Acı içinde kahroluyoruz.
Ancak böyle yaparak da bir yere varamayacağımızın idrakinde olabilmemiz için neler mümkün? diyorum.
Yangının nedenlerine kafa yorarken aklımıza hep en kötüleri geliyor. Küresel iklim krizinin doğurduğu sonuçlar kaçınılmaz. Bütün dünyayı etkiliyor. Diğer ülkelerde olası yangın, sel gibi afetlerde gereken önlem acilen alınırken ülkemde insanlar iktidarın yönetim zafiyetinden canından oluyor. Canlar yanarken 5000 lt kapasite olması şartından dolayı kullanılamayan atıl durumda uçakların kavgasını ediyoruz. Yalan haber üretenler, yakanlar terörist mi yoksa sabotaj mı söylemleri, can acıtan paylaşımlar, asılsız bilgiler derken tam bir kafa karışıklığı ve kaos ortamı oluşturmaya çok müsait bir ortam oluşuyor.
“Bunu yapanlar nasıl yapar? İnsan olamaz bunlar.” gibi söylemler bize asla hizmet etmeyen zihni yanlış yönlere götüren söylemler kanımca. Bizleri daha da hırçın yapar, öfkeli yapar, bizi bilinçsizce davranışlara sürükler ve bilinç karşıtı bir yere götürür. Dikkat edin öfke, kin ve nefretle söylediğiniz her söylem, ağzınızdan çıkan her söz ya da davranış yaşanan durumu daha da kötüye götürür.
O halde, bunların değişmesi gerektiğini idrak edebilmemiz için neler mümkün?
Sesimizi çıkarmamak, bir şey yazmamak, tepkisiz kalmak, duyarsız kalmak anlamına gelmez. Aksine aslında yazdığımız her şey, paylaştığımız her bir söz o kadar değerli ki onların içerisinde tüm bu gidişatın değişiminde benim payım nedir ? Benim üstüme düşen nedir ? Ben kendi hayatımla neleri değiştirebilirim? Bu süreçte maddi manevi hangi yollarla nasıl katkı olabilirim? Diyebilir miyiz?
Unutmadan!
İçinde bulunduğumuz durumun aslında insanları korkutmak, tepkisel ve öfkeli olmalarını sağlamak, kaos yaratmak için yapıldığının da idrakinde olmak için neler mümkün?
İnsanlık olarak çok enteresan bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin bize ne gösterdiğini bilmek önemli ve çok değerli diye düşünüyorum.
Dışarıya karşı tepki göstermek, umutsuzluğumuzu, çaresizliğimizi, elimizden bir şey gelmiyor düşüncesini beslemek bize fayda sağlamaz. Hepimizin yapabileceği bir çok şey var. Bu süreç el ele vermeyi, omuz omuza birlikte olmayı gerektiriyor. Bunları görebilmek için neler mümkün?
Bizler eğer daha bilinçli, daha farkında olmayı seçiyorsak, bilinçsizliğin de mevcut olduğu, sırf bunun için de varlık gösteren canların olduğunu da fark edebilmemiz için neler mümkün? O nedenle “Bunlar nasıl insan? Allah belasını versin.” gibi söylemler uygun değil. Bilinçsizliği beslemek ancak bilinç karşıtı enerjileri çoğaltır. Ağzımızdan çıkan her söz ve eylem o yüzden çok önemli. Kendimize şu soruları sorabilir miyiz: Bu gidişatın değişmesine nasıl bir katkı sunabilirim? Farklı ne yapabilirim?
Bütünlük bilinci içinde olursak, olup biteni tersine çevirmek için neler mümkün?
Bu süreci değiştirecek olan bizleriz ve değişim bizimle başlıyor.
Bu yangınların bir daha olmaması için hangi önlemleri alabilirim? İktidar, muhalefet, tüm sivil toplum ve halk olarak nasıl bir bilinç hali bizi bu afetlerden kurtarabilir?
Bugün yeryüzü için, ağaçlarımız için, ormanlarımız ve bütün canlarımız için ne yapabilirim? Hangi enerji olabilirim?
Neyi seçebilirim ya da seçmeyebilirim?
Herkes tepki vermeyi seçerken, tepkinin bir ifade şekli olduğunu düşünürken, tepkisizliğin de bir duyarsızlık olduğunu zanneden yanlış tanımlar içindeyken neyi seçtiğimiz çok önemli. Özellikle bu süreçte kargaşa ve kaos yaratmak, insanları korkutarak çaresiz ve umutsuz bırakmak tam da istedikleri bir şey.
Ya bunların hepsi bizi bir araya getirmek, bir olduğumuzu, bütünün bir parçası olduğumuzu göstermek içinse…
Destek olabileceğimiz pek çok platform var. Yanan ağaçlarımızın yerine yüzlerce binlercesini dikme şansımız var. İnsan olarak geçirdiğimiz süreç gerçek değerlerimizi bulabilme ve bu dünyada neden bulunduğumuzu idrak edebilme, seçebilme zamanıdır. Bunu seçmeyen, seçemeyen, buna karşı faaliyetlerde bulunan kişilerin de hep var olduğunu, hep var olacağını idrak edersek acaba neler mümkün? Neler değişebilir?
Yaşamın tek ve bütün olduğunu anlamaya, bencilliklerimizi bir tarafa bırakıp, korkuyu değil cesareti ve umudu beslemeye ihtiyacımız var. Üzerinde yaşadığımız dünya ve yaşam için sorumluluk almaya ihtiyacımız var.
Kızacak kim var kendimizden başka?
Değiştirebileceğimiz kim var kendimizden başka?
Ve değişim kendimizle cesurca yüzleşmekten geçiyor. Yaşamı korumak, yıkıcı ve şiddet dolu eylemlerimize son vermeyi gerektiriyor. Kendimize ve diğer canlara acılar yaşatmayı bıçak gibi kesmek istiyorsak, bu konuda derin ve tutkulu bir gayret göstermemiz gerekiyor.
Umutsuzluğa kapılmadan, ama kendimizi de kandırmadan ve kayırmadan gerçekle yüzleşebilir miyiz?
Daha fazla ertelemeyelim, artık kararlılıkla harekete geçelim ve ciddiyetle soralım:
“Kendimizi ve dünyayı nasıl iyileştirebiliriz?” Başka neler yapabiliriz?
Şu anda yangınları söndürmeye canla başla çalışan ekiplerimize güç ve kolaylık diliyorum.
Başımız sağolsun ve geçmiş olsun Türkiyem…

İlginizi çekebilir

AYTAÇ KURTUBA ARAMIZDA

AYTAÇ KURTUBA ARAMIZDA

Tema Tasarım | Osgaka.com