Yaz mevsimini geride bırakırken hava sıcaklıkları halen devam ediyor. Peki, bu sıcak günlerde beslenmemize dikkat ediyor muyuz? Sağlığımızdan ödün vermeden beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız birkaç değişiklik bizi çok daha iyi hissettirecek. Gelin bunlara birlikte bakalım.
Gün içerisinde tüketeceğiniz 2-2,5 litre su terleme ve idrar yoluyla attığınız sıvının geri yerine konulmasını sağlarken akşamüzeri yaşadığınız baş ağrılarına, yorgunluğa çare olacaktır.
Yaşlanmayı geciktirip cilde tazelik vermesiyle bilenen domates lif açısında oldukça zengindir ve kabuğuyla birlikte tüketildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur ve kabızlığı giderir.
Vücut direncini arttırmak için yeterli miktarda vitamin ve mineralin alınması sağlanmalıdır. Bunun için renklerden yararlanılabilir. Rengârenk tabaklarla hem vücut için gerekli besin ögeleri hem de yaz sıcaklarında sıvı ihtiyacımızı karşılayacak suyu almış olabiliriz. Özellikle yaz sıcaklarından korunabilmek için enerji deposu olan karpuz, kiraz, şeftali, üzüm gibi meyvelerin tüketilmesi gerekiyor. Yaz meyveleri çeşitlilik ve vitamin içeriği açısından çok iyidir ancak miktarlarına da dikkat etmek gerekir. 15 üzüm veya 12 kiraz veya bir dilim karpuz veya bir incir; bir porsiyon meyve olarak düşünülmeli ve günlük porsiyon miktarı kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama üç-dört porsiyon meyvenin üzerine çıkılmamasına özen gösterilmelidir.
Süt ve yoğurt içerdiği sodyum, potasyum ve magnezyum mineralleri sayesinde sıvı-elektrolit dengesini sağlar. Yaz aylarında sık yaşanan ishal vakalarına karşı günlük tüketimleri hayati önem taşımaktadır.
Bonuss 🙂
Bu uzun yaz günlerinde açlık hissettiğimiz öğün aralarında buzlu, kremasız ve şekersiz soğuk kahveler iyi bir kurtarıcı olabilir.