Mut’ta yaşayan çiftçi emeklisi Murat Tatlı, çocukluğundan bu yana topladığı eski eşya, araç ve gereçleri evinin bahçesinde sergiliyor. 59 yaşındaki Tatlı, oturduğu eski taş evin bahçesini adeta bir kültür müzesine çevirdi. Tatlı’nın müzelik bahçesinde, yüze yakın eski eşya, araç ve gereç bulunuyor.
Mut’un Kale Mahallesi Mutlu Sokak’ta ailesiyle birlikte yaşayan Murat Tatlı, küçüklükten bu yana biriktirdiği eski eşyaları sergiliyor. Aslen Hacıahmetli Mahallesi’nden olup Kale Mahallesi’nde eski bir taş evde oturan 1965 doğumlu Tatlı, evinin bahçesini adeta bir kültür müzesine çevirdi. Yüze yakın eski eşya, araç ve gereci evinin bahçesinde sergileyen Tatlı, gelecek kuşaklara bu kültür hazinelerini bırakmak istiyor. Geçmiş dönemlerden kalma ve şimdilerde kullanılmayan eşyaları biriktiren Tatlı’nın kültür müzesinin her köşesi görenleri maziye götürüyor.
“GENÇ KUŞAKLARIN GEÇMİŞLERİNİ HATIRLAMALARI İÇİN ESKİ EŞYALARI BİRİKTİRİYORUM.”
Gazetemize konuşan Murat Tatlı, “Küçüklükten beri eski tarihi eşyalara, eskiden kullanılan araç gereçlere merakım vardı. Bunları çok uzun zamandan beri biriktirmeye çalıştım. Bu biriktirdiğim eşyalar şimdilerde artık kullanılmıyor. Bu eşyaları şimdinin çocukları, yeni kuşak bilmiyor. Genç kuşaklara örnek olmak, geçmişlerini hatırlamaları için bu ürünleri biriktiriyorum. Çocukların gençlerin bunları tanıması, gelecek kuşakların bunları öğrenmesi için bu eşyaları biriktiriyorum ve evimin bahçesinde sergiliyorum. Burayı gelip gezenlere, bu eşyaların ne amaçla ve nasıl kullanıldığını anlatıyorum. Amacım, geçmişteki yaşantımızın, kültürümüzün yok olmaması ve yeni kuşaklara aktarabilmek” dedi.
Bahçesinde yüze yakın eski eşya sergileyen Tatlı, bahçesinde sergilediği bazı eski eşya, araç ve gereçleri şöyle sıraladı: “Dilli terazi, ekin derilen orak, eski döver-biçer, davara takılan galdırak, balta, keser, balyoz, dalyan kazma, hamur ileğeni, senit, şiş, oklava, iplik fabrikası (çıkrık), yemek pişirilen kuzu cencere, delikli, buğday ölçülen kutu, dağdan toplanan koyun çiçeği, el un değirmeni, mantuz, su gübü, dededen kalma dolma tüfek, tava, hayvanlar için kaşağı, löküs, ıstar dokunan tarak, ekin dererken ele takılan ellikler, su kabağı, kevki, un eleği, binek, tokuç, kıl tarağı, buğday çalkanılan gözer, çatmaya gerilen tavan, yün atılan yay, peynir üstüne kapanan kapımat selesi, kantar, kırklık, eski lavabo eleğeni, yağ küpü, eski radyolar, kömürlü ütü, lambalar, el fenerleri, eğirtmeç, hoşal tası, dibek, güğüm, yoğut çalınan cingil, su testisi, eski dikiş makinesi, elde yapılmış nazar boncuğu, eski köstekli saatler, muhtar çakmağı, harman yabası, çift öküzünün boyunduruğu, yayık yaymak için bişşek, eski patoz düven.”
Mut’un kültür bakımından çok önemli bir yer olduğunu belirten Murat Tatlı, Mut’a mutlaka bir kültür müzesi açılması gerektiğini dile getirdi. Tatlı, Mut’ta böyle bir kültür müzesi açılırsa, sergilediği eşyaları buraya bağışlayabileceğini kaydetti.
