FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 7 Mart 2024 226 Görüntüleme

GOCA GÂVUR – 2

Oldukça meşakkatli ulaştığımız Diştaş yazlağında gölgesi soğuk hava fonksiyonu gören, cesametli bir kaya kütlesi var. Yaylacılar, kayanın dip kısmının önünü taşlarla örerek bir oda oluşturmuşlar. Kapısı penceresi yok. Ürününü koyacak sahip önce, taşları yerinden alarak, bir giriş yeri açıyor, ürününü koyduktan sonra açtığı yeri kapatıyor. Yabani hayvanlara karşı bir önlem bu. Mallarından aldıkları peynirlerini, bir yıl boyunca yiyecekleri yoğurtlarını burada koruyorlar. Bir yıllık yoğurt olur mu diyenleri duyar gibi oldum. Oluyor efendim. Uğrayın, Diştaş yazlağında size de anlatsınlar. Kaya kütlesinin altıyla bir su kaynağı var. Daha öncesinde yapılmış bir çeşmenin önüne yeni tekneler yapmışlar, biz vardığımız sıralarda. Aya ucuna da söğüt ağaçları dikmişler. Tekneler için gördüğüm, en güzel beton tekneler diyebilirim.
Haceli dede, Mayıs başında başlayan mandıra sezonu başında Kıbrıs Eşeği yapısındaki eşeğine mandıra malzemelerini yükler, Kavaközü’nden buraya getirirdi. Bu malzemeler, yeterince süt kazanı, süzek teli, oldukça fazla süzek, süt ölçümü için litre, peynir mayası, süt karıştırma ve peynir kırma bişşeği, sıcak su yapmak için su kazanı, kendi kişisel ihtiyaçları için, çay ve yemek takımından, yatak yorgandan falan oluşurdu. İkindinle sağılan koyunların sütünü alır, peynir yapar, sabahları eşeklere yükler, Kavaközü ne mandıraya getirirdi. Saat on civarı gelirdi genelde. Mandıra kapısı önü soluyla asılı asma kantarda peynirleri tartar, teslim alırdık. Ben de birçok defa teslim alma işini yaptım. Bu baskıda süt miktarı fazla olduğu için, devamlı bir yardımcı çalışan olurdu yanında. Peynirleri teslim eden Haceli dede, doğrudan evine, işine gider, gün içinde süt sağımından önce, tekrar baskının yolunu tutardı, arkadaşı çalışanla birlikte. “Çocuğumuz” diye seslenirdi bana. Tıfıl bir genç adam olarak, iş arkadaşı, yeğeni olan patronunun oğlu, hem de torunu sayılırdım. Minnetle, sevgiyle, özlemle anıyorum seni Haceli dedem!
“Kavaközü Mut Kavaközü” grubundaki paylaşımımı gören, Ali Ölmez, çalan telefonumun karşı hattında konuşan. Kavaközü’nün önde gelen yeteneklerinden, çalışkan insanlarından. Uzun zaman oldu Karaman da yaşamını sürdürüyor. Haceli dedenin, küçük kız kardeşi Elif in Salli / Salyağa nam Salih Ölmez den olma oğlu. Bir başka deyişle Haceli dedenin öz be öz yeğeni. “ Sen, köye ilk yerleşenler, ilk evlerini nere yapmışlar diye sormuşsun. İlk gelenler, İninönü ne çadır kurmuşlar demiş Hüseyin. Goca Gâvur’u bilin mi sen. Şimdiki Hacı Mustafa’nın ambarının olduğu yerde yoldan bir metre kadar yüksekte, Lök dede ile Efe dede’ nin evlerinin arasında bir buçuk metre kadar yükseklikte bir yer vardı. Yoldan iki metre kadar geride, bir metre kadar yükseklikte. Önünde kaba yontu bir kalas konuluydu. Köylüler önünde oturup, güneşlenirlerdi. Sonra Hacı Mustafa muhtarlığında o binayı yıktı. Yolun seviyesinden, şimdiki binayı yaptı. Taşını, Haydar dan , traktörle getirdi. Birde hoca evinin ora boştu o zamanlar, orada oturup güneşlenirlerdi. İşte o Goca Gâvur; “ oğlum burada büyük bir şehir var. Ben sana/ sizlere anlatıyorum. Sizler de gelecek neslinize anlatın, kaybolmasın”demiş, Haceli dayıma. Bir de evvelden, harmanlığın girişinden bir duvar örülüydü orada. Şimdi hala temel izleri duruyor. Bir de Bozyaka da bir çeşme vardı evveli. Sonra o çeşme yok oldu. Orada biri yaşarmış. Evinin yıkıntıları hala orada durur. Yaşlı bir adammış.” diye anlattı.
Nasıl, nasıl heyecanlıyım. Yurduyla, yaşadığı yerle, yaşamla ilgili insanlar döndürür yaşamın çarkını. “Goca Gâvur”, her kimsen, sevgiyle saygıyla, minnetle selamlıyorum sizi. Rahat uyu. Temennini Haceli dede, bizim kuşağa ulaştırdı. Haceli dede ve ona elçilik eden değerli büyüğüm, Salih Ölmez oğlu Ali Ölmez, seni de minnetle, sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Kavaközü’nün tarihine, altın harflerle kazındınız.
Kavaközü’nün oğlu İnce Bukay olarak, Kavaközü ve kendi adıma, sizleri seviyorum.
“Gâvur” ne demek, onu açıklamanın zamanı geldi. İslam dinine inanmayanlara, inananlar, gâvur der. Kavaközü’ndeki “Goca Gavur” Ermeni kökenli olması, çok büyük olasılık olan, bir yerleşik. Yaşlı ya da iri yapılı biri olmalı ki “goca” denmiş. Kavaközü’nde bugün de böyle tanımlamalar yapılır. 06.02.24
Devam edecek.

Tema Tasarım | Osgaka.com