Okulların kapanması ve Kurban bayramı ile birlikte yaz tatili dönemine girmiş bulunuyoruz. Eylül’e kadar insanlarımızın dinlenmeye geçtiği sıcak ve uzun yaz dönemine başladık. Yaylalar ve deniz kenarları en yoğun günlerini yaşıyor. Ancak hem ülke hem dünya gündeminde sular durulmuyor; sıcak ve yakıcı günlerden geçiyor.
Küresel kapitalizmin sonuna gelindiği dönemleri yaşıyoruz. Dünyada siyasi, politik ve ekonomik riskler yükselmiştir. Aşırı sağ eğilimlerin arttığı, göçmenlere karşı daha sert yaklaşımların/politikaların güçlendiği ve ülkelerin küreselleşmeyi bırakıp korumacılığa geçtiği anlaşılmaktadır. Korumacılık duvarları yükseltilerek ekonomik milliyetçiliğin arttığı dönemlerden geçiyoruz. Önümüzdeki yıllarda ihracat ağırlıklı çalışan şirketlerin işi kolay olmayacak ve bu engellere karşı hayatta kalabilmeleri için o ülkelerde doğrudan yatırım yapmaları gerekecektir.
Ekonomi sosyal bir bilimdir. Doğru ya da yanlış yoktur. Tercihler vardır. Her karar tercihi de başka şeylerden vazgeçildiği anlamına gelir. Uzun süredir izlenen düşük faiz politikası enflasyonist baskıları artırmıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le birlikte yeniden enflasyonla mücadelede kademeli olarak faiz artışı politikasına geçilmiştir. Ancak faiz artışı da Türk Lirasının değerlenmesi ile döviz üzerinde baskı yaratarak dış ticaret dengesini bozucu etkiler yaratmaktadır. Türkiye uzun süre hatalı olarak sadece merkez bankası para politikalarına kitlenmiştir. Ülke ekonomisini düzlüğe çıkarmak için para politikalarının yanı sıra maliye, gelirler ve yapısal önlemlerle birlikte yönetilmesi gereği bilinen bir gerçektir. 31 Mart yerel seçimleri bu süreci geciktirmiştir. Ve beklenen an geldi. Uzun bayram tatili döneminde de kapsamlı vergi paketi taslağı ile ilgili dedikodular ve tepkiler yükselmeye devam etmiştir.
Yüksek enflasyon toplumun geniş kesimlerini oluşturan orta ve düşük gelir gruplarının belini bükerken iğneden ipliğe misali her şeyde vergi oranlarındaki artışın tepki alacağı aşikârdır. Yeni vergi uygulamaları bayram tatili sonrası ilerleyen günlerde netlik kazanacaktır. Vergi uygulamalarında vergide adaletin yanı sıra ekonomik koşullar, toplum psikolojisi ve davranışlarının da dikkate alınması gerekir. Diğer yandan da ekonomik durgunluk riski gıda sektörü dışında diğer sektörlerde (başta hazır giyim, tekstil ve konut sektörü olmak üzere) her geçen gün artmaktadır. Finansal kesimde kredi mekanizması da uzun süredir sağlıklı çalışmamaktadır. Anlayacağınız bu kış hepimiz için kolay olmayacak.
Bu arada otomobili ile trafikte olanlara ve tatil yapanlara küçük bir uyarımız var. Mayıs 2023’te 490 bin trafik cezası kesen polis ve jandarma, Mayıs 2024’te bu rakamı yaklaşık beşe katlayarak 2 milyon 382 bine yükselmiştir. Hem canımız hem de bütçemiz için trafik kurallarına lütfen uyalım.